AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal, imam hatip liseleri ve ilahiyat fakültelerinde Alevi din adamı yetiştirilmesi gerektiğini ve Diyanet’in Alevilerin yoğun olduğu yerlere bu din adamlarını ataması gerektiğini söyledi.
Bal, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, ‘Türkiye’de Alevi Sorunu Nedir, Nasıl Çözülür?’ başlıklı raporunu açıkladı. Toplumsal bütünlük ve demokrasi için partilerin mezhep temeline göre kurulmaması gerektiğini ifade eden Bal, “Şu anda Irak’taki sıkıntılardan biri mezhepsel farklılıktır. Suriye’deki gelişmeleri mezhepsel farklılıktan ayrı asla ve asla düşünemeyiz. Bizim de kendi içimizde kendi vatandaşlarımızın taleplerini bilmemiz, Alevi-Sünni kardeşliğini sağlamamız ihtiyaçtan öte, zorunluluktur” dedi.
“Aleviliği ayrı bir inanç haline hatta ayrı bir din haline getirilme çabalarının Türkiye’nin iç ve dış siyasetine müdahale etme ve içeride pilini bitirme girişimi olarak görüyorum” diyen Bal, bu girişimlerin farkında olmak ve mezhepleri İslam ağacının dalları, yorumları olarak görmek gerektiğini söyledi.
Alevi vatandaşların öne çıkan bazı talepleri olduğunu belirten Bal, Alevilerin kültürel farklılıklarının anayasal olarak koruma altına alınmasını istediklerini söyledi. Bunların cemevinin yasal statüsünün belirlenmesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda Alevi din adamlarının da görev almaları, zorunlu din derslerinin kaldırılması ya da Alevi yorumunu da içermesi gibi somut talepler olduğunu belirten Bal, bu taleplerin bazılarının zaten karşılanmakta olduğunu söyledi. Din kitaplarında İslam’ın Alevi yorumuyla ilgili bazı kısımlar bulunduğunu belirten Bal, diğer alanlarda da çalışmalar olduğunu söyledi.
“İSLAM’IN İBADETHANESİ CAMİDİR”
Her dinin bir ibadethanesi olduğunu, İslam’ın ibadethanesinin de cami olduğunu belirten Bal, şöyle devam etti:
“Cami Sünnilerin mi ibadethanesidir? Bu yorum tamamen yanlıştır. Cami tüm Müslümanların ibadethanesidir. Dolayısıyla cami eğer Alevi vatandaşların çok olduğu bir yerde ise, oraya devletin İslam’ın Alevi yorumuna göre ibadet yaptıracak, maaşı ödenen din adamlarını göndermesi gerekir.
Dinlerde ibadethaneler dışında başka mekanlar olamaz mı? Sosyal aktivitelerin yürütüldüğü, çalışmaların yapılıdığı… Ki geçmişten beri vardır. Dergahlar, Mevlevihaneler, tekkeler vardır. Ki cemevi de aslında tekkedir, yeni ismiyle cemevidir. Bunların da yine yasal olarak hangi yorum olursa olsun eşit muamele çerçevesinde düzenlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Zaten bu çerçevede, bizim partimizin terörde olduğu gibi bu meselede de ciddi gayretler serf etti, birçok toplantılar yapıydı, yani bu hususta da gayretler devam ediyor.”
Bal, Alevilerin yoğun olduğu bir yerdeki camide Sünni mezhebine uygun ibadet yaptıran bir imamdan şikayet edilmesinin haklı olduğunu belirterek, “Çoğunluk orada Alevi ise Alevi yorumuna göre hizmet verecek, Alevilik konusunda bilgisi olan, bu eğitim almış birinin atanmasını doğru olduğunu düşünüyorum” dedi.
“ESAS SORUN DEMOKRASİ EKSİKLİĞİ”
Türkiye’deki önemli sorunlardan birinin de mağdur kesimlerin, kendilerine mağdur edenler olarak yanlış grupları görmesi olduğunu ifade eden Bal, Alevi ve Sünnilerin kendisini mağdur edenin diğeri olduğunu düşündüğünü söyledi. Bal, “Bunun yerine esas sorunun demokrasi eksikliği olduğunu, yani birbirini suçlamak yerine Türkiye’nin kalkınması için elele çalışması gerektiğini vurgulamakta fayda var. Alevi ve Sünni kesimin inandıkları Allah’ın bir, peygamberin bir, kitabın bir olduğu ve daha birçok ortak noktalarının olduğu her fırsatta kendilerine hatırlatılmalıdır. Ortak sivil toplum örgütleri kurulmalıdır” dedi.
“ALEVİ DİN ADAMLARI YETİŞTİRİLMELİ”
Bal, Alevi din adamlarının yetişmesinin de önemli olduğunu kaydederek, “Kontrolsüz bir şekilde Alevi din adamları yetişmesi suiistimalleri beraberinde getirebilir” dedi.
İmam Hatip Liseleri ve İlahiyat Fakülteleri müfredatında yapılacak değişiklikle, başta Alevilik olmak üzere diğer inanç ve mezhep gruplarının ihtiyacı olan eğitimli din adamı yetiştirilmesi için uygun ortam hazırlanmalıdır. Doğal olarak Alevi ve Sünni din adamlarının Diyanet tarafından ataması yapılmalıdır. Bu din adamları Diyanet personeli olarak maaşlarını devletten almalıdırlar. Devletin kaynaklarını kullanabilmek için de din adamlarının cami dışında nikah kıyma, okullarda din derslerine girmesi gibi alanlarda kullanılması da düşünülebilir” diye konuştu.
Zorunlu din ders saatinin artırılması gerektiğini ifade eden Bal, içerik olarak da tüm inanç ve mezhepleri kapsaması gerektiğini söyledi. Bal, “Sadece din kültürü değil, hem teorik, hem pratik dini uygulamalı eğitimi veren, tüm mezheplere hitap eden alternatif din dersler olmalıdır” dedi.
“ALEVİLİĞİ AYRI BİR DİN OLANAK TESPİT ETME ÇABASI”
Gazetecilerin sorularını da cevaplandıran Bal, Meclis’te cemevi açılması ile ilgili taleplerin hatırlatılması üzerine ise, “Meclisin imkanları dahilinde düşünmek lazım. Meclisin bir camisi var. Meclis’teki imkanlara göre gelecekler, sadece cemevi değil, Sünnilerin de başkalarının da sosyal faaliyetlerini yürüteceği yerler düşünülür. Meclis’in imkanları dahilinde buna karar verilir. Ama ibadethane olarak cami burada vardır. O cami sadece Sünnilerin camisi değildir. Bir gün gelir burada Hıristiyan vekillerimiz olursa, onların da bir ibadet ihtiyacı olursa, ya caminin kenarında bir yer bölünür; ya da başka bir şey düşünülür. Demokratik ülkelerde her inanç sahibine uygun imkanlar verilmesi lazım. Ama sosyal faaliyet alanı ile ibadethane alanını karıştırmamak lazım. Zira cemevini cami statüsünde tescil ettirmeye çalışanların asıl dertleri de, ben açıkça söyleyeyim, Aleviliği ayrı bir din olanak tespit etme çabası olduğunu düşünüyorum. Ve bunun hem dinsel hem sosyal, siyasi ve güvenlik açısından büyük sorunlara gebe olabileceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.
ŞEMDİNLİ
Bal ayrıca, Şemdinli’deki olaylara da değinerek, terörle mücadelede yapılanların çok doğru olduğunu, Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı gibi girilemeyen dağ, tepe kalmadığını söyledi. Bal, bölgede biraz Türkiye’den, biraz Irak’tan, biraz Suriye’den toprak parçası kopararak bağımsız bir Kürt devleti kurma amacı olduğunu da belirten Bal, “Dolayısıyla siz ne yaparsanız yapın, ne kadar demokratikleşirseniz demokratikleşin, ne kadar mağduriyetleri giderirseniz giderin, ne kadar sorunları çözerseniz çözün bu hedef var olduğu sürece terör de var olacaktır. Sayın Başbakanımız ne dedi? ‘Kürtçe televizyon yayınından sonra, taş atan yasasından sonra, alt yapı yatırımlarından sonra görüldü ki terör azalmıyor, artıyor. Bunun niyeti üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek’ dedi. Dolayısıyla siz ne yaparsanız yapın, terör örgütü memnun olmayacaktır. Aksi hakle yapılanlardan memnun olması, teşekkür etmesi, terör bitmese bile azalması gerekirdi” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz