12 Eylül 1980 askerî darbesi sürecinde idamla yargılandığı Manisa’dan yıllar sonra milletvekili seçilen Dr. Selçuk Özdağ, “Darbenin iyisi kötüsü olmaz. Kim yaparsa yapsın karşısında olmalıyız. En kötü demokrasi, en iyi darbeden iyidir. Ben o dönemin kavgalarına karşıyım ama ideallerini özlüyorum.” dedi.
AK Parti Milletvekili Özdağ, Türkiye’nin coğrafi konumu itibariyle egemen güçler tarafından devamlı rahatsız edildiğini, ülke genelinde bu güçlere hizmet edenler tarafından karışıklık çıkarılmaya çalışıldığını vurguladı. Türkiye’nin iktisadi ve siyasi ilerlemesini önlemek isteyenlerin, 12 Eylül'den önce sağ-sol olayları çıkarıp gençleri kaga ettirdiğini hatırlatarak Özdağ, şunları kaydetti: “O zaman ülkeyi yönetenler, ne yazık ki samimi ve ufuklu değildi. Aynı zamanda kavgalardan rant beklemekteydiler. Sağcılar-solcular ve devrimciler-ülkücüler diye ülkeyi ikiye bölmüşlerdi. İnsanları birbirine düşürerek, emellerine ulaşmaya çalıştılar. Materyalist bir düşünceyle, 'Gayeye ulaşmak için her şey mübahtır' felsefesiyle hareket ettiler. Şayet o dönemde gençlerimiz kendi tarihimizle, şuurumuzla, kültürümüzle, inancımızla hareket etseydi dövüşmeyecekti. onuşacaklardı, fikirlerini paylaşacak ve tartışacaklardı. Fikirlerin buluşmasıyla hakikat şimşeği doğacaktı. Maalesef üzerimize deli gömlekleri giydirdiler. İnsanları dövüştürüp ardından darbe yaptılar.”
Dünyanın her yerinde iktidar olmak isteyen emperyalist ve karanlık güçlerin, gençlerin güzel duygularını kullandığını vurgulayan Selçuk Özdağ, “Dünyanın hiçbir yerinde gençler iktidar olamamıştır, gençlerin omzuna basan birileri iktidar olmuştur. 12 Eylül'den önceki siyasi kavgalar darbecilerin ekmeğine yağ sürmüştür. NATO’ya alınmayan Yunanistan, bizdeki darbeyle birlikte girebilmiştir. Türkiye’nin iktisadi ve siyasi gelişmesi, demokrasiyle, inanç ve hürriyet teşebbüsüyle tanışması geciktirilmiştir. Bu geciktirme, günümüze kadar devam etmiştir. Şayet Özal dönemi, Avrupa Birliği süreci ve AK Parti iktidarı olmasaydı, şu andaki kazanımları elde edemezdik. Şimdi de egemen güçler yine rahat durmayıp bölücü terör örgütünü Türkiye’ye ayakbağı olarak ortaya sürmektedir.” şeklinde konuştu. PKK'nin, Türkiye’yi bölmek isteyen güçlerin kullandığı bir taşeron olduğunu vurgulayan milletvekili Özdağ, şunları söyledi: "Darbecilerle ve onların destekçileriyle 12 Eylül 2010’daki referandumla hesaplaştık. O zaman Av. avukat İrfan Sönmez’le birlikte 217 arkadaşımız birlikte basın yayın organlarına çıkarak 'evet' kampanyası yürüttük. Önemli olan intikam duygusuyla hareket etmek değil, Türkiye’de kurumlaşmayı sağlamak, ilkeli ve prensipli olmaktır. 12 Eylül'cüleri ifadeye çağırmak ve yargılamak, referandum süreci zaferinin eseridir. Türkiye’de bundan sonra darbe olmayacaktır.”
Bugün apolitik bir gençlik yetiştiğini, okuyan, araştıran, soran, sorgulayan gençliğe ihtiyaç olduğunu belirten Selçuk Özdağ, gençleri okumaya, araştırmaya, inanç şuuruna sahip çıkmaya davet etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz