Ak Parti Tbmm Grup Toplantısı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin dostluğu ne kadar değerliyse, gazabının da o kadar şiddetli ve kahredici olduğunu belirterek, “Yumuşak başlılığımız uysal koyun olduğumuz anlamına gelmez. Bizim vakur, soğukkanlı tavrımız birilerini aldatmasın. Sağduyulu olmamız acziyet gibi algılanmasın” dedi.

Başbakan Erdoğan, partisinin Meclis grup toplantısında, Suriye ile yaşanan jet krizine değindi. Herkesin ‘Türkiye’nin hiçbir ülkenin toprağında gözü olmadığını ve olmayacağını’ bilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, “Aynı şekilde Türkiye hiçbir ülkenin içişlerine karışmamıştır ve karışmayacaktır” dedi.

Türkiye’nin her anlamda komşularının kendisinden emin olacağı bir ülke olduğunu ifade eden Başbakan Erdoğan, “Türkiye’nin dostluğu son derece değerlidir. Arkasına Türkiye’nin dostluğunu alan her ülke bilsin ki, onun sırtı sağlamdır, o emniyet ve güvenlik içindedir” dedi.

Türkiye’nin komşularının coğrafi konumlarıyla, coğrafi önemleriyle, yer altı, yer üstü zenginlikleri ve özellikle zaaflarıyla hiçbir zaman ilgilenmediğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:

“Bizim için önemli olan komşuluk hukukudur, dostluk, akrabalık hukukudur. Bizim için önemli olan sadece ve sadece kardeşlik hukukudur. Biz tüm halklar için barışı, adaleti, huzur ve esenliği savunuruz. Hiç kimse bizi yanlış anlamasın. Bu millet yeri gelmiş Saray Bosna için, Mostar için, Kosova için yüreğini ortaya koymuştur. Bu millet yeri gelmiş Kabil için, Bağdat, Basra, Samarra, Kufe, Erbil, Musul, Kerkük, Halepçe için yüreğini ortaya koymuştur. Bugün Filistin dediğimizde, Kudüs, Ramallah, Gazze dediğimizde bir hesabın içinde değiliz; tam tersine sadece yüreğimizdekini söylüyoruz. Bugün Şam dediğimizde, Halep dediğimizde, Hama, Humus dediğimizde bir hesabın peşinden değil, kanı akıtılan kardeşlerimizin ardından haykırıyoruz.”

“BİZ TARİHİ YAPARIZ, KİMİN YAZACAĞINA, OKUYACAĞINA KARIŞMAYIZ”

Türkiye’nin her komşusunun, her dostunun, her kardeşinin kendisinden emin olacağı bir ülke olduğunu yineleyen Erdoğan, şunları kaydetti:

“Ama şu noktanın da altını kalın çizgilerle çiziyorum; Türkiye’nin dostluğu ne kadar değerliyse, herkes bilsin ki Türkiye’nin gazabı da o kadar şiddetlidir, o kadar kahredicidir. Yumuşak başlılığımız uysal koyun olduğumuz anlamına gelmez. Bizim vakur, soğukkanlı tavrımız birilerini aldatmasın. Sağduyulu olmamız acziyet gibi algılanmasın. Ben burada hamasetin diliyle konuşmuyorum; ben burada tarihimden aldığım güçle, ecdadımdan aldığım ilham ve mirasla konuşuyorum. Bin yıllık devlet geleneğine sahip olan Türk milleti tarihin akışını değiştirmiş bir millettir. Bu sözlerimi hamaset olarak görenler, önce kendilerine, sonra da bu milletin tarihine baksınlar. Burada da kimseye tarih dersi verecek değilim. Biz tarihi yaparız, onu kimin yazacağına, kimin okuyacağına, kimin ondan ders alacağına karışmayız.”

“BÖLGEDE KADASTRO MÜHENDİSLİĞİNE GÖZ YUMMAYIZ”

Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin büyümesinden, küresel ekonomik kriz karşısında sapasağlam duruşundan, Türkiye’nin kardeşleriyle kucaklaşmasından rahatsızlık duyanlar olduğunu belirterek, “Bu rahatsız çevrelerin Türkiye’ye yönelik terörü desteklediklerini, bölgedeki bazı kukla yönetimleri Türkiye’ye karşı kışkırttıklarını biz çok iyi biliyoruz, görüyoruz. Büyüyen, güçlenen, etkinliği artan bir Türkiye bu bölge için bir risk değil, bir tarihtir, bir fırsattır. Güçlü bir Türkiye’den rahatsız olan çevreler de karşılarında nasıl bir devlet olduğunu iyi anlasınlar ve adımlarını ona göre atsınlar” diye konuştu.

Erdoğan, bu coğrafyadaki her oyunu, halklara, masum insanlara kasteden her senaryoyu boşa çıkarmak için Türkiye’nin var gücüyle mücadele edeceğini vurgulayarak, “Bölgede kadastro mühendisliği yapılmasına Türkiye asla göz yummayacaktır. Biz büyük Türkiye’den rahatsızlık duyan çevrelerin taşeronluğunu yapan, tetikçiliğini yapan, kanlı terör örgütüne karşı tek bir geri adım atmadan mücadele vereceğimiz gibi, Türkiye’ye hasmane tutum sergileyen çevrelere karşı yakıcı bir azap olmaya devam edeceğiz” dedi.