Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, milletin Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne 'evet' dediğini belirterek, "Bunlarda dürüstlük diye bir şey yok. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, hazırlanan bu sistemi milletimize götürdük mü? Götürdük. Milletimiz buna yaklaşık yüzde 52 ile 'Evet' dedi mi? Dedi. Bundan sonra sizin konuşmanız lafügüzaftır." dedi.
Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, iktidarları döneminde hakim ve savcı sayısını 9 bin 349'dan 20 bin 742'ye, yardımcı personel sayısını ise 26 binden 70 bin 800'e çıkardıklarını bildirdi.
Yargı sistemine sızan FETÖ terör örgütü üyelerini kuyumcu titizliğiyle tespit edip temizlediklerini vurgulayan Erdoğan, mahkeme sayılarını iki kat artırıp 256 yeni adalet sarayı inşa ederek, yargının işleyişini kolaylaştırdıklarını söyledi. Erdoğan, "İstinaftan ihtisaslaşmaya, ombudsmanlıktan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkına, HSYK'nin yeniden yapılandırılmasından askeri mahkemelerin kaldırılışına, temel kanunların yenilenmesinden infaz sistemine kadar pek çok alanda reformlar yaptık. Bugün de milletimize ilan ettiğimiz Yargı Reformu Strateji Belgesi'nde yer alan düzenlemeleri, paket paket Meclise getiriyoruz." diye konuştu.
Emniyet hizmetlerinin 306 bini bulan polis ve bekçi, 177 bini bulan jandarma ve 6 bin 500'e yakın sahil güvenlik personeli ile yürütüldüğünü anlatan Erdoğan, "Amacımız 780 bin kilometrekare vatan toprağının her karışında insanlarımızın güvenliği, huzurlu, geleceğinden emin bir şekilde yaşamasını sağlamaktır." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kademeli olarak hayata geçirdikleri reformlarla tüm belediyeleri kaynak ve yetki bakımından sorumluluk alanlarında en güzel hizmetleri verebilecekleri seviyeye çıkardıklarına işaret etti.
Sanayi üretimini hem artırdıklarına hem de yaygınlaştırdıklarına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Organize sanayi bölgelerinin sayısını 120 ilaveyle 313'e, buralardaki işletme sayısını 42 bin ilaveyle 53 bine, istihdamı da 1,5 milyona yakın ilaveyle 1,9 milyona yükselttik. Hepsini de kendi dönemimizde kurduğumuz ve cari açığımızın azaltılmasında 18,5 milyar dolarlık katkısı olan 19 endüstri bölgesinde 86 bin istihdam sağladık. KOBİ'lere en büyük destekler, hükümetlerimiz döneminde verildi. Savunma sanayisi, şahsen ilgilendiğim ve gerçekten göğüs kabartıcı başarılara imza attığımız bir diğer alandır. Hep söylüyorum, yine söyleyeceğim: Geldiğimizde yerli olarak yüzde 20 ama şimdi yüzde 70'e varan bir yerli üretimi savunma sanayisinde yakaladık. Bugün Türkiye, milli güvenliği için kimin ne dediğine bakmadan istediği gibi operasyon yapabiliyorsa bunu savunma sanayisinde geldiğimiz yere borçluyuz. İnşallah kendi savaş uçağımızdan her türden motorumuza kadar tüm savunma sanayisi ihtiyaçlarımızı kendi imkanlarımızla üretebilir hale gelmemiz çok yakındır."
- "Kurulu gücümüzün 52 bin 657 megavatı yerli kaynaklarla"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidarları döneminde, kalkınmanın temel unsuru olan enerji altyapısının geliştirilmesi konusunda da Cumhuriyet döneminde yapılanların tamamını kat kat aşan başarılar yakaladıklarını belirtti.
Enerjide toplam kurulu gücün 56 bin 700 megavat ilaveyle 88 bin 550 megavata yükseltildiğini bildiren Erdoğan, "En büyük başarıyı da yerli kaynaklara dayalı elektrik üretiminde gösterdik. Halihazırdaki kurulu gücümüzün 52 bin 657 megavatı yerli kaynaklarla gerçekleştiriliyor." dedi.
Sosyal yardım politikalarına da değinen Erdoğan, şunları söyledi:
"Milletimizden en çok dua aldığımız alanlardan biri de sosyal yardım politikalarımızdır. Yıllık sosyal yardım bütçesini 2 milyar liradan 43 milyar liraya yükselterek, ülkemizde aç ve açıkta kimsenin kalmamasını temine gayret ediyoruz. Kimsesiz çocuklardan yaşlılara, engellilerden dul kadınlara ve mağdur ailelere kadar her kesimi kuşatan bir sosyal yardım sistemi kurduk. Eğer hastaysa evine doktorlarımızı, hemşirelerimizi göndermek suretiyle evlerinde tedavilerine de bakımlarına da yardımcı oluyoruz. Sistem bu Bay Kemal. Bu yatarak olmaz, çalışarak olur."
Şehit yakınları ve gazilere, ülke tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar sahip çıkarak kendilerine şükran borcunu ifa etmeye çalıştıklarını dile getiren Erdoğan, günlük harcama düzeyi 4,3 doların altındaki nüfus oranını da yüzde 30'dan yüzde 1,5'e indirdiklerinin altını çizdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, asgari ücretten memur ve emekli maaşlarına kadar her alanda gelirleri ve buna bağlı olarak da refah seviyesini fiilen yukarı çıkardıklarını anlattı. Erdoğan, Türkiye'nin düşük ve orta gelir düzeyini geride bırakarak yüksek orta gelir grubuna mensup bir ülke haline geldiğini vurguladı.
Türkiye'yi onurlu ve omurgalı dış politikaya sahip bir ülke konumuna yükselttiklerini ifade eden Recep Tayyip Erdoğan, "TİKA vasıtasıyla dünyanın dört bir yanında yürüttüğümüz kalkınma yardımı faaliyetleri, ülkemizin insani hasletlerinin sembolü haline gelmiştir. Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, Türkiye Maarif Vakfı, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi kuruluşlarımız, yurt dışında ülkemizin eğitim öğretim, kültür, sanat, bunların bayraktarları olarak faaliyetlerini yürütüyorlar." diye konuştu.
- "Acaba Gazi, parlamenter demokrasiyle mi idare etmişti ülkeyi?"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, muhtarlıklardan cumhurbaşkanına kadar kesintisiz işleyen bir kamu yönetimi sistemiyle millete sunulan hizmetin kalitesini her alanda sürekli yükseltmenin gayreti içerisinde olduklarını belirterek, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, bu bakımdan ülkemizin geleceğine bıraktığımız en büyük miras, en büyük armağan olacaktır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nden rahatsız olanlar var, bunu biliyorum. Diyorlar ki 'Bu geleneğimize ters bir yapı', yeri geliyor, diyorlar ki 'Biz Atatürk'ün partisiyiz.' Acaba Gazi, parlamenter demokrasiyle mi idare etmişti ülkeyi?" değerlendirmesini yaptı.
Gelişmiş ülkelerin ya başkanlık ya da yarı başkanlık sistemiyle yönetildiğine dikkati çeken Erdoğan, bunların önde gelen sistemler olarak yer bulduklarını dile getirdi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dert başka. Dert, kiminle geldi? AK Parti iktidarıyla. Bu, Cumhur İttifakı'nın ortaklaşa getirmiş olduğu bir sistem. Bu rahatsız ediyor. Etse de etmese de sonunda nereye gidildi? Sonunda millete gidildi. Millet, Cumhurbaşkanlığı Sistemi'ne 'evet' dedi. Hani egemenlik kayıtsız şartsız milletindi? Bunlarda dürüstlük diye bir şey yok. Egemenlik kayıtsız şartsız milletin olduğuna göre, hazırlanan bu sistemi milletimize götürdük mü? Götürdük. Milletimiz buna yaklaşık yüzde 52 ile 'Evet' dedi mi? Dedi. Bundan sonra sizin konuşmanız lafügüzaftır."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi, diğer alanlarla birlikte ekonomide de fevkalade ileriye taşıdıklarını söyledi.
Türkiye ekonomisini, 2013-2018 yılları arasında yılda ortalama yüzde 5,6 büyüttüklerini anımsatan Erdoğan, "Milli gelirimizi, döviz kurunda geçen yıl yaşadığımız ağır saldırıya rağmen 790 milyar dolar seviyesinde tuttuk. Satın alma paritesine göre dünyanın 13. büyük ekonomisi durumundayız. Şu anda 20 tane dünya ülkesi arasında, Türkiye bu 20'nin içerisinde. Bu, bir şey ifade ediyor. Durup dururken sizi oraya almıyorlar. Küçük bir hamleyle inşallah bu listede birkaç basamak birden yükselebilecek bir yerdeyiz." diye konuştu.
Hükümetleri döneminde 9 milyon yeni kişiye iş sağlayarak istihdam rakamını 29 milyona yükselttiklerini anlatan Erdoğan, göreve geldiklerinde 36 milyar dolar olan ihracatın 171 milyar dolara ulaştığını da kaydetti.
(Sürecek)