ADANA (İHA) – Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) İl Baykanı Ziyaeddin Yağcı, tartışmalı belediye meclis kararının yeniden görüşüldüğü toplantı ve sonrasında hakkındaki eleştirilere sert çıktı. Yağcı, “Benim iktidar partisi il başkanı olarak kamu yöneticileri ile görüşmemden doğal bir şey olamaz. Kiralık kalemlerin ve arkalarındaki siyaset bezirganlarını vicdanlarıyla baş başa bırakıyorum” dedi. Adana’da belediye meclis komisyonlarının üyelerin daha fazla huzur hakkı alması amacıyla çalıştığı için ciddiyetini kaybettiğini de belirterek “Ali’den Veli’ye rant devşirmenin kimseye yararı yok. Kamu ait araziler satılacaksa önceden imarı yapılarak rantı devlete kalmalı. Bu yönde hükümete görüş bildireceğim” dedi.
AK Parti İl Başkanı Ziyaeddin Yağcı, düzenlediği basın toplantısında, son günlerde Adana kamuoyunda şahsı ve gündemindeki konulara ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.
Yağcı, Adana’da 1/ 25 binlik planlara aykırı olarak hazırlanan tüm 5 binlik planların nazarlarında gayri meşru olduğunu savundu. Derhal bu yanlıştan dönülmesini isteyen Yağcı, “Muhatabı her kimse; büyükşehir belediye başkanı veya belediye meclisi… Resmi kurum arazilerinin öyle kalması gerekir”dedi. Yağcı, resmi kurum alanın arsa değerinin düşük olduğunu kaydetti. Arsa değerinden satın alınan sahalara sonradan imar isteyerek ‘Ali’ye veya Veli’ye rant devşirmenin’ kimseye yakışmayacağını ifade eden Yağcı, “Burada devlete de görevi düşüyor. Eğer kendisine ait bir mülkü satacaksa önce imar tadilatını yapıp, buna göre satış yapmalı ki; rant gelecekse devlete gelsin. Burada ben hükümete kanaatimi yazılı olarak bildireceğim” diye konuştu.
Kentte imara aykırı yapıların gereğinin yapılması uyarısında bulanan Ziyaeddin Yağcı, kaçak binaların davul-zurnayla ibreti alem için yıkılmasını gündeme getirdi. Belediye ve müteahhitlerin keyfi hareket edemeyeceğini belirten Yağcı, şöyle devam etti:
“Efendim bir kez yapılmış, şimdi bu kadar yeri yıkalım mı? Eğer hakikaten hiçbir çaresi yoksa kamuda çalınan bu imar rantının tekrar kamuya ödenmesi lazım. Adam belediye karşısında 8 kat yerine 18 kat inşa etmiş. Ne hikmetse belediyemiz hiç görmemiş, ondan sonra gelmiş imar tadilatı istiyor. Meclis üyesiyken, burası yıkılamıyorsa, fazladan elde edilen rantın kamuya en azından bir okul yapılarak, ödenmesini teklif ettim. Bugünde aynı şeyleri söylüyorum: Ya yıkılmalıdır veya böylesine bir bedel ödetilmelidir. Ki kimse bundan sonra keyfine göre iş yapmasın.”
Hiçbir hukuki dayanağı olmayan dini tesis alanıyla ilgili yapılan tadilata karşı çıktığını hatırlatan Yağcı, hiçbir hak gaspının söz konusu olmadığını ve buranın dini tesis alanı olduğu bilinerek alındığını iddia etti. Kimsenin arsasının gasp edilerek cami yapılamayacağını dile getiren Yağcı, şunları söyledi:
“Eğer cami yapılacaksa -ki yapılacak- istimlak edilip, bedeli ödenecektir. Bunun belediyelere yetki tanınmıştır. Bu dedikoduların da bitmesi için Büyükşehir ve Seyhan Belediyesi’ni göreve davet ediyorum. En kısa sürede burayı istimlak edip milletin hizmetine ibadet yeri olarak sunmalıdırlar. Çamlık alanı belediyenin mülküdür. Eğer orada rant söz konusu olacaksa belediye olacaktır. Bundan kuşku yok. Ancak mevcut belediye yönetimine olan güvensizlikten dolayı kamuoyunda bir hassasiyet oluşmuştur. Bu hayatiyetin gereğini de yerine getirmemiz lazım. Öyleyse buranın en kısa sürede yeşil alana çevrilmesi lazım.
İktidar partisi il başkanı olarak bir kamu görevlisiyle görüşmesinin hiçbir sakıncasının olmadığına dikkat çeken Yağcı, vatandaşın işi için bu davranışın ayıp olmadığını vurguladı. Kiralık kalemlerin ve arkalarındaki siyaset bezirganlarını vicdanlarıyla baş başa bıraktığını anlatan Yağcı, “Her havlayana kemik atacak değilim. Yazılan her yazı için basın toplantısı yapacak da değilim. Ancak siyasetçiler ile medya mensupları birbirlerini iyi tanır. Onları muhatap almadığımdan, adam yerine koymadığımdan cevap vermeyeceğim için suskun kaldığımı yorumlayamaz halde olmayın diye bunu söylüyorum. ‘Bir söze bakarım, söz mü diye; birde söyleyene bakarım, adam mı diye…” Adam saymadıklarımla karşılıklı cebelleşmeye girmem. Ciddi tenkitler başımın tacıdır, benim de yanlışlarım olabilir. Fakat çamurla uğraşmaya da vaktim yoktur.”
Belediyelerde komisyonların komisyon olmaktan çıktığını ileri süren Yağcı, tüm meclis üyelerinin farklı isimlerle komisyonlara seçildiğini hatırlattı. Belediye meclisinde görüşülen her hangi bir meselenin ilgili tüm komisyonlara havale edildiğini ifade eden Yağcı, “Tüm meclisle birlikte komisyon çalışması oluyor. Bu komisyonlar manasını kaybediyor. O zaman ‘adı imar komisyonu’ ama bir sorun 34 meclis üyesine havale ediyor. İşin ciddiyeti kayboluyor. Bundan herkes ders çıkartmalı. 2013’teki seçim ve belediye çalışmalarında buna dikkat edilmelidir. Bir meclis üyemiz fazla huzur hakkı alsın diye, bu tip yanlışlara alet olmamalıyız. Her komisyonun görevi var. Sonra hesap sormaktan zorlanıyoruz. Bu çok net görünüyor; huzur hakkı almak için yapılıyor” açıklamasını yaptı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz