AK Parti Sinop 6. Olağan İl Kongresi

- Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (3) "Kişi başına düşen milli gelirimiz, geldiğimizde neydi? 3 bin 500 dolardı. O zaman asgari ücret de 184 liraydı. Bugün kişi başına düşen milli gelirimiz ne oldu? 11 bin dolar. Asgari ücret çok daha büyük bir artışla bin 603 lira. Milli gelirimiz, 2023 için hedeflediğimiz 25 bin dolara ulaştığında asgari ücretin nereye çıkacağını varın siz hesap edin" - "Cuma günü Fransa'ya gidiyorum. Fransa'da yine aynı şekilde Türkiye-Fransa ikili ilişkiler

SİNOP (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Kişi başına düşen milli gelirimiz, geldiğimizde neydi? 3 bin 500 dolardı. O zaman asgari ücret de 184 liraydı. Bugün kişi başına düşen milli gelirimiz ne oldu? 11 bin dolar. Asgari ücret çok daha büyük bir artışla bin 603 lira. Milli gelirimiz, 2023 için hedeflediğimiz 25 bin dolara ulaştığında asgari ücretin nereye çıkacağını varın siz hesap edin." dedi.

Erdoğan, Sinop Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti Sinop 6. Olağan İl Kongresi'ne katılarak partililere hitap etti.

Reklam
Reklam

Dün açıklanan yeni asgari ücretle ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, zenginleştikçe bundan 80 milyon vatandaşın ve 81 ilin payına düşeni alacağını belirtti. Erdoğan, "Kişi başına düşen milli gelirimiz, geldiğimizde neydi? 3 bin 500 dolardı. O zaman asgari ücret de 184 liraydı. Bugün kişi başına düşen milli gelirimiz ne oldu? 11 bin dolar. Asgari ücret çok daha büyük bir artışla bin 603 lira. Milli gelirimiz, 2023 için hedeflediğimiz 25 bin dolara ulaştığında asgari ücretin nereye çıkacağını varın siz hesap edin. Bu asgari ücretin ülkemize, çalışanlarımıza, işverenlerimize hayırlı olmasını diliyorum." diye konuştu.

Kendileri için siyasetin bir amaç değil araç olduğuna işaret eden Erdoğan, siyasetin ikbal, makam ve mevki kapısı değil, millete hizmet etmenin, Türkiye'yi layık olduğu seviyelere taşımanın bir vasıtası olduğunu söyledi.

Bir taraftan Türkiye'yi her alanda kalkındırmanın mücadelesini verirken aynı zamanda Türkiye'nin itibarına da itibar kattıklarını vurgulayan Erdoğan, Türkiye'nin, son 15 yılda hangi sorumluluğu üstlenmişse hepsinin hakkını fazlasıyla verdiğini, hangi uluslararası örgütün dönem başkanlığını yapmışsa hepsine de damgasını vurduğunu dile getirdi.

Reklam
Reklam

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2009-2010 döneminde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyeliğine seçilip dünyadaki tüm mazlumların sesi olduklarını, 2015'te G- 20'nin dönem başkanlığını üstlenip büyümenin ve adaletin savunuculuğunu yaptıklarını, gençlere ve kadınlara yönelik gerçekleştirdikleri politikalarla da tüm ülkelerin takdirini kazandıklarını vurguladı.

İslam İşbirliği Teşkilatının dönem başkanlığını da 2016'dan bu yana yürüttüklerini anımsatan Erdoğan, "İslam dünyasının sorunlarına çözüm bulmak, kardeş kavgasının önüne geçmek için yoğun gayret sarf ediyoruz. Filistin meselesi başta olmak üzere Müslümanların on yıllardır kanayan yaralarını sarmanın mücadelesini veriyoruz. Kudüs'ü hedef alan bir adım üzerine 13 Aralık'ta İstanbul'da düzenlediğimiz o tarihi zirve, İslam dünyası açısından bir dönüm noktası olmuştur. Böylece İslam dünyası, Kudüs'e sahip çıktığını, Filistinlilerin asla yalnız olmadığını İstanbul'dan tüm dünyaya ilan etti."

- "Diplomatik zafere imza attık"

Artık Filistin'in başkentinin Kudüs olduğunu belirten Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'ndaki tarihi oylamayla ABD yönetiminin Kudüs'le ilgili kararının hukuksuzluğunun en üst düzeyde tescillendiğini ifade etti.

Reklam
Reklam

"Üç hafta gibi çok kısa süre içerisinde dostlarımızın ve kardeşlerimizin de desteğiyle gerçekten büyük bir diplomatik zafere imza attık." diyen Erdoğan, Türkiye'nin Kudüs konusundaki dik ve kararlı duruşunun dünyanın dört bir köşesinde takdir edildiğini gördüklerini, Müslümanlar arasında da Türkiye ve Türk milletine yönelik ciddi bir teveccüh olduğunu anlattı.

Endonezya'dan Malezya'ya, Filistin'den Sudan ve Mısır'a kadar halkın, Türk milletine karşı sınır tanımayan bir coşku ve heyecan beslediğini aktaran Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kudüs meselesi sadece Türkiye'nin veya sadece Müslümanların meselesi değil. Kudüs meselesi hem Müslümanların hem Hristiyanların hem de tüm insanlığın meselesi. Ben İslam ülkelerinin liderlerini ararken bir diğer taraftan Hristiyan dünyasının liderlerini de aradım. Papa hazretlerini de aradım, Sayın Putin'i aradım ve Bağlantısızlar Bloğu'nun başında Sayın Maduro'yu, dönem başkanı, Endonezya Devlet Başkanını da aradım. Arap Ligi'nin Başkanı Kral 2. Abdullah, onunla gayet iyi diyalog içinde bu çalışmaları yürüttük ve sonunda hamdolsun başarıyı yakaladık. Amerika'nın yanında İsrail vardı. İsrail'in dışında da Sinop'un ufak ilçe veyahut mahalleleri, o mahallelerin büyüklüğünde bazı devletçikler vardı."

Reklam
Reklam

- "Cuma günü Fransa'ya gidiyorum"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, teşekkür için de bu ülkelerin liderlerini aradığını ve aramaya devam ettiğini vurgulayarak, dün Papa'yı arayıp hem teşekkür ettiğini hem de iadeiziyaret yapmak istediğini söylediğini belirtti.

Rusya, İran, Türkiye olarak Suriye'de yoğun bir çalışmaları olduğuna değinen Erdoğan, "Cuma günü Fransa'ya gidiyorum. Fransa'da yine aynı şekilde Türkiye-Fransa ikili ilişkilerini masaya yatıracağız." dedi.

Sudan, Çad ve Tunus ziyaretlerini hatırlatan Erdoğan, bu ülkelerde on binlerin ellerinde Türk bayraklarıyla hasret ve coşkuyla kendilerini karşıladıklarını aktardı.

Erdoğan, gittikleri her yerde Türk milletine çok büyük bir muhabbet gösterildiğine şahit olduklarını vurgulayarak, kendilerinin de gerek imzaladıkları ikili anlaşmalar gerekse orada yaptıkları konuşmalarla bu ilgi ve beklentinin hakkını vermeye çalıştıklarını söyledi.

Her üç ülkeyle de ticareti geliştirecek, beşeri bağları güçlendirecek, tüm tarafların kazançlı çıkacağı yeni iş birliği projelerini mutabakata vardırmak suretiyle imzaladıklarına işaret eden Erdoğan, önümüzdeki yıllarda bunların semerelerini almaya başlayacaklarını bildirdi.

Reklam
Reklam

Her yurt dışı ziyaretlerinde, "Kainat boşluk kabul etmez, gidemediğin yer senin değildir." gerçeğini gördüklerini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bu coğrafyalar bizim yıllarca ihmal ettiğimiz, adeta sırtımızı döndüğümüz, birilerinin her fırsatta 'Bizim ne işimiz var' dediği yerler. Bakıyorsunuz Çad ve Sudan gibi beş asırlık bağlarımızın olduğu ülkelere bugüne kadar Cumhurbaşkanı düzeyinde hiç ziyaret yapılmamış. Yer altı, yer üstü kaynakları olarak zengin olmalarına rağmen bu ülkelerin Türkiye ile ilişkileri uzun yıllar hiç gelişmemiş, ilerlememiş. Ticari ilişkilerimiz 15 sene öncesine kadar yok mesabesinde kalmış. Hamdolsun, nasıl yurt içinde ulaşılmadık yer bırakmıyorsak yurt dışında da kapısını çalmadığımız kardeşimizi bırakmıyoruz."

(Sürecek)

(AA)