AK Parti Yozgat İl Danışma Meclisi Toplantısı

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, "Türkiye üzerine oyun oynayanlara, hesap yapanlara, tuzak kuranlara bir kez daha diyoruz ki eliniz yine boş döneceksiniz. Artık o tuzakların, o hesapların, o düzenlerin netice alacağı Türkiye yoktur. Artık şapkasını alıp giden liderler yoktur, Tayyip Erdoğan gibi milletinin sesi olan liderler vardır" dedi. Bozdağ, Yozgat Kültür ve Turizm Müdürlüğü Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen AK Parti İl Danışma Meclisi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, Taksim Gezi Parkı olaylarındaki fotoğrafı, Türk milletinin ve hükümetin başından itibaren iyi bir şekilde okuduğunu söyledi. Cumhuriyet mitinglerinde meydanlarda olanların, Gezi Parkı olaylarında da meydanlarda olduğunu ifade eden Bozdağ, "İşçi Partisi'nden DHKP/C'sine, CHP'sinden SDP'sine, ÖDP'sinden EMEP'ine kadar pek çok siyasi partinin ve illegal yapının, eş zamanlı işin içinde olduğunu görüyoruz. Cumhuriyet mitinglerinde meydanda kimlerse hepsi yine meydanda. O zaman orduyu göreve çağırıyorlardı. Şimdi küresel sermayeyi göreve çağırıyorlar. O zaman Türkçe konuşuyorlar, Türkçe sloganlar atıyorlardı, şimdi dünyayı harekete geçirmek için İngilizce dezenformasyon yapıyorlar. 'Ordu göreve' demiyorlar ama başka şeyleri göreve çağırıyorlar. Sermaye çevrelerini işe ortak etmek istiyorlar, pek çok yapıyı iç içe grift bir şekilde bu hadisede görüyoruz. Siyasi partiler ve CHP, başından beri işin içinde. Pek çok il başkanını niye meydana çıkmadınız diye uyaran ve azarlayan, onları meydana çıkmaya zorlayan bir genel merkez var Ankara'da. Pek çok yapı bu işin içerisinde" diye konuştu. Gezi Parkı olaylarındaki senaryoyu yazanları, yönetenleri, oyunculuğunu yapanları ve figüranları gayet iyi tanıdıklarını belirten Bozdağ, "Milletimiz de iyi biliyor. Gezi Parkındaki ağacın arkasındaki karanlık yüzleri çok iyi biliyoruz. Onların karanlık planlarını, Türkiye'ye dair beklentilerini de çok iyi biliyoruz. Türkiye üzerine oyun oynayanlara, hesap yapanlara, tuzak kuranlara bir kez daha diyoruz ki eliniz yine boş döneceksiniz. Artık o tuzakların, o hesapların, o düzenlerin netice alacağı Türkiye yoktur. Artık şapkasını alıp giden liderler yoktur, Tayyip Erdoğan gibi milletinin sesi olan liderler vardır" dedi. Türkiye'nin, muhtıraları alkışlarla karşılayan parlementoyu gördüğünü dile getiren Bozdağ, "12 Mart 1971 muhtırası geldiği zaman parlemento, muhtırayı alkışlarla karşıladı. Muhtırayı alkışlayan bir parlemento, onun önünde kös kös oturan koca koca genel başkanlar... Her dönemde bu milletin rotasını değiştirmek isteyenlere bu milletin temsilcileri maalesef boyun eğmişlerdir. O zaman da onların düdüğü ötmüştür. Artık Türkiye'de bu millete rağmen kimsenin düdüğü ötmeyecektir, öttüremeyecekler Allah'ın izniyle" ifadesini kullandı. - "Bizim dayımız, Türk milletidir. Bizim dayımız, halktır" Bozdağ, AK Parti'nin manşetlerle, faiz lobisiyle ve sermaye çevreleriyle iktidara gelmediğinin altını çizerek, şunları kaydetti: "Biz karanlık güçlerle paslaşarak da iktidara gelmedik. Nasıl geldik? 'Muhtar bile olamazlar' dediler, öyle manşetler attılar. Sayın Genel Başkanımızın mal varlığını manşetlere çekip nice iftiralar attılar. Biz bütün bu iftiralara, bütün hukuk dışı yol ve yöntemlere başvurmalara, bizim gelişimizi engellemek isteyen bütün sermaye çevrelerine rağmen iktirada geldik. Bugün buradaysak yine onlara rağmen buradayız. Biz milletle beraber buraya geldik. Yozgatlılarla, 76 milyon Türk milletiyle beraber biz buraya geldik. Bunu herkesin görmesi lazım. Bizim dayımız güçlü. Eski dünya-yeni dünya bir araya gelse de bütün illegal yapılar bir araya gelse de kaymak takımı-tuzu kurular bir araya gelse de CHP bunlara önderlik yapsa ya da bunlarla kol kola da olsa, uluslararası faiz lobisi, başka yapılar bunlara destek verse de beyhudedir. Bizimle baş edemezler. Neden? Bizim dayımız kuvvetli de ondan. Bizim dayımız Türk milletidir, bizim dayımız halktır." Türkiye'nin son 10 yılda büyük bir değişim yaşadığını, bu değişimin medyaya da yansıdığını ifade eden Bozdağ, "Eskiden medya neredeyse tek düzeydi ama şimdi televizyonlarıyla, gazeteleriyle, başka yapılarıyla çok sesli bir hale geldi. Şimdi bağırıyorlar ya 'diktatör' diye, istihza ediyorlar ya. O zamana baksınlar bakalım. 2002'den önce Türkiye'de kaç medya vardı, ne vardı? Her şey tek ses, adeta tek manşetti. Şimdi bakıyorsunuz, birbirinden farklı onlarca medya yapısı var. İşte bunlar medyadaki tekeli kırdı. Başka yapılar oluştu. Bakın Başbakanımız açıkladı; Türkiye'nin faiz lobisine 10 yılda ödemesi gerektiği halde bizim ortaya koyduğumuz ekonomik politikalar sonucu ödemediğimiz, milletin hazinesinde kalan para, tam 642 milyar TL" diye konuştu.