AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Gençleri ölüme terk eden, şiddete teşvik eden HDP'nin barıştan, kardeşlikten, özgürlükten bahsetmesi gibi CHP de demokrasiden bahsediyor. Kendi partisi içerisinde o 'küçük diktatör' ağzını bozmuş, bizim liderimize, milletin adamına, 'diktatör bozuntusu' diyor. Bunu diyen kim? Bir genel başkan müsveddesi. Ona biz ancak 'Hadi oradan, hadi oradan.' deriz." dedi.
Ünal, Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla Sakarya Spor Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Sakarya 6. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, kongrenin hayırlı olmasını diledi.
Kongrelerin siyasi partilerin değişim ve yenilenmelerini oluşturduğu, kimliklerini, kim olduklarını, hedeflerini ve amaçlarını gözden geçirdikleri etkinlikler olduğunu aktaran Ünal, "O yüzden AK Parti olarak biz bugün bir kez daha şunu yad ederek söze başlayalım. Bizim liderimizle, teşkilatımızla ve milletimizle kurduğumuz ilişki özel bir ilişkidir. Çünkü AK Parti, partilerden bir parti değildir, AK Parti'nin hamurunu bu millet yoğurmuştur." diye konuştu.
AK Parti'nin 2002'de başlayan bir siyasi hareket olmadığını dile getiren Ünal, "AK Parti, tarihin içinden gelen bir duruştur. AK Parti, bir tercihtir. AK Parti, bu topraklarda insanlığın, merhametin kalbi olan ve insanlığın üzerinde yükseldiği değerlerin adıdır. O yüzden bizim kongrelerimizin bir anlamı, ruhu ve kalbi vardır." ifadelerini kullandı.
Ünal, dün CHP'nin 19. Olağanüstü Kurultayı'nı gerçekleştirdiğini anımsatarak, daha önceki kongrelerdeki kavgaların bu defa tüzük kongresinde başka boyuta taşındığını kaydetti.
Divan Başkanının divanı terk etmek zorunda kaldığını söyleyen Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ve yerine Divan Başkanı olan kişi, başını yere eğip 'Kabul edenler, etmeyenler' gibi hiç genel kabule ya da kabulsüzlüğe bakmadan, hukuksuz şekilde tüzüğü oyladı, geçti. Bunu yapanlar, demokrasiden, parti içi demokrasiden bahsediyorlar. Hani elinde silahla demokrasiden, barıştan bahseden PKK'nın siyasi uzantıları gibi... Gençleri ölüme terk eden, şiddete teşvik eden HDP'nin barıştan, kardeşlikten, özgürlükten bahsetmesi gibi CHP de demokrasiden bahsediyor. Kendi partisi içerisinde o 'küçük diktatör' ağzını bozmuş, bizim liderimize, milletin adamına, 'diktatör bozuntusu' diyor. Bunu diyen kim? Bir genel başkan müsveddesi. Ona biz ancak 'Hadi oradan, hadi oradan.' deriz. Milletin adamına böyle bir ifadeyi kullanmak için öncelikle bu millete düşman olmanız gerekir. Çünkü bu millete azıcık saygınız varsa, bu milletin sevdiği, yüzde 52 oyla cumhurbaşkanı seçtiği bir lidere saygı duymak zorundasınız."
Ünal, Recep Tayyip Erdoğan'ı her şeyden önce 15 Temmuz gecesinden tanıdıklarını belirterek, "O gece havaalanından, tankların yanından kontrollü şekilde sıvışarak kaçanlar, kahramanlar hakkında konuşamazlar." şeklinde konuştu.
- "İlkeli duruşumuzu hiç bozmadık"
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da kongrelerde, teşkilatların, beşeri kaynakların hedeflere daha etkin, süratli, kaliteli üretim yapmak üzere 2023, 2053 ve 2071 Türkiye'sini inşa etme hazırlıklarını hep birlikte sürdürdüklerini anlattı.
AK Parti denilince Türkiye'de değişim ve dönüşümün akıllara geldiğini ifade eden Yazıcı, "AK Parti siyasette hizmet etmenin, sorun çözmenin, taş üstüne taş koymanın adıdır. Hep birlikte liderimizin öncülüğünde çıktığımız bu yolda gece gündüz demeden koşuyoruz. AK Parti'nin en güçlü tarafı teşkilatlardır. AK Parti'yi marka haline getiren lideridir. AK Parti teşkilatlarının en kıymetli yanı, yanında birlik ve bütünlüğü liderinin peşinde gece gündüz demenden yürüyen kadrolardır. " değerlendirmesinde bulundu.
Yazıcı, hep birlikte Türkiye'yi inşa ettiklerini ve AK Parti teşkilatlarının liderinin yanında olduğu sürece daha da güçlü olacaklarını dile getirdi.
AK Parti'nin muhafazakar, demokrat, yerli ve milli bir parti olduğunu belirten Yazıcı, şunları söyledi:
"Bu ilkeli duruşumuzu hiç bozmadık ve bozdurmadık. Bizim tarihimiz, her 10 yılda bir darbeler tarihidir. Her 10 yılda bir yaşamışız. Son ikisini bir yana bırakalım, bütün darbeler amacına ulaşmıştır. Toplumsal hayatımızda derin yaralara yer açanlardan biri de 28 Şubat post modern darbesidir. 2007 ve 15 Temmuz darbe teşebbüsü önlenen darbelerdir. Tarihimizin en alçak darbe teşebbüsünü 15 Temmuz 2016'da gördük. Bu millette ait topu, tüfeği, tankı millete doğrultmuş alçak darbecilerle karşılaştık. Dik duran milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla coşan milletimiz, akşam başlayan darbeyi sabah olmadan önleyen bir millettir. İki darbe teşebbüsü AK Parti ve aziz milletimiz tarafından önlenmiştir."