Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş:

Rize’de konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, siyasi çizgilerinin Menderes ile başlayıp, Özal ve Erbakan ile süren çizgide olduğunu söyledi.

Rize’de konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AK Parti Rize İl Başkanlığı Danışma Kurulu Toplantısına katıldı. Kurtulmuş burada, Has Parti’den AK Parti’ye geçen partililere yeni rozetlerini taktı. Rozet töreni öncesi bir konuşma yapan Kurtulmuş, Türkiye’de iki farklı siyasi anlayış olduğunu belirterek, “Bu memlekette 150 yıldır büyük bir siyaset mücadelesi veriliyor. Ta tazimattan bu yana. 1946’lı yıllardan bu yana da çok partili sistemimizde bu mücadele veriyor. Mücadelenin bir tarafından halka tepeden bakan, bu milletin değerlerine şaşı bakan, bu milletin inançlarına, geleneklerine, medeniyetine uzak duran. Ancak bunları değiştirirsek adam olacağımıza inanan. Ancak batılıları takip ve taklit edersek adam olacağımıza inanan; elitler dediğimiz, seçkinler dediğimiz, jakobenler dediğimiz bir kesim. Jöntürkler, ittihat telaki ve Cumhuriyet Halk Partisi bu çizgiyi temsil ediyor. Bunun karşısında da bu memlekette bu milletin değerlerini esas alan. Millet ne düşünüyorsa onun gibi düşünen, milletin inanç ve geleneklerine saygı duyan bir siyaset anlayışı var” dedi.

"CHP TEK BAŞINA SEÇİME GİRSE, YÜZDE 30’DAN FAZLA OY ALAMAZ"

CHP’deki yeni CHP söylemlerini desteklediğini belirten Kurtulmuş, yeni CHP’nin oluşabilmesi için yeni CHP’nin Dersim ile yüzleşmesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu ülkede tüm partileri kapatın, CHP’yi tek başına seçime sokun; yüzde 30’dan fazla oy alamaz. Hoşunuza gitsin diye söylemiyorum. Gerçek böyle olduğu için söylüyorum. Çünkü millet ile bir uyuşmazlıkları vardır. Keşke CHP halk ile arasında ki bu uyuşmazlığı kaldırsaydı. Keşke kaldırabilseydi. Ben bir siyasetçi olarak değil ama hakikaten ülkesini seven bir insan olarak yeni CHP lafları çıktığında en çok sevinenlerden birisiydim. Sayın Kılıçdaroğlu göreve geldiğinde keşke yeni CHP’yi kurmaya muvaffak olabilseydi. Ama bir türlü eski ve derin CHP yeni CHP’nin kurulmasına müsaade etmedi. Nasıl olacaktı o yeni CHP derseniz söyle olacaktı. İkide bir vesayet kurumlarının gölgesine giden bir CHP olmayacaktı. Bu ülkede YÖK Ne zaman İmam Hatiplerin katsayısını düzenlemeye kalksa Anayasa Mahkemesine koşan bir CHP olmayacaktı. Yeni CHP Dersim ile yüzleşerek yeni CHP olabilirdi. En çok da Dersim’in hesabını CHP’nin sorması gerekirdi“ dedi.

ERBAKAN’IN SİYASİ ÇİZGİSİ

Menderes, Özal ve Erbakan’ın siyasi çizgisinde olduklarını sözlerine ekleyen Genel Başkan Yardımcısı Kurtulmuş, “Bunlar bir tarafta diğer tarafta da bizim siyaset çizgimiz dediğimiz; bizim medeniyetimizin değerlerini esas alan bizim medeniyetimizin değerlerini siyasette esas almaya çalışan bunları savunmaktan asla rahatsız olmayan hatta siyasetin merkezine bunu koyan bir siyaset anlayışı var. Rahmetli Menderes ile başlayan bu siyaset çizgisi. Rahmetli Özal ile, rahmetli hocamız Erbakan ile birlikte devam etti ve millet hep bu siyasi çizginin yanında yer aldı” dedi.

"RÖVANŞ ALMANIN DERDİNDE DEĞİLİZ"

Yeni Türkiye’yi oluştururken rövanş almanın derdinde olmadıklarını ifade eden Kurtulmuş, “Eski Türkiye birçok suikastın yapıldığı ve üstünün örtüldüğü bir Türkiye idi. İşte biz yeni Türkiye’yi inşa etmek derken bütün bunlardan kurtulmak istiyoruz. Bütün bunlardan kurtulmak isterken de asla bir rövanş almanın derdinde değiliz. İstiyoruz ki bu ülkenin çocukları geleceğe bakacaklarsa umut ile baksınlar” şeklinde konuştu.

"TÜRKİYE, BM’NİN YAPISINI DEĞİŞTİRECEK GÜCE ULAŞACAK"

Türkiye’nin 5-10 yıl sonra BM’nin yapısını değiştirecek güce ulaşacağını da sözlerine ekleyen Kurtulmuş, “Başbakanımız Endonezya’da ki demokrasi forumunda bir şey söyledi. Dedi ki ‘artık BM sorgulanmalıdır, BM’nin fonksiyonları değiştirilmelidir, yeni bir BM oluşturulmalıdır’ dedi. Beş yıl, on yıl önce Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı bu lafı söylese, bu laf havada kalırdı. Çünkü Türkiye güçlü bir Türkiye değildi. Şimdi bu sözü söylediğiniz zaman büyük bir karşılığı var. İnşallah beş yıl on yıl sonra söylediğimiz zaman Türkiye’nin BM’nin yapısını değiştirecek büyük bir gücü olacaktır” dedi.