AK Parti Siyaset Akademisi Açılışı

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan: (2) - "Yüce Allah'ın Kur'an-ı Kerim vasıtasıyla bize bildirdiği kati emirler ve Peygamber efendimizin sünneti seniyyesi ortadayken birilerinin çıkıp hayatın gerçekleriyle ilgisi, alakası ve bağı olmayan sözler edip, kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir" - "Ülkemizde pek çok örneğini gördüğümüz bir ifrat tefrit ortamında insanlar kime kulak vereceğini, neye itimat edeceğini elbette şaşırıyorlar. Bu konularda konuşma yetkisi benim değil. Ben Diyanet İşleri Başkanı değilim, ben Cumhurbaşkanıyım ama Cumhurbaşkanı olarak, bir Müslüman olarak, üzerinde sorumluluğu olan bir insan olarak dinime getirilen bu zafiyete de bizim tahammülümüz yok. Burada bildiğimizi, inandığımızı da söylemek zorundayız. Temenni ediyorum ki bu konuyla ilgili Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanımız alanı boş bırakmaması lazım. İşte bu tür adamlara bu alan boş kalır da bunlar konuşursa ortaya böyle zaaflar çıkar" - "Hiç kimsenin Türkiye'ye böyle bir kafa karışıklığı yaşatmaya, dinimizi böylesine karikatürize etmeye hakkı yoktur. Bizim itirazımız hatta isyanımız işte bu hadsizlikleredir. Biz bir dinde reform, böyle bir şey aramıyoruz. Böyle bir derdimiz de yok. Haddimize mi? Asla" - "Siz bu fakiri korkutamayacaksınız, hak neyse ben onu söylemeye devam edeceğim. Kitabımızın, Kur'an'ımızın, İslam'ın hükümlerini sağa sola evirip çevirmeye hakkınız yok. Bu tür gözlüklerle bakarak kalkıp da dinimize fatura kesmeye, kestirmeye de hakkınız yok"

Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Yüce Allah'ın Kur'an-ı Kerim vasıtasıyla bize bildirdiği kati emirler ve Peygamber Efendimizin sünneti seniyyesi ortadayken birilerinin çıkıp hayatın gerçekleriyle ilgisi, alakası ve bağı olmayan sözler edip, kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir." dedi.

Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen "18. Dönem Siyaset Akademisi"nin açılışına katılarak, partililere hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Peygamber efendimiz, 'Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz' buyuruyor. Yüce Allah'ın Kur'an-ı Kerim vasıtasıyla bize bildirdiği kati emirler ve Peygamber efendimizin sünnet-i seniyyesi ortadayken birilerinin çıkıp hayatın gerçekleriyle ilgisi, alakası ve bağı olmayan sözler edip kafaları karıştırması yanlıştır. Kimse bizim dinimize fatura kesme hakkına sahip değildir." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Bu tartışmanın en çarpıcı örneklerinin son günlerde kadınlar konusunda yaşandığını dile getiren Erdoğan, yalnızca ilmi zeminde, teorik bir tartışmanın konusu olacak hususların, toplum önünde alelade bir meseleymiş gibi konuşulmasını içeriğinin ötesinde yöntem olarak da doğru bulmadığını belirtti.

Türkiye'de pek çok örneği görülen ifrat, tefrit ortamında insanların, kime kulak vereceğini, neye itimat edeceğini şaşırdığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:

"Bu konularda konuşma yetkisi benim değil, ben Diyanet İşleri Başkanı değilim. Ben Cumhurbaşkanıyım ama Cumhurbaşkanı olarak, bir Müslüman olarak üzerinde sorumluluğu olan bir insan olarak dinime getirilen bu zafiyete de bizim tahammülümüz yok. Burada bildiğimizi, inandığımızı da söylemek zorundayız. Temenni ediyorum ki, şu anda Başbakan Yardımcımız da burada, bu konuyla ilgili Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanımız alanı boş bırakmaması lazım. İşte bu tür adamlara bu alan boş kalır da bunlar konuşursa ortaya böyle zaaflar çıkar. Bu konularda tabii asıl ön alması, tavır alması gereken hocalarımızın, bu kadar ilahiyat fakültemiz var, ilahiyatçılarımızın, muteber alimlerimizin ise ya sesleri çıkmıyor ya da sesleri duyulmuyor veya korkuyorlar. Ne korkuyorsun be kardeşim. İslam ilmiyle mücehhez olan bir ilim erbabı korkar mı? Çıkacaksın gerçek neyse bunu söyleyeceksin. Hiç kimsenin Türkiye'ye böyle bir kafa karışıklığı yaşatmaya, dinimizi böylesine karikatürize etmeye hakkı yoktur. Bizim itirazımız hatta isyanımız işte bu hadsizlikleredir. Biz bir dinde reform, böyle bir şey aramıyoruz. Böyle bir derdimiz de yok. Haddimize mi? Asla."

Reklam
Reklam

Önüne gelenin çıkıp da kadın, genç ve yaşlılarla ilgili ileri geri konuşmasının İslam'a getirdiği lekeyi, gölgeyi görmemezlikten gelemeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, "İslam'ı değişime kapalı bir din olarak göstermeye çalışan zihniyet ile İslam ile uzaktan yakından ilgisi olmayan çarpıklıkları dinimize mal etmeye çalışan zihniyet, aslında aynı gayeye hizmet etmektedir. Her iki yanlışın da önüne geçebilmek için Türkiye'de din eğitim ve öğretiminin sağlıklı bir temel üzerinde yaygınlaştırılmasına ihtiyaç vardır." dedi.

- "Siz bu fakiri korkutamayacaksınız"

Ülke ve millet olarak ağır bir bedel ödenilen FETÖ tecrübesinin, bu bakımdan çok önemli olduğuna dikkati çeken Erdoğan, şunları söyledi:

"İşte bizim ilahiyatçılarımız, Din İşleri Yüksek Kurulumuz, Diyanet İşleri Başkanlığımız, bunlar meydanı bu FETÖ gibi alçaklara bıraktılar ve toplum bu hale geldi. Bu bize örnek olmayacak da hangisi bize örnek olacak. El Kaide, DEAŞ, Boko Haram gibi terör örgütleri sahih İslam'ın öğretilmesi konusundaki eksikliği kullanarak ortaya çıkmış ve palazlanmıştır. Şimdi de dünkü yaptığım konuşmadan sonra birileri aynen bu şekilde sosyal medyada konuşmaya başladılar. Siz bu fakiri korkutamayacaksınız, hak neyse ben onu söylemeye devam edeceğim. Kitabımızın, Kur'an'ımızın, İslam'ın hükümlerini sağa sola evirip çevirmeye hakkınız yok. Bu tür gözlüklerle bakarak kalkıp da dinimize fatura kesmeye, kestirmeye de hakkınız yok. 'Bu örgütlerin arkasında falanca var, filanca var' yaklaşımı doğru da olsa bizim derdimize derman olmaya yetmiyor. Şayet arkanda kim olursa olsun, kullanılan kişiler bizim insanlarımız ise ortada çözmemiz gereken ciddi bir mesele var demektir."

Reklam
Reklam

- "Ne kadar İslam düşmanları varsa arkasında"

"FETÖ'nün arkasında kimler var görüyorsunuz değil mi? " diye soran ve salondaki partililerden "Amerika var." karşılığını alan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Sadece orası olur mu canım, '160 ülkede çalışıyorum' diyor. Ne kadar İslam düşmanları varsa onlar arkasında. Dert ümmeti bölmek, İslam'ı bölmek, İslam'ı parçalamak, zayıf düşürmek. Bizim bunlara asla zemin hazırlamamamız gerekiyor. Rabbimizin Kur'an-ı Kerim'de biz kullarına defalarca yönelttiği yüzlerce 'Düşünmez misiniz, akıl etmez misiniz' sorusu herhalde bize. Bunun üzerinde durmamız, düşünmemiz, çalışmamız lazım. Ömrünü İslam'a, İslam'ı anlamaya, anlatmaya adamış ilim adamlarımızın da yardımıyla bu meselenin üstesinden geleceğimize inanıyorum. Bu konuda ilgili kurumlarımızın ve muteber ilim adamlarımızın daha cesur davranmasını, daha aktif olmasını özellikle rica ediyorum. Aksi takdirde hep birlikte çok büyük bir vebal altında kalacağımız açıktır."

- "Asla fırsat vermeyeceğiz"

Türkiye'nin önünde bu tür tartışmaların dışında çözmesi gereken çok önemli sıkıntılar bulunduğuna işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:

Reklam
Reklam

"Ülkemizin güvenlik kaygılarının vehimden kaynaklanmadığı, çok haklı sebepleri olduğu attığımız her adımda biraz daha doğrulanıyor. İşte güya DEAŞ ile mücadele ettiğini söyleyen ve ülkemizin sınır ötesi operasyonlarını 'dikkatleri dağıtıyor' diye engellemeye çalışanların asıl gayesi gün gibi ortaya çıkmıştır fakat benim bugün özellikle şu son 1-2 gündür gündemde olan konuyla ilgili söyleyeceğim son söz şu, kardeşlerim biz AK Parti olarak... Türkiye'nin Cumhurbaşkanı, AK Parti'nin Genel Başkanı olarak sözüm şudur; az önce de hadis-i şerifi söyledim, kucaklayıcı olacağız, dinine gölge, leke düşürmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Sosyal medyada, şurada burada saldıranlar, şunlar bunlar olacak, unutmayın eğer haksızlık karşısında susarsanız dilsiz şeytan olursunuz. Bu konuyla ilgili olarak da bizler yapılması gerekeni hamdolsun bugüne kadar akil baliğ olduğumuzdan beri yaptık, yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Şu son günlerdeki atılan adımları asla affetmiyoruz."

(Sürecek)