AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, seçim anketlerinde CHP'nin birinci parti gibi gösterildiğini ancak bunun gerçeği yansıtmadığını söyledi.
A Haber'de gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Kurtulmuş; "Sanki CHP Türkiye'de birinci parti oluyor gibi imaj çıkarıyorlar ama AK Parti Türkiye'de birinci partidir. Bu kadar algı operasyonuna rağmen CHP'nin oyu yukarı çıkmıyor. AK Parti birinci parti olmaya devam ediyor. Milletimiz eleştirilerde bulunuyor ama konuştuğumuzda 'Bunları AK Parti'den başka çözecek yoktur' diyor. Belediye başkanı adayı olmak başka bir şeydir ama Türkiye'yi yönetmeye aday olduğunuzda millet sormayacak mı terörle mücadelede ne yapacaksın? Bu partilerin hepsi arasında farklılıklar ortaya çıkmayacak mı? Fikirlerin farklı olduğunu düşündükleri bir ittifakın da Türkiye'yi yönetecek bir sayıya ulaşacağını da tahmin etmiyorum. HDP tarafı da 'Ne demek oylarıma talip oluyorsun, oylarımı alacaksın ama varlığımız örtmeye çalışacaksın' diyor. Erdoğan gitsin diyorsunuz da yerine ne gelecek, bunu söyleyemiyorsunuz. Kim aday olacak? Kılıçdaroğlu aday olsun diyen CHP'liler oldu. İYİ Parti aday tanımlaması yaptı. Akşener hanımefendi 'Başbakanlığa talibim' dedi. Aday tespiti konusunda farklı kanaatler vardır. Bu da ikinci bir kriz potansiyeli taşıyor" diye konuştu.
AK Parti'nin genç kuşak arasında da birinci parti olduğunu belirten Kurtulmuş, "Türkiye'nin en genç kuşağında da birinci parti AK Parti'dir. Gençlerimizi çok iyi anlıyoruz, gençlerimize güveniyoruz. TEKNOFEST'lerde pandemi şartları olmasına rağmen yüzbinlerce genç geliyor. 15 Temmuz gecesini referans olarak veriyoruz. Dünyanın hiç bir yerinde tankların önüne yatarak darbenin önüne duran bir gençlik yok. Çok gencimiz şehit oldu. Yüzbinlerce genç sokağa çıktı" dedi.
"AK Parti'nin en büyük başarısı nedir derseniz ben 3 başlık sayarım" diyen Kurtulmuş, şöyle konuştu:
"Birincisi devlet-millet bütünleşmesidir. Zihniyeti değiştiremezseniz zaten yolu yapamazsınız. Bir büyük zihniyet devrimi yapmıştır. İkincisi vesayetlere karşı mücadelede Türkiye çok zor bir tarlayı geçmiştir, her tarafı mayınlarla döşeli bir alanı geçmiştir. Türkiye'de bütün darbelerin arkasında uluslararası güçler vardır. AK Parti dik durmasaydı 27 Mayıs muhtırası 12 Mart gibi olacaktı. 15 Temmuz'da direnmiş bir milletiz. 304 generalin imzasıyla yayınlanan bildiri iyi hazırlanmış bir bildiriydi, orada da anında cevapları verilerek susturuldu. Bütün bu süreçlerin hepsinde milli iradenin vermiş olduğu güçle yolumuza devam ettik. Hala bir köşede bekleyip vesayet odakları ortadan silinmiştir demiyorum ama güçleri azalmıştır, hala köşede bekleyenler olduğunun farkındayız. Türkiye'de vesayetler devri sonlandırılmıştır. Üçüncüsü ise özgüven inşasıdır. Bir milletin kendi özgüveni yoksa o milletin uluslararası alanda rekabet edebilmesi mümkün değildir. Türkiye yakın geçmişte İHA'ları alabilmek için yıllarca nasıl kapılarında beklediğimizi biliyoruz. Rahmetli Nuri Demirağ'ın projesini engelleyen bu zihniyetti. Şimdi çok şükür Türkiye'nin gençleri İHA'larla destan yazıyoruz. Böyle devam edersek Türkiye bir kaç yıl sonra kendi uçak motorunu yapacak güce sahip olacaktır. 'Ayasofya'yı açamazsınız, açtırmazlar...' Hayır, yeni bir Türkiye var. Ayasofya'yı da açmış olduk."