Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Her gün yeni bir durumla, yeni bir saldırıyla, yeni bir taktik atakla karşılaşıyoruz. Bu saldırıların bir kısmını bizim dikkatimizi ve enerjimizi bölgemizdeki kritik gelişmelerden uzaklaştırmaya yönelik olarak görüyorum. Türkiye'yi FETÖ ve PKK gibi terör örgütleriyle köşeye sıkıştıramayanlar, kendileri doğrudan sahaya girmeye başladılar." dedi.
Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'ndaki konuşmasında, toplantının ülke, millet ve demokrasi için hayırlı olmasını diledi.
Her gün yeni bir durumla, yeni bir saldırıyla, yeni bir taktik atakla karşılaştıklarına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bu saldırıların bir kısmını bizim dikkatimizi ve enerjimizi bölgemizdeki kritik gelişmelerden uzaklaştırmaya yönelik olarak görüyoruz. Türkiye'yi FETÖ ve PKK gibi terör örgütleriyle köşeye sıkıştıramayanlar, kendileri doğrudan sahaya girmeye başladılar. Bunun için tüm anlaşmalar ve taahhütler yok sayılarak Avrupa Birliği'ndeki serbest dolaşım hakkımızı sürekli erteliyor ve bizleri oyalıyorlar. Bunun için göçmenlerin Avrupa'ya yönelmesini engellemek amacıyla kendilerinin önerdiği yardımlar fiilen yapılmıyor. Bunun için hiç olmadık bahanelerle tüm teamüller ve diplomatik kurallar yok sayılarak, Amerika'ya vize başvuruları askıya alınıyor."
Türkiye'nin, bölgedeki insani dramların önüne geçme konusunda gösterdiği gayretlerin ısrarla gözden uzak tutulduğunu vurgulayan Erdoğan, terör örgütü DEAŞ'a karşı en ciddi ve etkili mücadeleyi yürüten Türkiye'yi, terör örgütleriyle yan yana göstermenin yollarının arandığına işaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, en küçük hadiselerin dahi bahane edilerek, Türkiye ekonomisiyle ilgili olumsuz spekülasyonların üretildiğini belirterek, şu görüşlere yer verdi:
"Gezi olayları sırasında bir kesim çerden çöpten bahanelerle sokaklarda kaos çıkarmaya çalıştığında milletimiz hemen geri plandaki oyunu gördü ve ona göre pozisyon aldı. 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişiminde hedefin şahsım, bunun yanında veya ailem değil, bizim nezdimizde ülkemizin tüm kazanımları olduğunu gören milletimiz, bize her zamankinden çok daha fazlasıyla sahip çıktı. 7 Haziran seçimleri sonrasında hiçbir parti tek başına iktidara gelemeyince kimlerin ellerini ovuşturmaya başladığını, kimlerin eski Türkiye hayaliyle yerinde duramadığını yine en iyi milletimiz gördü. Hemen arkasından 1 Kasım seçimleriyle bu aziz millet durumu düzeltti, Türkiye'yi 90'ların karanlık günlerine çevirmek isteyenlere fırsat vermedi. Baktılar böyle olmuyor bu defa PKK terör örgütünü tekrar devreye soktular. Çukur eylemleri dediğimiz, bazı ilçelerimizdeki kardeşlerimizin malına ve canına da kastederek, devletin egemenliğine saldırı sürecini, bölgedeki vatandaşlarımızın ferasetiyle başarısızlığa uğrattık."
Aynı dönemde terör örgütü DEAŞ'ın, Türkiye'nin sınırlarına yönelik taciz ve ülke içindeki canlı bomba saldırılarının da giderek artmaya başladığını hatırlatan Erdoğan, "Bu örgütün ipini elinde tutanların, hedef olarak ülkemizi gösterdikleri anlaşılıyordu. Türkiye'nin milleti ve devletiyle gösterdiği güçlü duruş sebebiyle bir türlü amaçlarına ulaşamayanlar, 15 Temmuz gecesi darbe girişimiyle yeni bir hamle yaptılar. 1960'ta, 1971'de, 1980'de, 1997'de tamamen veya kısmen başarılı olan darbe teşebbüslerinin aksine bu defa bambaşka bir manzara ortaya çıktı. Milletimiz, tarihinde ilk defa darbecilere karşı fiilen mukavemet gösterdi." ifadesini kullandı.
- "Namert kaçar, mert direnir"
Sokaklara ve meydanlara inen kadını erkeğiyle genci yaşlısıyla 7'den 70'e milyonlarca vatandaşın, istiklaline ve istikbaline sahip çıktığına değinen Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: "Biz de milletimizle birlikte darbecilerin karşısına dikilerek, bu teşebbüsün akamete uğramasını sağladık. Hemen arkasında da Suriye'deki Fırat Kalkanı Operasyonu'nu başlatarak, bizi bu şekilde durduramayacaklarının mesajını darbenin arkasındaki güçlere verdik. Tabii hem onların saldırıları hem de bizim cevaplarımız bunlarla sınırlı kalmadı. Türkiye'ye siyasi, sosyal, diplomatik, askeri, ekonomik tüm alanlarda diz çöktüremeyenler her gün yeni bir oyunla karşımıza çıkıyor. Halbuki biz ne diyoruz? 'Namert kaçar, mert direnir.' Üstelik biz artık sadece direnmekle savunmakla kalmıyor, kendi oyun planımızı adım adım uyguluyoruz. Bir başka ifadeyle savunmamızı güçlendirirken, taarruzu da ihmal etmiyoruz."
- "Bu minderden biz değil siz kaçacaksınız" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi Batı'dan ve tüm dünyadan tecrit etmek için ellerinden geleni yapanların, beyhude yere uğraştıklarını bildirdi. Erdoğan, "Avrupa Birliği, ülkemize serbest dolaşım hakkı vermedi de ne oldu? Dünya başımıza mı yıkıldı? 54 yıl, resmi olarak söylüyorum, eğer işin aslını alırsak 59'dan bu yana... Ne oldu? Almadı. Bitirdiler mi bizi? Hayır. Hala oyalıyorlar fakat biz sabrediyoruz. Diyoruz ki bu minderden biz değil siz kaçacaksınız. Eğer dürüstseniz yapın açıklamanızı, açıklamayı yapın bitirelim işi. Bizim size ihtiyacımız yok. Karşılıklı bir ihtiyaç formülü var." dedi.
Geçen hafta İran'da, pazartesi günü Ukrayna'da, salı ve çarşamba günleri Sırbistan'da olduğunu, salı günü de Polonya'ya gideceğini aktaran Erdoğan, ziyaretlerinin tamamının verimli geçtiğini bildirdi.
Sırbistan'da, özellikle Sancak'ta Türkiye'ye ve kendisine gösterilen sevgiyi, muhabbeti, samimiyeti kelimelerle anlatmanın mümkün olmadığını belirten Erdoğan, "Bizimle beraber olan bir belediye başkanımız, değerli kardeşimiz bir trafik kazasında dün rahmetli oldu. Bugün defnedecekler. Allah rahmet etsin, makamı cennet olsun. Bu vesileyle gerçekten eşi benzeri olmayan ev sahipliği için Sayın Vucic'e, Sırbistan halkına ve Sancak'taki, Novi Pazar'daki tüm kardeşlerime şahsım ve milletim adına şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.
Neşet Ertaş'ın, "Dost elinden gel olmazsa varılmaz. Rızasız bahçanın gülü derilmez. Kalpten kalbe bir yol vardır, görülmez. Gönülden gönüle gider yol, gizli gizli." sözlerini hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bizim tüm dostlarımızla aramızda gönülden gönüle giden ve görülmeyen bağlar vardır. Sırbistan'da, Novi Pazar'da ise bu bağı tüm gücüyle tüm cesametiyle hamdolsun gördük. Meydanda gördük, yolların sağında, solunda gördük. Peki ülkemizin ve milletimizin dostluğunu yıkma pahasına saçma sapan hamlelere girişenlerin eline geçen nedir? Eğer bu şekilde bize zarar verdiklerini düşünüyorlarsa bizim gördüğümüzden daha fazlasını onlar görüyorlar. Türkiye yoluna yine devam ediyor, hiç endişe etmeyin yoluna devam edecek. Yaşadığımız bu zor dönemde, yanımızda olanları unutmayacağımız gibi sürekli ayağımıza çelme takanları da unutmayacağız."
(Sürecek)