Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) MYK üyesi ve Aydın Milletvekili Metin Yavuz, Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP) 37. Olağan Kurultayı’nı değerlendirdi. Kurultaya başkanlık eden Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nu eleştiren Yavuz, “Çerçioğlu’nun söylemleri ve eylemleri birbirlerinden farklı” dedi.
Hafta sonu gerçekleştirilen CHP’nin 37. Olağan Genel Kurulu üzerine açıklama yapan AK Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz, “Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması sonrası Yunanistan’ın adeta kudurduğu bu günlerde, Türkiye Cumhuriyeti’mizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinizin olağan kurultayını Yunan bayrağını andıran renklerin altında değil de, keşke Şanlı Bayrağımızın rengi olan Kırmızı Beyaz’ın altında gerçekleştirseydiniz. Ayrıca CHP’nin 37. Olağan Kurultayında divan başkanı olan Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun konuşmalarını dinlerken söylemleriyle eylemlerinin ne kadar birbirlerinden farklı olduklarına bir kez daha tanıklık ettim” ifadelerini kullandı.
İstanbul Sözleşmesi’nin sadece kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin standartlar öngören ve Avrupa ülkelerini hukuki olarak bağlayan bir belge olmadığını kaydeden Yavuz, “Çerçioğlu yapmış olduğu konuşmasında ilk olarak İstanbul sözleşmesinden dem vuruyor. Ülkemizde kadının yüksek yararına olacak her türlü anlaşmaların uygulamaların yanında olacaklarını ifade eden Çerçioğlu diyor ki; ‘İstanbul sözleşmesini fes etmek kadına karşı şiddet ve kadın cinayetlerine göz yummak demektir. İstanbul sözleşmesinin yanındayız, her zamanda yanında olmaya devam edeceğiz.’ Sözde kadın hakları savunuculuğu yapan Çerçioğlu söz konusu partisinin ittifak ortağı olan HDP’ye gelince diğer CHP’liler gibi sus pus oluyor. Geçtiğimiz günlerde HDP’li bir milletvekili tarafından tecavüze uğrayan kadınların ortaya çıkması konusunda ne Çerçioğlu’ndan ne de herhangi bir partilisinden bir kınama yapıldığına, tecavüze uğrayan kadınların haklarını savunduklarına tanıklık etmedik. Şimdi dillerine bir İstanbul sözleşmesi dolamışlar. İstanbul sözleşmesi sadece kadına yönelik her türlü şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin standartlar öngören ve Avrupa ülkelerini hukuki olarak bağlayan bir belge değildir. Bu sözleşme metninin içerisinde, bizim örfümüze, adetimize, ahlakımıza asla uyuşmayan iki tane önemli husus var. Bunlar, toplumsal cinsiyet meselesi ve cinsel yönelim meselesi. Örneğin, LGBT gibi marjinal unsurlar bunun arkasına sığınarak birtakım faaliyetlerde bulunuyorlar. Sokaklarda sözde yürüyüş yapan bu gurup üyelerinin yaptıkları eylemler bizim ahlak ve göreneklerimizle asla uyuşmuyor. Yine sözleşmenin içerisinde geçen sözde namus, ahlak, gelenek, örf ve adet gibi konularla mücadele etmek hükümetlerin vazifesidir gibi bir kavram geçiyor. Bu bizim kabul edilebileceğimiz bir husus değildir” diye konuştu.
“Kadına yönelik hassasiyetimiz icraatları ile ortada”
“İstanbul sözleşmesi olmazsa kadına şiddet artar şeklinde bir algı çalışması yürütülüyor” diye konuşan Yavuz, “Bizim kadınlara yönelik hassasiyetimiz bugüne kadar yaptığımız icraatlar ile ortadadır. Bakınız, sağlık çalışanlarımızın önemli bir kısmı kadınlarımızdan oluşmaktadır. Bunun yanı sıra siyasetin içinde de kadınların önünü en çok açan parti yine AK Parti’dir. Kadına karşı uygulanan şiddet şüphe yok ki, namussuzluktur, insanlık dışı bir davranıştır. Bir adam, değil bir kadını öldürmeyi o kadına elini kaldırıyorsa o el kırılmalıdır. Cezalar daha da ağırlaştırılmalıdır. Bununla ilgili yasal düzenlemelerin önemli bir kısmını tamamladık. Kadına yönelik şiddetin her türlüsünde bu eylemi uygulayan kişi cezasız kalmamaktadır. Bu doğrultuda İstanbul sözleşmesi olmazsa kadına karşı şiddette artar şeklinde yapılan yorumlar yersiz ve gereksizdir. İstanbul sözleşmesi ile ilgili yapılan kamuoyu araştırmalarında, bu sözleşmeden çıkılması veya yapılacak düzenlemeler ile revize edilmesi açısından ciddi bir beklentinin olduğu sonucuna varılmıştır. Usuller çerçevesinde nasıl ki bu sözleşmeye imza atıldıysa, yine usulüne uygun olarak bu sözleşmeden çıkılabiliriz” ifadelerini kullandı.
Ak Parti Aydın Milletvekili Metin Yavuz ayrıca açıklamasında Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na “15 Temmuz gecesi neredeydiniz?” sorusu yönelterek "CHP’li Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’nun 15 Temmuz 2016 günü FETÖ/PYD tarafından gerçekleştirilen hain darbe girişimi sırasında kent meydanında toplanan halkın arasında yoktu. konuşmasında ’Demokrasinin yılmaz bekçileriyiz’ diyen hanımefendiyi, günlerce Aydın’ın meydanlarında göremeyişimizi hatırlıyorum" diyerek Çerçioğlu’nun 15 Temmuz gecesi demokrasi için neden meydanlara çıkmadığını sordu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz