Ak Parti Grup Toplantısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İmralı tutanaklarının yayınlanmasının milli bir tavır olmadığını söyleyerek, "Şuanda dolaşan belgelerin...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İmralı tutanaklarının yayınlanmasının milli bir tavır olmadığını söyleyerek, "Şuanda dolaşan belgelerin de merak etmeyin, kimler tarafından nasıl sızdırıldığını ne olduğunu öyle zannediyorum ki kısa zaman içerisinde ortaya koyar, onu da açıklarız" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Konuşmasının büyük bir bölümünde CHP ve MHP'ye yüklenen Başbakan Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 'Yalan söyleyenden Başbakan olmaz' şeklindeki sözünü hatırlattı. Bunun üzerine tribünlerden 'Olmuyor zaten' şeklinde bir cevap gelince, Başbakan Erdoğan da; "CHP Genel Başkanı'nın söylediği tek söz işte budur. Evet, yalan söyleyenden Başbakan olmaz, doğru. Bunun için de Kemal Kılıçdaroğlu bu ülkede Başbakan olamadı ve yalan söylemeye devam ettiği sürece de Başbakan olamayacak" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan ayrıca CHP'nin içindeki ulusalcıların şuanda CHP'yi yeniden ele geçirdiklerini de iddia etti ve "CHP'yi eski günlerine, kuyunun dibine yeniden çekmiş durumdalar" dedi. CHP'nin çözüm sürecinde ayak direttiğini ifade eden Başbakan Erdoğan şunları söyledi:

"CHP 30 yıl boyunca bu meselenin çözümü için nasıl ayak direttiyse, bugün de ayak diretiyor. MHP bu meselenin çözümünü nasıl engellediyse, bu meselenin devamından nasıl çıkar sağladıysa bugün de aynısını yapıyor. Bir kısım medya 30 yıl boyunca terör karşısında nasıl gayri milli bir tutum takındıysa, bugün de aynı şekilde gayri milli bir tutum takınıyorlar."

"BÖYLE BİR YAYINI YAPMAK ASLA VE ASLA MİLLİ BİR TAVIR DEĞİL"

Başbakan Erdoğan, İmralı tutanaklarının bir gazetede yayınlanmasının ardından gösterdiği tepkiyi grup toplantısındaki konuşmasın da yineledi. "Hiç kimse bu gayri milli yayıncılığı eleştirmiyor, hiç kimse bu sabotajın üzerine gitmiyor" diyen Başbakan Erdoğan, "Köşelerinden o bildik yazarlar bize basın özgürlüğü dersi vermeye kalkıyor. Sınırsız bir özgürlük olamaz. Kimse kimsenin özgürlük alanına tecavüz edemez. Kendi özgürlük alanında oynarsın. Eğer kendi özgürlük alanını geçiyorsan, o zaman mütecaviz durumuna düşersin. Kimse kusura bakmasın, medya nasıl kendine göre bir özgürlük alanı ilan ediyorsa, hem de milli çıkarları da çiğneyerek yayın yapacak kadar, özgürlüğü suistimal edecek kadar özgürse, bizde hissiyatımızı açıklamak konusunda ve sorumluluk üstlenen insanlar olarak, bir Başbakan olarak, bakanlar olarak, milletvekilleri olarak bizler de en az onlar kadar özgürüz" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan, "Biz eleştirimizi açık açık dile getiririz" diyerek, konuşmasını şöyle sürdürdü;

"Aynı zaman da sansürün de karşısında gazetecilerden önce dururuz ve durduk. Hiçbir devirde yazamadıklarını bu devirde yazıyorlar. Hakaretse, bize en ağır hakaretleri yapıyorlar. Bakın biz onlara onlara kürüslerden cevaplar vermiyoruz, diyoruz ki 'biz hukuk devletindeyiz. Bunlar gitsinler mahkemelerde bunların hesabını versinler'.

Bazıları da diyor ki, 'mahkemelere göndermeyin.' Ne yapacaktık? Küfretsin, hakaret etsin, ee... Gelen giden vursun. Yok böyle bir şey ya. Gereği neyse o yapılacak. Hukuk devleti zaten onun için var. Ben şunu söylemekten hiç ama hiç çekinmiyorum; Türkiye'nin aleyhine olacak, sürecin aleyhine olacak, istismarcılara poz verecek böyle bir yayını yapmak asla ve asla milli bir tavır değil. Basın özgürlüğü diyenler gitsinler İngiltere'ye baksınlar, ABD'ye baksınlar. Bizdeki gibi orada da basın üzerinde sansür yok ama orada medya milli meseleler karşısında milli bir tavır göstermeyi başarıyor. Bu ülkede 30 yıl boyunca bu CHP ve MHP terör karşısında nasıl milli bir duruş sergilemediyse, o malum medya da milli bir duruş sergileyemedi. Bir yandan hükümete, o konuda sıkıştırmaya çalışıyorlar, bir yandan da her çözüm teşebbüsünü işte bugünlerde yaptıkları gibi sabote etmenin peşinde oluyorlar."

Reklam
Reklam

"BELGELERİN KİMLER TARAFINDAN SIZDIRILDIĞINI KISA ZAMAN İÇERİSİNDE AÇIKLARIZ"

Başbakan Erdoğan, CHP ve MHP'nin terör örgütü PKK'nın siyaseti şekillendirmesine, siyaset üzerinde etkili olmasına zemin hazırladıklarını söyleyerek, "10 yıl boyunca olduğu gibi bugün de biz milletimizle birlikte yürüyoruz. CHP'le değil, MHP'le değil, BDP ile değil, malum medya ile değil, biz bu yolda bu süreçte milletimizle birlikte yürüyoruz. Farkımız bu" şeklinde konuştu.

İmralı tutanaklarının sızdırılmasına tepki gösteren ve bu süreçte milletvekillerinin hiçbir şekilde konuşmaması gerektiği uyarısında bulunan Başbakan Erdoğan, kendilerinin son sözü söyleyinceye kadar milletin dedikodulara kulak asmaması gerektiğini söyledi. Başbakan Erdoğan konuşmasında şunları kaydetti:

"Onlar sabote etmeye çalışsın, onlar bozmaya, kırmaya çalışssın, biz yapmak için, biz kanı durdurmak için, biz göz yaşlarını durdurmak için kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz. Şunu da yine altını çizerek söylüyorum, siz değerli milletvekillerime söylüyorum, aziz milletime söylüyorum; bu süreçte en son sözü milletimizle birlikte, milletimiz adına biz söyleriz. Biz son sözü söyleyinceye kadar, biz son noktayı koyuncaya kadar ortada dolaşan her belge, her bilgi, dedikodudan, söylentiden, ham hayalden öteye geçmez. Ve şuanda dolaşan belgelerin de merak etmeyin, kimler tarafından nasıl sızdırıldığını ne olduğunu öyle zannediyorum ki kısa zaman içerisinde ortaya koyar, onu da açıklarız.

Reklam
Reklam

Kimin ne söylediğine değil, siz gelin bizim ne söylediğimize bakın. Kimin ne yaptığına değil, bizim ne yaptığımıza, ne yapacağımıza bakın. Hiç bir yalana, hiçbir iftiraya, hiçbir dedikodu ve söylentiye asla kulak asmayın. Sürecin hassasiyeti nedeniyle biz az konuşuyor, çok iş yapıyoruz. Arkadaşlarıma da onu söylüyorum; lütfen bu süreç içerisinde konuşmayacaksınız. Çok açık söylüyorum. Çünkü bu sürecin söylem birliği içerisinde yürümesi lazım. Önüne gelen konuşmaya kalkarsa, birisi baltayı taşa vurduğunda bu çözüm sürecini, bu kristali kırarız. Biz bu süreci başarıyla bitirmek durumundayız. CHP ve MHP'nin 'terör sorunu çözülmesin, kan durmasın' diye verdikleri mücadeleye karşı, biz kanı durdurmak, göz yaşını dindirmek için adeta çırpınıyoruz.

Bu süreçte biz hiçbir taviz vermeyiz. Terörle mücadeleden hiçbir şekilde geri adım atmayız. Milletin değerleriyle örtüşmeyecek hiçbir girişimin içinde bulunmayız. Aziz milletimden biz sadece dua bekliyoruz. Milletimizin hayır duası bizimle beraber olduktan sonra her sabotajı, her tahriği, her engeli Allah'ın izniyle ezer geçeriz. Milletimiz bize inansın; gerçi Kılıçdaroğlu inanmıyor o ayrı mesele de... İnanması da önemli değil, çünkü milletimizin inanması önemli. Milletimiz bize güvensin bizim bir tek gayemiz var; şehitlerimizin bize olan emanetini daha da büyütmek daha da yüceltmek, terör sorunun çözecek, şehitlerimizin emanetini inşallah çok daha yüksek burçlara hep beraber taşıyacağız."

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz