Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş Kırıkkale'de

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, "Türkiye'nin önündeki atılım süreci her alanda durmaksızın, sekteye uğramaksızın devam ettirilmesi milli bir sorumluluktur. Türkiye şu anda orta gelir seviyesinde olan bir ülkedir. Buraya kadar bir atılımla, gelişimle gelinmiştir. Şimdi bundan sonra yeni bir atılıma, yeni bir ruha, yeni bir çıkışa ihtiyaç vardır" dedi.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, AK Parti Kırıkkale İl Başkanlığınca düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısının ardından Bahşılı ilçesi Sarı Konak Otelde "Yeni Türkiye Yeni Ekonomi" konulu toplantıya katıldı.

Toplantıya, Prof. Dr. Numan Kurtulmuş'un yanı sıra, TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kırıkkale Milletvekili Oğuz Kağan Köksal, AK Parti Kırıkkale İl Başkanı Mehmet Demir, Kırıkkale Belediye Başkanı Veli Korkmaz, ilçe Belediye Başkanları, AK Parti İlçe Başkanları, ile çok sayıda bay bayan davetli ile AK Parti yönetimi ve diğer davetliler katıldı.

Eski Türkiye'yi yönetenlerin ciddi şekilde Türkiye'nin sanayileşmesine ya mani olduklarını yada kendilerinin de o tezgahın içerisinde yer aldıklarını kaydeden Kurtulmuş, "Türkiye'nin ayaklarından çelme takıp indirmeye çalışmasalardı, ayaklarımızdan prangalar vurup Türkiye'yi bir şekilde geri bırakmaya çalışmasalardı biz Göktürk-2'yi belki 10-20 sene evvel uzaya gönderebilirdik" şeklinde konuştu.

Türkiye'nin kendi uçaklarını, insansız uçaklarını ve silah sanayisini yapabilecek konuma geldiğini kaydeden Prof. Dr. Kurtulmuş, şöyle konuştu:

"Allah'ın izniyle bu memleketteki sanayileşmeyi, bu memleketin ileriye gitmesini, kendi milli sanayisini kurmasının önünde hiçbir karanlık oda engel olamayacak ve Türkiye bu adımları en hızlı şekilde atmaya devam edecektir. Yeni Türkiye'de çok şükür bugün belli bir noktaya geldik. Kişi başına düşen milli gelir 10 bin dolar seviyesinde. Her şey güllük, gülistanlık mı? Her şey bitti mi? Hayır. Eksiklerimiz var. Bunları biliyoruz. Örneğin gelir dağılımı adaletini en ileri seviyeye getirebilmek için mücadele edeceğiz. Buna orta gelir tuzağı diyorlar. Türkiye şu anda orta gelir seviyesinde olan bir ülkedir. Buraya kadar bir atılımla, gelişimle gelinmiştir. Şimdi bundan sonra yeni bir atılıma, yeni bir ruha, yeni bir çıkışa ihtiyaç var. 2013-2023 dönemi bu çıkışın, yeni atılımın adresidir, dönemidir ve onun için de ekonomide topyekun bir kalkınma hamlesinin içerisine girmek mecburiyetindeyiz. Yüksek teknolojileri, Ar-Ge ürünlerini Türkiye'de patenti, bir takım markaların küresel ölçekte Türkiye ekonomisinin önemli güçleri haline getirilmesi önceliklerimizden birisidir. Bugünkü dünyada yüksek teknolojiyi üretenlerle, üretemeyenler arasında büyük bir fark oluşuyor. Adam bir telefon satıyor tartsanız 50 gram etmez bu neyin karşılığı Türkiye'de bizim Kırıkkale'nin, Çorum'un, Orta Anadolu'nun, bir sıradan köylüsü, çiftçisi, diyelim ki 3 dönüm arazide sene boyunca ekiyor, gübre koyuyor, suluyor, topluyor, satıyor, bir adamın sattığı Iphone kadar para kazanmıyor. Dolayısıyla biz yüksek teknolojileri en ileri düzeyde yapacağız. Bizim tekstilcilerimiz, gömlek, tişört, pantolon üretiyorlar, satıyorlar, bizimki bin tane pantolon satıyor, elin oğlu aynı paraya bir tane marka pantolon satıyor. Demek ki biz yüksek teknolojileri, markalara, patentlere yatırım yapacağız. Bir ekonominin sağlıklı işleyişinin göstergesi orta sınıfların gücüdür. Rahmetli Özal buna orta direk diyordu. Bu hem Menderes'in, Özal'ın, Erbakan'ın kendi ekonomi politikaları içerisinde önemsediği bir alandır. Yani Anadolu'nun insanı büyük, geniş orta sınıf artık üretsin, para kazansın ve bunlar yatırım yapsınlar. Bunlar hamle yapsınlar. Organize Sanayi Bölgelerimizin, Ticaret ve Sanayi Odaları etrafında toplanan halkımızı, müteşebbislerimizin fevkalade önemli bir grubu oluşturduğunu biliyoruz. Ciddi şekilde bu grupların güçlendirilmesi için elimizden gelen gayreti ortaya koyuyoruz''.