AK Parti Grup Başkanvekili Canikli, Giresun'da

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, "Hedefimiz, demokratik ve evrensel değerleri yakalamak. Bu değerleri milletimizin kullanımına sunmaktır” dedi. Canikli, partisinin Giresun İl Teşkilatı tarafından Kurban Bayramı dolayısıyla düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı. Partililerle bayramlaşan Canikli, yaptığı konuşmada şunları söyledi: "2002 yılında iktidara geldiğimizde uygulamaya koyduğumuz ister adına demokratik açılım deyin, ister kardeşlik projesi deyin, bu zincirin son halkası olan geçtiğimiz günlerde Sayın Başbakanımız ile kamuoyuyla paylaşılan son Demokratikleşme Paketi üzerine çok şey söylendi, çok değerlendirmeler yapıldı. Sadece bu döneme özel bir düzenleme olarak algılamamak gerekiyor. Bu bir sürecin devamı, bir zincirin son halkasıdır. AK Parti hükümetlerinin iktidara geldiği 2002 yılında olağanüstü halin kaldırılmasıyla başlayan ve daha daha sonra bir dizi proje ile çeşitlenen paketin bir parçasıdır. O şekilde görmek lazım. Zincirin bir halkası, sürecin devamı olarak görmek lazımdır. Bu süreç 2002 yılında başladı ve devam edecek. Hedefimiz, demokratik ve evrensel değerleri yakalamak. Bu değerleri milletimizin kullanımına sunmaktır. Elbette ki bu konuda halen eksiklikler var ama 2002 yılına oranla kıyasladığınızda çok büyük ivme ve gelişme olduğunu görebilirsiniz. 2002 yılında insanların konuşmaya bile cesaret edemedikleri bir takım düşünceler, fikirler bugün artık sıradan kanaat olarak kamuoyuyla paylaşılmakta, bundan dolayı insanlar ceza ile karşı karşıya kalmamakta. Eğer birileri buradan etnik ve bölgesel siyasi ve ahlaksız hayaller peşindeyse bu düzenlemelerin hiçbiri bunların bu hayallerine katkı sağlamaz. Onları unutsunlar.” -"Sürecin devam etmesi gerekiyor" Canikli, teorik olarak sürece en fazla destek vermesi beklenen BDP'nin, sürecin adeta sonlandırılması noktasında proaktif bir takım konuşma ve davranışlar içerisinde olduğunu vurgulayarak,şunları kaydetti: "Hatta daha da ileri giderek, bu önümüzdeki seçimde terör örgütünün silah bırakmaması ve bölge insanının üzerindeki terör örgütü tehdidinin seçim sürecinde ortadan kaldırılmamasını talep edildiği noktasında çok ciddi bilgiler söz konusu. Nedir bunun anlamı? Bunun anlamı şudur; eğer normalleşme, yumuşama ve çözüm süreci devam ettiği takdirde normal olmayan tüm oluşumlar ortadan kalkma riski ile karşı karşıya kalıyor. Bununla gücünü milletten değil, normal objektif, demokratik kurallardan değil, başka yerden alan, mesela terörden alan yapılar bu süreçte kendi açılarından zarar gördüklerini düşünüyorlar. Mesela bölgedeki kendi siyasi güçlerinin ve desteklerinin azalacağını hesap ediyorlar. O nedenle özellikle seçim dönemlerinde arkalarındaki terör örgütü desteğini ve vatandaşın üzerindeki bu baskının devam etmesini arzu ediyorlar. Kamuoyuyla bunlar paylaşılıyor. Bütün bu bilgiler ve değerlendirmelerin ortaya çıkardığı sonuç şudur. Bugüne kadar hükümetimizin yürüttüğü bu çalışma ve adımlar içerik olarak doğrudur. Yön olarak da doğrudur. Doğru yöntemdir. Eğer böyle olmasaydı, birileri tarafından ortaya konulan çelişkili açıklamalar ve tavırlar ortaya çıkmazdı. Yol doğrudur, yöntem doğrudur. Tek bir amacı vardır. Bu ülkenin gerçek anlamda bütünlüğünü sağlamak, güçlendirmektir. Farklı etnik kökenlerden gelen, farklı bölgelerde yaşayan insanların arasındaki ortak çimentoyu güçlendirmektir. Bu atılan adımlar sadece bunu gerçekleştiriyor. Başka bir şey gerçekleştirmiyor. Dolayısıyla bu sürecin devam etmesi gerekir. Taviz verilmeden devam etmesi gerekir. Kararlılıkla devam etmesi gerekir. Biz bundan hiçbir rahatsızlık duymuyoruz." Süreci suistimal eden siyasi parti, örgütler kim olursa olsun, onların gerçek yüzlerinin özellikle o bölgede yaşayan vatandaşlar tarafından çok daha net şekilde görüleceğine işaret eden Nurettin Canikli, şöyle konuştu: “Esasında bizim de yapmaya çalıştıklarımızdan biri de budur. Çözüm sürecinin açılım paketlerinin gerçekleştirmeye çalıştığı hedeflerden biri de budur. Bu yapılan, atılan adımlar son derece zekice kurgulanmış ve dizayn edilmiş, çok sağlıklı şekilde sürdürülen bir çabadır. Sadece ve sadece Türkiye’nin gücünü artırır. Birlik beraberlik ve kardeşliğine daha büyük katkı sağlar.” -"Prangalardan toplum kurtuldu" Canikli, kamuda başörtüsü yasağının kaldırıldığını, buna toplumun yüzde 80’inin destek verdiğini aktararak, "Bu konu da toplumun prangalarından biriydi. Hamdolsun bu önemli prangalardan toplum kurtuldu. Bunu hiçbir şekilde sağa sola çekmeye gerek yok. Tarihi bir adımdır. Hayırlı olsun gerçekten. Ne şeriat geldi ne toplumun dengesi bozuldu. Bu dengenin bozulacağına dair en ufak sıkıntı söz konusu değil. Bu yasağın kaldırılmasını sadece başörtülüler değil, toplumun yüzde 80’e yakın bir destek söz konusu kamuoyunda, toplum istiyor. Kamuda bu yasak kaldırılmıştır" dedi. Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü'nde başörtüsü yasağın olmadığını belirten Canikli, bu nedenle herhangi bir düzenlemeye ihtiyaç duyulmadığını ve milletvekillerinin başı kapalı olarak TBMM’ye girmelerinde hiçbir yasal engelin bulunmadığını sözlerine ekledi.