AK Parti Yalova 6. Olağan Merkez İlçe Kongresi

YALOVA (AA) - AK Parti Genel Başkanvekili ve Başbakan Binali Yıldırım, "Ülkemizin güneyinde, Suriye ve Irak hudutlarımızda bir şer kuşağı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu projeyi yapanları biliyoruz. Ama milletimiz rahat olsun. Bizim kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya çalışanlar şunu iyi bilsin, orada bir terör devleti kurulmasına bu millet asla müsaade etmeyecek." dedi.

Yıldırım, AK Parti Yalova 6. Olağan Merkez İlçe Kongresi'nde yaptığı konuşmada, 14 Ağustos 2001'te hizmet aşkıyla yola çıktıklarını ve 16 yılı geride bıraktıklarını hatırlattı. Daha nice yıllarda millete hizmet vermeyi dileyen Yıldırım, AK Parti ile Türkiye'nin bambaşka bir Türkiye olduğunu ifade etti.

Reklam
Reklam

Ülkede birlik, beraberlik, kardeşliğin daha da güçlendiğini, refahın arttığını vurgulayan Yıldırım, "Bir Türkiye'ye üç Türkiye kattık. Türkiye'nin bütün yolları açıldı, genişledi. Tabii biz bunları yaparken rahatsız olanlar da olmadı değil. İlk günden bu tarafa hiç boş durmadılar. AK Parti'ye karşı ne kumpaslar, ne tuzaklar kurmaya çalıştılar. Bunların hepsini sizler iyi hatırlıyorsunuz. Hamdolsun ki bütün bu tuzaklar, başarısız oldu, milletimizin AK Parti'ye verdiği destek sayesinde bütün zorlukların üstesinden geldik." diye konuştu.

Vesayet odaklarına, kumpasçılara karşı dimdik durduklarını, milletin hakkını, hukukunu sonuna kadar savunduklarını anlatan Yıldırım, ak kadroların 16 yıldır millete hizmet için gece gündüz demeden çalıştığını ve çalışmaya da devam ettiğini söyledi.

Önlerinde yeni hedefler ve yeni fırsatlar olduğu gibi zorluklar da olduğuna değinen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Türkiye'nin geçmiş 15 yılında AK Parti'nin imzası var. AK Parti, bu 15 yıl içinde liderimiz, kurucu Genel Başkanımız, şimdiki Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde zorlukları aşa aşa bugünlere geldi. Evvelallah hatırlayın, 15 yıl içinde neler yaşadı bu ülke. Darbe girişimcileri, Balyoz'u, Ergenekon'u, e-muhtırası, Cumhurbaşkanlığı seçiminin engellenmesi, AK Parti'nin kapatılmaya çalışılması, 17-25 Aralık darbe girişimi, yargı darbe girişimi, Gezi olayları ve nihayet 15 Temmuz alçak FETÖ darbe girişimi. Bütün bu kumpaslardan, bütün bu engellerden AK Parti, alnının akıyla çıkmayı bilmiştir. Evvelallah bunda da en büyük güvencemiz, en büyük kaynağımız milletimiz oldu, sizler oldunuz."

Reklam
Reklam

- "Büyük felaketin ilk şahitleri olduk"

Başbakan Yıldırım, Marmara Depremi sırasında Yalova'da neler yaşandığını kendisinin de çok iyi hatırladığını dile getirdi. O dönemde kendisinin, İstanbul Büyükşehir Belediyesi İstanbul Deniz Otobüsleri'nde genel müdür olduğunu belirten Yıldırım, o gece depremin hasarıyla ilgili en önemli ve ilk bilgiyi Yalova'da, Çınarcık'ta, Armutlu'da bağlı olan deniz otobüsleriyle irtibat kurarak aldıklarını vurguladı. Felaketin ne kadar büyük bir boyutta olduğunu bu şekilde öğrendiklerini kaydeden Yıldırım, şöyle devam etti:

"Çünkü başka bir iletişim yoktu. Bütün iletişim çökmüş, bütün yollar kapanmış, felaketin büyüklüğünü maalesef o gün kimse tam olarak göremedi. Hele hele Ankara'dakiler, ülkeyi yönetenler, deprem hakkında iki gün sonra bilgi sahibi oldular. Depremin büyüklüğünü, iki gün sonra anlayabildiler. O gecenin sabahında bütün seferleri iptal ederek Cumhurbaşkanımızla o dönem Büyükşehir Belediye Başkanımızla beraber yola çıktık ve ilk olarak Yalova'ya geldik, Yalova'da o büyük felaketin ilk şahitleri olduk. O gün Yalova ile İstanbul Yenikapı arasında adeta bir deniz köprüsü kurarak, 2 bin 500 yaralıyı İstanbul'a taşıdık."

Reklam
Reklam

Yıldırım, Türkiye'nin o zor günlerden bugünlere geldiğini, şimdi Yalova'nın yapılmayan yolunun kalmadığını vurguladı. Yalova'nın İstanbul ile birleştiğinin altını çizen Yıldırım, "Yalova'dan Osmangazi Köprüsü'nden geçip, havaaalanına gitmek yarım saatin altına düştü. İstanbul'da bile yarım saatte havaalanına gitme imkanı yok. İşte Yalova, hem deniz yoluyla hem köprüsüyle hem kara ulaşımıyla sadece İstanbul'a değil, Ankara'ya da Bursa'ya da Ege'ye de Türkiye'nin her tarafına da ulaşılabilir, erişilebilir bir şehrimiz haline geldi." dedi.

Kendisinin de Armutlu'da evi olduğunu belirten Yıldırım, gelecekte buradaki evinde kalabilmeyi diledi.

- "Haddini aşanlar oluyor" Binali Yıldırım, daha önceki açıklamalarında, "Düşmanlarımızı azaltacağız, dostlarımızı artıracağız." dediğini de hatırlatarak, şunları kaydetti:"Bunu da yapıyoruz Ama bazen haddini aşanlar oluyor. Ülkemizin itibarına, egemenlik haklarına saldırı nereden gelirse gelsin misliyle karşılığını bulur. Bugüne kadar ne dedik, 'Diklenmeyeceğiz ama dik duracağız.' Ülkemizin onurunu, ülkemizin itibarını korumak için gereken neyse yapacağız. Ülkemizin güneyinde Suriye ve Irak hudutlarımızda bir şer kuşağı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu projeyi yapanları biliyoruz ama milletimiz rahat olsun, bizim kardeşliğimizi, birliğimizi, beraberliğimizi bozmaya çalışanlar şunu iyi bilsin, orada bir terör devleti kurulmasına bu millet asla müsade etmeyecek. Hedefimiz ve amacımız, ülkemizi muasır medeniyetler seviyesine çıkarmak, milletimizi bu güzel ülkemizi dünyanın parmakla gösterilen ülkeleri arasına sokmak. 15 yıldır bunu yapıyoruz. Yolları böldük hayatları birleştirdik, yolları böldük doğuyu batıyı, ülkeyi birleştirdik. Yolları böldük gönülleri birleştirdik. Yolları böleriz ama herkes şunu iyi bilsin, Türkiye'yi böldürmeyiz."

Reklam
Reklam

- "Darbenin arkasındakiler tek tek hesap veriyor" Yıldırım, 15 Temmuz gecesi 80 milyon vatandaşın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla meydanlara indiğini, o gece halkın gücünün, Hakk'ın gücünün, tankın gücüne galip geldiğini hatırlattı. O gece bütün milletin meydanlarda, "Bu bayrak inmez, bu ezanlar dinmez." dediğini vurgulayan Yıldırım, şunları söyledi: "Şimdi o darbenin arkasındakiler tek tek hesap veriyor. Başlangıçta Türk yargısıyla mahkemelerle dalga geçtiler, tiyatro oynadılar ama ne yaparlarsa yapsınlar şimdi artık kararlar birer birer çıkıyor. Müebbet hapisler, ağırlaştırılmış müebbet hapisler bir bir geliyor. Bu darbenin arkasındaki alçak örgütün bütün mensupları birer birer hesabını verecek ve bütün failler ortaya çıkarılacak. Şehitlerimizin kanı asla yerde kalmayacaktır."

(Sürecek)