Ak Parti Mart Ayı İl Danışma Meclisi Toplantısı

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye’nin son dönümdeki politikalarla Osmanlı’dan gelen büyük misyonu yeniden yerine getirmeye çalıştığını söyledi. Çözüm sürecinin aslında devlet ile milletin kaynaştığı bir süreç olduğunu ifade eden Ali Babacan, “Bir bakıma biz özümüze dönüyoruz, aslımıza dönüyoruz” dedi.

AK Parti Ankara İl Başkanlığı tarafından gerçekleştirilen AK Parti Mart Ayı İl Danışma Meclisi Toplantısı Altınpark'ta düzenlendi. Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Genel Sekreteri Haluk İpek, AK Parti Ankara Milletvekilleri Zelkif Kazdal, Tülay Selamoğlu, Fatih Şahin ve Nurdan Şanlı, AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan ve birçok ilçe başkanı ile partili katıldı.

Toplantıya katılan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan "Küresel Ekonomideki Gelişmeler ve Türkiye Ekonomisi" başlıklı bir sunum yaptı. Türkiye'nin 10 yıl önceki Türkiye'den çok farklı bir ülke haline geldiğini söyleyen Ali Babacan, "3 yıl öncesine göre kişi başına düşen milli geliri 3 misliye katlayan, faizlerde enflasyonda daha düşük seviyeleri yakalayan ve yine siyasi istikrar konusunda ve ekonomik istikrar konusunda dünyada artık parmakla gösterilen bir ülke" diye konuştu.

Türkiye'nin etrafındaki ülkelerin ekonomik ve siyasi zorluklar yaşadığını hatırlatan Babacan, buna rağmen Türkiye'de güven ve istikrar ortamının olduğunu kaydetti. Babacan, "Böyle bir dönemde şimdi Türkiye 2023 için kendisine hedefler koymuş durumda. Ben bunu çok önemsiyorum. Çünkü bugün dünyada birçok ülke bırakın 2023'ü, 2013 sonu için bile hedeflerini koyabilmiş değil" diyerek, Türkiye'nin 2023 vizyonuna vurgu yaptı.

İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi konusuna da değinen Babacan, şunları söyledi:

"Artık Türkiye bir bölgesel güç, aynı zamanda Türkiye bir küresel aktör. Bugün dünyanın neresinde ne olursa olsun Türkiye bunu izliyor, Türkiye adımlar atıyor ve Türkiye her konuda fikri sorulan kanaati öğrenilmeye çalışılan bir ülke haline geldi. İşte bu Ortadoğu’da uyguladığımız politikalar hele hele şu İsrail ile gelmiş olduğumuz nokta gerçekten birçok diplomasi uzmanını şaşırttı.

Sayın Başbakanımızı, Dışişleri Bakanımızı, bizleri yıpratmaya çalıştılar 3-4 yıl boyunca.’Yanlış yapıyorsunuz, Türkiye’ye zarar veriyorsunuz, politika böyle olmaz’… Ama hamd olsun ne oldu? Biz yerimizde durduk, dimdik durduk ve İsrail geldi bizim ta başta söylediğimiz noktaya; özrünü diledi.

Şimdi biz umuyoruz ki bundan sonra ki dönemde ve onlara da çağrı yapıyoruz 'artık problemlerin kaynağı olmayın, problemlerin parçası olmayın, çözümlerin parçası olun. Bu bölgede problemler var. Eğer bir şeyler yapacaksak, çözümlere katkı verin, bölgede barışa katkı verin’ diyoruz”... ' diyoruz."

Suriye konusunda da Türkiye'nin dimdik durduğunu belirten Babacan, Katar'daki toplantıyı hatırlatarak, "Suriye politikasının arkasına Şam'daki rejim değil muhalif oluşumun lideri oturdu" dedi. Arap Dünyası'nın artık Esad rejimini değil muhalifleri tanıdığını kaydeden Babacan, halktan güç almayan bir rejimin dayanmasının mümkün olmadığını belirtti ve "Er ya da geç inşallah o da sona erecek ve Suriye halkı hak ettiği rejime inşallah kavuşacak" dedi.

“ÇÖZÜM SÜRECİ, DEVLETLE MİLLETİN KAYNAŞTIĞI BİR SÜREÇ”

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, çözüm sürecine ilişkin de açıklamalarda bulundu. Terör örgütü için "Zamanında bir Marksist-Leninist olarak kurulan bir örgüt, Sovyetler Birliği’nin çökmesiyle etnik unsurları kullanarak var olmaya çalıştı" diyen Babacan, terör örgütünün istismar alanlarının ise artık ortadan kalktığını ifade etti.

Çözüm sürecine ilişkin olarak "Dikkat ederseniz fazla konuşmuyoruz, işin özüne bakıyoruz" diyen Babacan, 2001 yılında parti programında yazılanların bugün uygulandığını söyledi. Babacan, "Bu meseleyle ilgili tespitlerimiz ve çözüme yönelik atılması gereken adımlar neyse, bakın 2013'e geldik satır satır, paragraf paragraf aynen onları uyguluyoruz" dedi.

12 yıllık tutarlı politikanın sonucunun artık alınmaya başladığını kaydeden Babacan, bunun ise güzel sonuçları da beraberinde getirmeye başladığını ifade etti. "Bu süreç aslında devlet ile milletin kaynaştığı bir süreç" diyen Babacan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bir bakıma biz özümüze dönüyoruz, aslımıza dönüyoruz. Bugün Türkiye topraklarının 11 misli, 12 misli coğrafyayı yüzlerce yıl istikrarla, güvenle, ekonomik refahla yönetebilen bir kültürden geliyoruz biz. Ama bu kültürün özünde birlik vardır, beraberlik vardır, kardeşlik vardır. Ve 'yaratılanı yaradan da ötürü sevelim' bakışı vardır. İşte Türkiye aslında o özünü tekrar yakalıyor. O tarihinin zaten kendine verdiği o büyük misyonu yeniden yerine getirmeye başlıyor.

Bizi bir cihan devleti yapan böyle etnik milliyetçilik anlayışı değil. Bizi zamanında cihan devleti yapan bir bölgesel milliyetçilik anlayışı da değil. Bir farklı kategorilerde milliyetçilik anlayışı da değil. Biz hep söylüyoruz, milliyetçilik bu milleti çok sevmektir. Milliyetçilik bu millet için çalışmaktır."

“SUNİ SINIRLARIN OLDUĞU DÖNEM BİTİYOR”

Babacan, çözüm sürecine yönelik provokasyon uyarısı da yaptı. Fransa'da, Rusya'da süreci baltalamak için provakosyonlar olduğunu kaydeden Babacan, sadece yurt dışında değil, Türkiye içinde de süreci sabote etmek isteyenlerin olduğunu kaydetti.

Bölgesel konulara da değinen Babacan, Tunus, Libya gibi müslüman ülkelerin suni sınırlarla ayrıldığını hatırlattı. "Paranın buralarda serbestçe dolaşarak yeni bir jeopolitik konumun olabileceğine inanıyoruz" diyen Babacan, "Bizi öyle birbirimizden ayırmışlar ki, öyle fitne fesat sokmuşlar ki zaten suni olan sınırlar katılaşmış bir anlamda. Ama artık o dönem bitiyor" dedi.

Türkiye'nin artık yakın coğrafyaya değil, onun ötesine de uzanan bir eli olduğunu kaydeden Babacan, 2008 yılında Afrika'da 12 olan elçilik sayısının 2012 sonunda 34'e çıkarıldığını söyledi. Geçen yıl kredi dışı hibe edilen rakamı da hatırlatan Babacan, bu rakamın ise 1 milyar 300 milyon dolara çıktığını belirtti. Babacan, "Bugün çok şükür yükselen, yardım eden ülkeler arasındayız" diye konuştu.

“İNŞALLAH, SANDIKLARI PATLATIRCASINA DEMOKRASİ ZAFERİNİ KAZANACAĞIZ”

Toplantının açılış konuşmasını yapan AK Parti Ankara İl Başkanı Murat Alparslan, konuşmasının başında Türk milletinin liderlerinden ve şanlı zaferlerine vurgu yaptı. Türkiye'nin bugün büyük bir itibara sahip olduğunu belirten Murat Alparslan, "Bugün ülke olarak, millet olarak ülkemizde ciddi bir istikrarın, yurt dışında büyük bir itibarın sahipleriyiz. Bunu teşkilatlarımız olarak sizler, milletimiz ve Genel Başkanımız olarak Sayın Recep Tayyip Erdoğan başarmıştır" diye konuştu.

"AK Partili olmak demek millet iradesini egemen olmak demektir" diyen Alparslan, "AK Partili olmak demek millet vesayeti üzerindeki bütün engelleri elinin tersiyle itebilmek demektir" şeklinde konuştu. Yaklaşan genel seçimleri hatırlatan ve seçimden zaferle çıkacaklarına vurgu yapan Alparslan, "Gelecek yıl, 31 Mart sabahı pek çok gazete manşetlerinde inşallah tüm Türkiye'de ve Ankara'da sandıkları patlatırcasına büyük bir demokrasi zaferini daha hep birlikte başaracağız. Ben bunu biliyor ve inanıyorum. Zira AK Parti kadroları olarak millete hizmete soyunmuş, azimli kararlı, samimi dost kişileriz, arkadaşlarız. Milletin umutlarını bir bir yerine getiriyor, hayallerini bir bir yerine getiriyoruz. Bunun için daha çok çalışıyoruz" şeklinde konuştu.

500 bine yaklaşan üyelerin evlerde ziyaret edilmesi gerektiğini ifade eden Murat Alparslan, planlı, stratejik çalışmalarla başarıya ulaşacaklarını söyledi. Alparslan, "Gelecek mahalli seçimlerde inşallah 25 ilçe ve büyükşehirin tamamını AK Partili belediyecilikle buluşturup, kavuşturup hizmetlerimizi bir bir yapmaya devam edeceğiz" dedi.

Toplantıda bir sunum yapan Elmadağ Belediye Başkanı Gazi Şahin ise konuşmasının sonunda ilginç bir detayı paylaştı. MHP'nin iki tane Genel Başkan Yardımcısı'nın Hasanoğlan'da vatandaşla bir araya geldiğini ve vatandaşa "Gelin Hasanoğlan'ı yeniden ilçe yapalım" dediklerini aktaran Gazi Şahin, vatandaşın ise "Hasanoğlan zaten ilçe" diyerek MHP'lilere hatırlattığını söyledi.

Bu defa da MHP Genel Başkan Yardımcılarının 'Hasanoğlan'a doğalgaz getirelim' teklifini yaptığını fakat vatandaşın Hasanoğla'an zaten doğalgazın geldiğini hatırlattığını söyleyen Gazi Şahin, "Bu defa da 'gelin sizi bu adamlardan kurtaralım' demişler. Vatandaşlar ise 'biz kurtulmak istemiyoruz' demişler" diye konuştu.