Ak Parti Grup Toplantısı...(3)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin hükümet ortağı olduğu dönemde içi boşaltılan bankalarla ilgili olarak, "Bunun hesabını vermeyecek misin Bahçeli?" diye sordu. Bahçeli'nin 'Hodri meydan' çıkışına da karşılık veren Başbakan Erdoğan, "Madem 'hodri meydan' dedin tamam merak etme, onunla ilgili çalışmalar başlar ve hepsi ortaya çıkar" dedi.

TBMM'deki AK Parti grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kırgızistan ve Moğolistan'a yaptığı ziyaretleri ve o ülkelerde gerçekleşen yatırımları anlattı. Orhun Abideleri'ne giden 46 kilometrelik yolu kendilerinin yaptığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "Ben milliyetçiyim" diyenlerin ulaşamadıkları, uğramadıkları yerlere ulaştıklarını söyledi. AK Parti'nin 780 bin kilometre kareye tıkanıp kalmadığını ifade eden Başbakan Erdoğan, "Tüm dünyada, nerede, neyimiz var, oraya ulaştığımızı, ulaşmaya gayret ettiğimizi ortaya koymak bakımından bunları anlatıyorum. Zira çok milliyetçi olduğunu savunan, esip gürleyen, bağırıp, çağıran, her türlü hakareti yapan Bahçeli'ye ithaf olunur. Bunları gayet iyi bilmesi lazım ama işine gelmez. Sadece hakaretle bu süreci geçiştirmek ister. Bağırmakla, çağırmakla haklılık elde edilmiyor. Ortaya eser olarak ne koydun, bunu söyle. 3,5 yıl da olsa bu ülkede sen iktidar ortağı oldun. Bunun hesabını vermek durumundasın, millete anlatmak durumundasın. Zaten milletin sana ne kadar değer verdiği, oy oranlarıyla ortada. Bu konuda değerlendirmeyi en güzel şekilde yapan milletin ta kendisidir" diye konuştu.

Bahçeli'ye yüklenen Başbakan Erdoğan şunları kaydetti:

''Milliyetçilik slogan atmak değildir. Milliyetçilik, gençleri birbirine kırdıracak çağrılar yapmak değildir. Milliyetçilik, devletin kasasını, hazinesini boşaltmak, ülkeye, millete milyarlarca dolar fatura ödetmek hiç değildir. Milliyetçilik, tarihine, ecdadına, ecdadından kalma yadigarlara sahip çıkmaktır. Milliyetçilik ta Moğolistan'da ecdadın izlerini bulmak, onları dünya mirasına kazandırmaktır. Milliyetçilik dünyanın her tarafına ulaşmak, her tarafına barış mesajları iletmek, dünyanın her tarafıyla işbirliği tesis etmektir. En önemlisi milliyetçilik, 'milliyetçiyim' diyenlerin boşalttığı devlet kasasını doldurmaktır. Bakın bugün burada yeni bir rekoru daha açıklıyorum. 'Milliyetçiyim' diyenler, bunun istismarını yapanlar, milli bankamız Merkez Bankası'nın kasasını bize 27,5 milyar dolarla teslim ettiler. Şu anda milli bankamızın kasası, tarihinin en yüksek rezervine ulaştı. Merkez Bankası'nın, döviz rezervi 127 milyar dolara çıktı. İşte asıl milliyetçilik budur. Bugün yine esip gürlüyorsun Bahçeli, söylenmedik laf bırakmadın, hakaret mi hakaret, her türlü şeyi yaptın. Yahu bir de çık da şunları söyle. 'Hodri meydan' dedin, tamam madem hodri meydan, şimdi bütün bu hesabı kitabı herşeyi ortaya çıkaracağız, millete bunları takdim edeceğiz. Sen gittin IMF'ye borçlandın, senin borçlarını biz temizledik. Ve şuanda önümüzdeki ay son taksidi ödemek suretiyle IMF ile bizim artık borç ilişkisi bitmiş olacak. Ey MHP'ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; bu mudur milliyetçilik, yoksa bizim yaptığımız mı milliyetçilik? Ve tehditlerle vesairelerle doluşa gelen bir topluluk değil bu millet. Bu millet kimin hayırlı bir yolda olduğunu görüyor. İşte Merkez Bankası'nı o rakamla bize devrediyorsun, biz ise onu 127 milyar dolara çıkarıyoruz."

"BUNUN HESABINI VERMEYECEK MİSİN BAHÇELİ?"

Başbakan Erdoğan, Bahçeli döneminde bir gecede bankaların içinin boşaltıldığını belirterek, MHP liderinin 'hodri meydan' çıkışına karşılık verdi. Bahçeli dönemindeki faizleri de hatırlatan Erdoğan, "Bunun hesabını vermeyecek misin Bahçeli? Bunun için ne diyeceksin? 'Hayır olmadı' mı diyeceksin? Veya 'benim partili bakanım değildi' mi diyeceksin? O hükümetin ortağı olduğuna göre bunun hesabını sormalıydın, sormadın dolayısıyla sen de mesulsün" diye konuştu.

"Gerçekler ortada, bunları görmek durumundayız" diyen Erdoğan, "Eğer bunları biz bir kenara koyacak olursak o zaman iki kere bağırıp çağırmakla, kalkıp vatandaş da 'ya böyleymiş, hakikaten bunlar herhangi bir şey yapmamışlar. Tertemiz, alnı ak, onun için bugünlere böyle gelmişler' gibi bir oyunun, bir tuzağın içine düşerler. Biz yalanı ortaya koymak durumundayız. Madem 'hodri meydan' dedin tamam merak etme, onunla ilgili çalışmalar başlar ve hepsi ortaya çıkar. Ha bu arada başka hukuki boşluklardan istifade etmek gibi bir derdin varsa o ayrı bir mesele. Ama bizim için hukuki boşluğu olmayan bir şey var o da milletin iradesidir. O da seçimler geldiğinde zaten ortaya çıkacaktır" şeklinde konuştu.

"KILIÇDAROĞLU'NUN DERSİM TARİHİ, CHP TARİHİ, DEMOKRASİ TARİHİ SIFIR"

Başbakan Erdoğan, konuşmasının bir bölümünde ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na da yüklendi. Kılıçdaroğlu'nun kendilerini 'Tarih bilmez' diyerek suçladığını belirterek, "Kılıçdaroğlu, biz tarihi çok ama çok iyi biliriz. Biz tarihi Göktürk anıtlarından Tonyuk anıtlarına, Malazgirt'ten Mohaç'a kadar, İstanbul'un fethinden Çaldıran'a kadar, Çanakkale'den Kurtuluş Savaşına çok ama çok iyi biliriz" dedi.

"Üstelik biz Sayın Kılıçdaroğlu'nun bilmediği, bir türlü de öğrenemediği Cumhuriyet tarihini de CHP tarihini de çok ama çok iyi biliriz" diyen Erdoğan, "O kadar iyi biliriz ki bu kürsüden de başka kürsülerden de belgeleriyle, kaynaklarıyla, başvuru eserleriyle Dersim, CHP, demokrasi hakkında Kılıçdaroğlu'na defalarca tarih dersi verdik. Ama hani bir şarkı vardır ya 'Mazi kalbimde bir yaradır'. Mazi, yani tarih; Sayın Kılıçdaroğlu'nun kalbinde yara olduğu için verdiğimiz tarih derslerini bir türlü öğrenemedi" diye konuştu.

Kılıçdaroğlu'nun tarih bilgisine not veren Başbakan Erdoğan, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun tarih karnesi ortada. Bakın Dersim Tarihi sıfır, CHP tarihi sıfır. Demokrasi tarihi sıfır, İstanbul şehir tarihi sıfır. Aday olduğu ilçeyi filan bilmez. Kağıthane'ye Kağıttepe diyecek kadar... Futbol tarihi o da sıfır. Çünkü Lefter'i orta sahadan alıp kaleye geçirecek kadar sıfır. Bitmedi, İslam ve Türkiye tarihi yıldızlı sıfır" şeklinde konuştu.

CHP heyetinin geçen hafta Şanlıurfa'ya bir ziyaret gerçekleştirdiğini ve ziyaret edilecek yerleri duyurdukları yazılı metinde "Hazreti Selahaddin Eyyubi Türbesi"nin de bulunduğunu ifade eden Erdoğan, Selahattin Eyyubi'nin türbesinin Şanlıurfa'da değil, Şam'da olduğunu söyledi. Erdoğan CHP heyetini şu sözlerle eleştirdi:

"Bu tarih hatasının neresini düzeltelim bilmiyorum. Bir kere Selahaddin Eyyubi değil, Hz. Eyüp Peygamber... İkincisi, Hz. Eyüp Peygamber'e naksedilen türbe, Şanlıurfa merkezde değil, Virahşehir'de. Üçüncüsü, Şanlıurfa merkezde CHP'lilerin ziyaret edeceklerini duyurdukları yer türbe değil, makam. Dedim ya ders veriyoruz, veriyoruz ama niyeti yok. Suriye'nin Başkenti Şam'ı son aylarda defalarca ziyaret ettiler. Gözleri de gönül gözleri de kapalı olduğu için Şam'ın merkezindeki Selahaddin Eyyubi türbesini öğrenemediler, öğrenmediler. Bu partinin genel başkanı bizi tarih bilmemekle itham ediyor. Biz tarihi biliriz, iyi bilmekle kalmaz, o tarihten ibret de alırız. Bununla da kalmaz istikbali, atiyi o tarihin üzerine inşa ederiz ve öyle yapıyoruz."