Ak Parti Grup Toplantısı…(3)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Paris'te 3 PKK'lı kadının öldürülmesinin ardından BDP'nin hükümeti ve devleti hedef...

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Paris'te 3 PKK'lı kadının öldürülmesinin ardından BDP'nin hükümeti ve devleti hedef alan açıklamalarının ilkeli bir duruş olmadığını söyleyerek, "Olay aydınlatıldığında daha ilk andan itibaren hükümeti ve devleti itham edenler, mahcup olacak, özür dilemek ve gerçekle yüzleşmek noktasında yen bir samimiyet testine maruz kalacaklardır" dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuştu. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Başbakan Erdoğan, Kur'an-ı Kerim'den örnek göstererek, ırkçılık yapanları şeytana benzetti. Başbakan Erdoğan şöyle konuştu:

Reklam
Reklam

"Bakınız değerli kardeşlerim, Kuran'ı Kerim'de bütün ayrıntılarıyla izah edilen son derece ibretlik bir vakadır. Allah meleklere, 'Adem'e secde edin' dediğinde bütün melekler bildiğiniz gibi secde ettiler. Ama şeytan secde etmedi. Çünkü o çok kibirliydi ve kibirlendi. Şeytan, 'ben Ademden hayırlıyım. Beni ateşten yarattın onu ise çamurdan'. İşte ırkçılık budur. Ve öyle başlamıştır, böyledir. Irkçılık asabiyet, asabiyet ise şeytandandır. Irkını, kavmini, kafatasını övmek, onunla böbürlenmek diğerlerini, diğer yaratılanları aşağılamak şeytandandır. Biz başka yerden kaynak aramayacağız. Benim Kürt kardeşimin de Türk kardeşimin de kaynağı aynı kaynaktır. Onun için biz yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Bunu defaatle söyledik, söylüyoruz."

Başbakan Erdoğan bu sırada ise konuşmasına ara vererek kendisine verilen notu okudu. Erdoğan önüne konulan notu okuduktan sonra ise konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bizi öz değerlerimizden uzaklaştırmaya çalışanlara karşı hep birlikte dikkatli olacağız. Bize şeytanın başlattığı o asabiye, o ırkçılık duygusunu aşılamaya çalışanlara karşı evet, şimdini altını çiziyorum, 'Recmedilmiş şeytandan Allah'a sığınırım' diyerek uzaklaşırız. Eğer istikbali acılar ve acıların sebep olduğu farklılıklar üzerine inşa edersek, şeytan ve şeytanın izinden gidenler kazanır, biz ise kaybederiz. İşte onun için istikbali, ortak kaynaklarımız, ortak değerlerimiz ve ortak tarihimiz üzerine inşa edeceğiz. Şeytan ve şeytanın izinden gidenler kaybedecek, inşallah tek bir millet olarak, kardeş olarak kazanan biz oluruz."

Reklam
Reklam

"BENİM MİLLETİM, IRKÇILIĞIN ŞEYTANİ BİR DUYGU OLDUĞUNU BİLİYOR"

Başbakan Erdoğan, AK Parti'nin 75 milyonu birlikte kucakladığını, her iki kişiden birinin oyunu aldığını söyleyerek, "Bu ülkede AK Parti varken, AK Parti her iki kişiden birinin oyunu alırken hiç kimse çıkıp da 'şu bölgenin, şu etnik grubun, şu ırkın partisi biziz' diyemez" şeklinde konuştu.

"Benim aziz milletim ırkçılığın çok şeytani bir duygu olduğunu çok iyi biliyor. Ve ırkçı siyasetle arasına mesafe koyuyor" diyen Başbakan Erdoğan, "Aynı şekilde bu millet 75 milyonu bir ve beraber olarak kucaklayan, 75 milyonu bir ve kardeş gören AK Parti'ye her seçimde artan oy oranıyla teveccüh gösteriyor. Bugün çıkıp da, 'şu ırkın, şu etnik kökenin temsilcisi biziz diyenler, dikkatinizi çekiyorum; Türkiye'yi 2002 öncesine götürmek, Cumhuriyet döneminde zaman zaman yaşanan yanlışları tekrar tekrar yaşatmak özlemi içinde olanlardır. Vesayet sistemi AK Parti ile çökerken bazı siyasi partilerin baskı ile sindirme ile, yasaklama ile, tehditle yeni vesayet yaratma çabasına girişmesi beyhude bir çabadır. CHP'nin tek parti zulmünü iliklerine kadar yaşamış bu millet, Doğu'da, Güneydoğu'da yeni bir CHP'nin, yeni bir CHP zihniyetinin oluşmasına da inanıyorum ki müsaade etmeyecektir" şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

"O POLİSİMİZİN KANINI YERDE Mİ BIRAKACAĞIZ?"

Başbakan Erdoğan konuşmasının bir bölümünde ise BDP'ye yüklendi. BDP'nin bu yeni süreçteki açıklamalarını eleştiren ve samimi davranmamakla suçlayan Erdoğan, BDP'nin terör örgütüne yönelik gerçekleşen operasyonlara karşı yaptığı açıklamalara da sert tepki gösterdi. Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:

"Bakın biz BDP'ye özellikle de bu yeni süreçte sağduyulu olması, soğukkanlı olması, cesur davranması yönünde tavsiyelerimizi ilettik ve iletiyoruz. Siyaset baskılara karşı cesur bir duruş sergilemekle başarıya ulaşır. Siz aklınızı kiraya mı verdiniz yahu? İradenizi kiraya mı verdiniz? Madem siyaset yapacaksınız bunu onurunuzla yapın. Kendi iradenizi ortaya koyun. 'Yok şuradan talimat gelecek, yok buradan talimat gelecek. Ee o talimatı beklememiz lazım'. Sen nesin o zaman? Sen nesin? Şu parlamentonun altında o zaman ne işin var? Siyaset zor zamanda zor kararlar almakla çözümün bir aracı olabilir.

Kendi parti kitlesini mutlu etmek, tatmin etmek için sorumsuzca açıklama yapan siyaset gün gelir gerçekle yüzleşir ve mahcup olur. Biz BDP'nin daha en başından itibaren öldürmenin değil, yaşatmanın yanında yanında durmasını bekledik, bunu arzuladık. Terörü, teröristi, teröristin öldürme hakkını savunmasını değil, yaşama ve yaşatma hakkını savunmasını bekledik. Bakıyorsunuz bu yeni süreçte de, bu devam eden çözüm sürecinde de kendi fanatik kitlesine şirin görünmek kaygısıyla teröristin öldürme hakkını savunuyor. O terörist Mardin'de bir polisimizi alçakça şehit ederken, güvenlik güçlerinin operasyonlarını eleştirmek samimi bir duruş değildir. Şuanda işte o polisimizi şehit edenlerle Derik'te o dağlarda, şuanda polisimiz çatışma halinde. Buraya girerken aldığım bilgi. Ne yapacağız, çatışmayacak mıyız? Onların izlerini sürmeyecek miyiz? O polisimizin kanını yerde mi bırakacağız? O şehitler, o bir buçuk yaşındaki Musab'ın gözyaşlarını biz ne yapacağız?

Reklam
Reklam

Sonuna kadar onun izini sürmeye onlara gereken cevaabı vermeye mecburuz. Bu bizim sorumluluğumuzdur. Elinde silah dağlarda bizim askerimize namertçe pusu kurnaların hakkını savunmak, onlara yönelik operasyonu eleştirmek çözümü isteyen içten bir tavır değildir. Biz çözümden yanayız, ama çözümden yanayız derken kusura bakmayın terör estirenler bu çözüm sürecini baltalamak isteyenler bizden anında cevabını alırlar. Samimiyseniz, dürüstseniz bırakırsınız silahları, ha bu ülkede yaşamak istemiyorsanız; gitmek istediğiniz ülkeye de gidersiniz. Biz bu konuda da gerekli güvenceyi, biliyorsunuz açıkladım ve daha önce sınırlarda yaşanmış olanları, yaşatmamak için elimizden geleni iktidar olarak yaparız. Ama bu milletin huzurunu, bu milletin refahını kimsenin de gölgelemeye hakkı yoktur."

"PARİSTE'Kİ OLAY OLUR OLMAZ HÜKÜMETİ İTHAM ETMEK, İLKELİ BİR DURUŞ DEĞİLDİR"

Başbakan Erdoğan, BDP'ye yönelik sert eleştirilerde bulunduğu konuşmasında, Paris'te 3 PKK'lı kadının öldürülmesini de değerlendirdi. BDP'nin olayın hemen ardından hükümeti ve devleti hedef alan açıklamalarını hatırlatarak tepki gösteren Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Paris'teki suikast olur olmaz, devleti, hükümeti itham etmek de aynı şekilde ilkeli bir duruş, ilkeli bir siyaset değildir. Paris'teki olayın aydınlanmasına ilişkin faillerin tespitine ilişkin umudun çoğaldığına inanıyorum. Olay aydınlatıldığında daha ilk andan itibaren hükümeti ve devleti itham edenler, mahcup olacak, özür dilemek ve gerçekle yüzleşmek noktasında yen bir samimiyet testine maruz kalacaklardır. Özellikle söylüyorum, çünkü biz samimiyet arıyoruz. Sorumluluk mevkiindeyiz. Samimi olanlarla bu işler konuşulur, samimi olmayanlarla neyi konuşacağız? Bize samimi görünenler geliyor, konuşuyoruz, 'peki, buyurun' diyoruz kendilerini adaya gönderiyoruz. Açık açık söylüyorum. Sen adadan döndükten sonra zehir zemberek açıklama yaparsan olmaz. Seni ortaya gönderen bir Başbakan'a, 'Kürt kardeşlerime bu Başbakan bomba yağdırıyor' dersen olmaz. Biz Kürt kardeşlerimize gönlümüzü açtık onlara bomba yağdırmadık, biz teröristlere bomba yağdırdık. Bugün de yarın da teröristlerle bu mücadelemiz aynen devam edecektir, orada taviz yok. Kararlılığımız orada aynen devam edecek."

Reklam
Reklam

İSTANBUL'DAKİ 3. HAVALİMANININ İHALE İLANI PERŞEMBE GÜNÜ YAYINLANACAK

Başbakan Erdoğan, konuşmasının son bölümünde ise Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'nin mutlaka sonuca ulaşacağını belirterek, "Kazanan mutlaka ama mutlaka kardeşlik olacaktır" dedi.

Daha önce açıkladıkları ve 'Çılgın Projeler' olarak bilinen projelerden bir tanesinin İstanbul'a 100 milyon kapasiteli 3. havalimanı yapılması olduğunu belirten Erdoğan, bu proje ile ilgili olarak ihalenin ilanının Perşembe günü yayınlayacaklarını kaydetti. "100 milyonla başlayacak havalimanının kapasitesi alan itibariyle 150 milyona kadar çıkabilecek" diyen Erdoğan, "Temenni ederim güçlü bir konsorsiyum bunu almak suretiyle, bu havalimanınızı en kısa zamanda gerçekleştirilecek" şeklinde konuştu. Kademe kademe olarak 3 ile 4 yıl gibi bir zaman zarfında bu havalimanını bitirmeyi hedeflediklerini anlatan Erdoğan, "Hemen akabinde de Kanal İstanbul projemizi de inşallah başlatacağız. Avrupa ve Anadolu yakalarında 1'er milyonluk şehirleri de onunla birlikte kurmaya başlamış olacağız. Böylece İstanbulumuz bu dev çılgın projelerle yoluna devam ederken, geçmişte Yassı ve Yaslı ada olarak anılan adaları da inşallah 'özgürlük ve demokrasi adasına' çeviriyoruz. Onun da proje çalışmaları devam ediyor" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan konuşmasının ardından ise AK Parti'ye katılan belediye başkanlarına rozetlerini taktı.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

Anahtar Kelimeler: