AK Parti MKYK Toplantısı

Parti Sözcüsü Ömer Çelik: (2) - "(Dursun Çiçek'in açıklamaları) Hukuk dışı, siyaset dışı, ahlak dışı bir tutumdur. Bu zihniyete karşı uyanıklığımızı, bu zihniyetle mücadelemizi çok diri tutmalıyız" - "Şayet böyle başsavcılar varsa yargı kurumlarının gerekli girişimleri yaparak hukuka bağlı olmayan, Anayasa'ya bağlı olmayan, kumpas zihniyetindeki bu başsavcıları ortaya çıkarması, görevidir" - "(Erdoğan-Bahçeli'nin görüşme ihtimali) Programlarının uygunluğuna göre bir araya gelmeleri her an mümkündür"

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek'in bir TV programında yaptığı konuşmasına ilişkin, "Hukuk dışı, siyaset dışı, ahlak dışı bir tutumdur. Bu zihniyete karşı uyanıklığımızı, bu zihniyetle mücadelemizi çok diri tutmalıyız. Şayet böyle başsavcılar varsa, yargı kurumlarının gerekli girişimleri yaparak hukuka bağlı olmayan, Anayasa'ya bağlı olmayan, kumpas zihniyetindeki bu başsavcıları ortaya çıkarması, görevidir." dedi.

Çelik, Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında, parti genel merkezinde gerçekleştirilen AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı devam ederken düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtladı.

Reklam
Reklam

MHP ile yapılacak görüşmeye ilişkin takvimin belli olup olmadığı, ilk yapılan değerlendirmelerde AK Parti'nin içerisindeki mekanizmaya ilişkin bir görüş belirtilip belirtilmediği sorusu üzerine Çelik, "Takvim her an olabilir. Sayın Cumhurbaşkanımızla, Sayın Bahçeli'nin programlarına uygun olarak bununla ilgili bir engel yok. Ama daha yerel seçimlere var, tartışmalar sürüyor, bütün partiler hazırlıklarını sürdürüyor, olgunlaştırıyor." ifadelerini kullandı.

Çelik, AK Parti olarak bu konuda herhangi bir şekilde "Şu öneriyi götürüyoruz, böyle bir mekanizmaya karar verdik" diye açıklayabilecekleri bir durumda bulunmadıklarını vurguladı. Bu görüşmeler neticesinde tabloya bakacaklarını belirten Çelik, şöyle devam etti:

"Bu doğal olarak çok soruluyor, 'Sayın Cumhurbaşkanımız ile Sayın Bahçeli bir araya gelecekler mi, ne zaman gelecekler' diye. Herhangi bir şekilde mahsur yok, her an olabilir bu. Çeşitli vesilelerle zaten oluyor ama dediğimiz gibi önümüzde günler var, partiler kendi pozisyonlarını olgunlaştırıyor, kendi çalışmalarını yapıyor, biz de çalışmalarımızı yapıyoruz. Programlarının uygunluğuna göre bir araya gelmeleri her an mümkündür."

Reklam
Reklam

Çelik, heyetlerin öncesinde bir görüşme yapma ihtimaline yönelik soruya ise şu değerlendirmelerde bulundu:

"Heyetler görüşecek, heyetlerin görüşmesinde bir mahsur yok. Zaten heyetler kısa zamanda görüşürler. Sayın Bahçeli konuşmasında da 'bir arkadaşımız var, bu görüşmeyi yapabilir' dedi. Bizden de arkadaşlarımız var, onlar da bu görüşmeyi yapma konusunda yetkilidirler. Bu mümkün olur. O daha çok karşılıklı olarak birbirlerinin görüşlerini dinleme, değerlendirme, müzakere etme şeklinde olacaktır. Onlar olgunlaştıkça liderlerin bir araya gelmesi söz konusu olacaktır.

Bizim açımızdan bazen soruluyor, 'AK Parti istekli gözükmüyor ya da gözüküyor, birtakım çalışmalar yapılıyor ya da yapılmıyor' gibisinden. Herhangi bir şekilde böyle değerlendirilebilecek bir durumda değiliz. Bu konuyla ilgili gayet olağan bir süreç geçiriyoruz."

- "Şayet böyle başsavcılar varsa..."

Eski CHP Milletvekili Dursun Çiçek'in bir TV programında "Bazı savcıların 'İktidarı indirin, biz yargılayalım" sözlerinin sorulması üzerine Çelik, "Bahsettiğiniz CHP milletvekilinin açıklaması son derece vahim bir açıklamadır. Türkiye'de vesayetin aslında zihinlerde nasıl dolaştığını, nasıl kurumsallaştığını gösteren bir açıklama." dedi.

Reklam
Reklam

Çelik, bununla ilgili olarak CHP'den bir yalanlama ve kınama gelmemesinin de CHP'de de dolaylı bir onaylamanın söz konusu olduğunu gösterdiğini kaydetti.

Bunun CHP'de Yassıada ve vesayet zihniyetinin ne kadar güçlü ve diri olduğunu ortaya koyduğunu belirten Çelik, şunları söyledi:

"Milli iradeye karşı bu zihniyet bu kadar diridir. Buna karşı teyakkuz içerisinde olmak lazım. Biz, 'İktidardan indirin sonra biz gereğini yaparız' yaklaşımının, hukuki ve anayasal bir yaklaşım olmadığını çok net bir şekilde görüyoruz. Bunu yakın tarihimizde en acı bir şekilde Yassıada yargılamalarında gördük.

Milletin ve milli iradenin seçtiği başbakana, hükümete ve bakanlara karşı kumpas kurdular. O zihniyetler aslında utanmaları gerekirken ki yakın bir zamanda bu idamların yıl dönümüydü, bu acıyı yeniden hatırladık, şimdi benzer bir mantığı bu kadar fütursuzca ve rahat bir şekilde gündeme getirmeleri, üstelik de benzer kumpaslardan yakın dönemde acı çektiğini ya da zarar gördüğünü söyleyen birisinin bunu gündeme getirmesi son derece vahimdir."

Reklam
Reklam

Çelik, açıklamanın hukuk dışı, siyaset dışı ve ahlak dışı bir tutum olduğunu vurgulayarak, "Bizim açımızdan değerlendirilmesi gereken şey şu; bu zihniyete karşı uyanıklığımızı, bu zihniyetle mücadelemizi çok diri tutmalıyız. Bu, Meclisin içerisindeki bir kişi tarafından gündeme getiriliyor. Bunun ne hukukla ne ahlakla ne sivil siyasetle alakası var." diye konuştu.

Ömer Çelik, "Şayet böyle başsavcılar varsa, yargı kurumlarının gerekli girişimleri yaparak bu başsavcıları ortaya çıkarması, hukuka bağlı olmayan, Anayasa'ya bağlı olmayan, kumpas zihniyetindeki bu başsavcıları yargısal aktivizm içerisinde düşünen savcıları ortaya çıkarması, görevidir. Kuşkusuz bununla ilgili yargısal girişimler de yapılacaktır." dedi.

- "Onun partisinden de hiçbir ses çıkmıyor"

15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin Türk yargısınca bir dönüm noktası olduğuna işaret eden Çelik, ülkenin siyasi tarihinde ilk defa o gece yargının darbeye karşı direndiğini anlattı.

Çelik, "Bu gurur duyacağımız tabloyu ve mücadeleyi kirleten, bu şekilde savcı ya da hakim varsa, Yassıada zihniyetini bu kadar güçlü yaşatan, bu zihniyetin içinde boğulmuş, hukuktan nasibini almamış kimseler varsa kuşkusuz yargının gerekli mekanizmaları çalıştırarak bunları ortaya çıkarması bir vazifedir." değerlendirmesinde bulundu.

Reklam
Reklam

Bu açıklamanın yapılmasının millete, bütün partilerin siyasi tabanına, CHP'nin tabanını oluşturanlara karşı bir saygısızlık olduğunu vurgulayan Çelik, "Bu tip açıklamalar TBMM üyesi bir kişi tarafından dile getirilebiliyor, onun partisinden de hiçbir ses çıkmıyor. Dolayısıyla buna karşı gerekli siyasi tutumu almak, bunu eleştirmek, bunun aziz milletimizin vicdanında ve zihninde mahkum edecek şekilde bu görüşlerimizi anlatmak ve varsa böyle kişiler, bahsettiği şekilde Türk yargısı içerisinde, bunların ortaya çıkmasını sağlamak için gerekli yargısal girişimleri yapmak hepimizin boyunun borcudur." diye konuştu.

- "FETÖ mensupları tarafından yapılmıştır"

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tahliyesine ilişkin ise Çelik, şunları kaydetti:

"Yargı kararını verdi ve suçlu buldu. Burada MİT tırları kumpası çok açık ve net bir şekilde Türkiye'nin o bölgedeki faaliyetlerini, komşu ülkedeki mazlumlara sahip çıkma faaliyetlerini bir yabancı devletin çıkarları adına engelleme girişimidir. Ve Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) mensupları tarafından yapılmıştır. Onların propagandasının yapıldığı çeşitli yayın organları ve faaliyetleri de olmuştur.

Reklam
Reklam

Dolayısıyla yargı kararı ortadadır, yargı hükmünü vermiştir ve suçlu bulmuştur. Tabloda ortaya çıkan durum budur. Uzun zamandır Türkiye'nin takip ettiği bir mesele, yargı hükmünü vermiştir. Bizim de bunun dışında söyleyeceğimiz bir şey yok. Daha sonra serbest bıraktılar, bundan sonrası da yine aynı hukuk kuralları içerisinde seyrine devam edecektir."

(Sürecek)

Anahtar Kelimeler: