TUNCELİ (İHA) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "AK Parti'de etnik milliyetçilik yok, partimiz bölgesel milliyetçiliğe de karşı" dedi.
Başbakan Erdoğan, AK Parti Tunceli İl Teşkilatı 2. Olağan Kongresi'ne katıldı. Atatürk Kapalı Spor Salonu'na girişinde partililerin sevinç gösterileriyle karşılanan Erdoğan, daha sonra bir konuşma yaptı. Erdoğan, genel kurulların siyasi partilerin kendini yenileme süreci olduğunu belirterek, "AK Parti Türkiye genelinde 2005 yılı sonu itibariyle belde kongrelerini tamamladı ve şu ana kadar da hemen hemen ilçe teşkilatlarının tamamına yakınının kongresini tamamlamış durumda. İl teşkilatlarımızın kongrelerini yapmaya başladık. Güç toplama süreci sonbaharda büyük kongreyle tamamlanmış olacak ve arkasından 2007 genel seçimlerine hep beraber hazırlanacağız" dedi.
Türkiye ekonomisinin dünyanın en büyük 17. ekonomisi durumuna geldiğini belirten Erdoğan, "Bizim bu millete ayırımcılık yapmaksızın sevdamız var. Biz, milletimizi ne zaman ki dünya ülkeleri arasında o ilk 10'un içerisinde görürüz, o zaman kendimizi mutlu hissedeceğiz. Türkiye dünyanın en büyük 17. ekonomisi durumuna gelmiştir, bu durup dururken değil, çalışarak oldu" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, AK Parti hükümetinin göreve geldiği tarihte 2 bin 500 dolar olan kişi başına milli gelirin bugün 5 bin 8 dolar olduğunu söyledi. Göreve geldiklerinde 180 milyar dolar olan Türkiye'nin milli gelirinin bugün 360 milyar dolara ulaştığını belirten Erdoğan, "Enflasyon yüzde 30'un üzerindeydi, şimdi yüzde 7.7'ye düştü. Nomilen faiz yüzde 69'du, şimdi yüzde 13.5. Bütçe açığı yüzde 15'ti, şimdi yüzde 2. Almanya ve Fransa'nın yüzde 5-6 civarında. Artık bütçemiz hortumcuların elinde değil, emin ellerde" ifadelerini kullandı.
Erdoğan, konuşmasını okuduğu şiirle devam ettirerek, yapılacak çok hizmet olduğunu ve çok çalışılması gerektiğini söyledi. AK Parti'nin 3 kırmızı çizgisi olduğunu belirten Erdoğan, "AK Parti'de etnik milliyetçilik yok. Biz etnik milliyetçiliğe karşıyız. Etnik unsurlar var. Herkese aynı mesafedeyiz. Fakat bizi birleştiren bir başka bağ var. Hep birlikte farklı etnik kimliklere sahibiz ancak Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bizi bağlayan bağdır. Tek bayrak Türk bayrağı, tek millet Türk milleti, tek cumhuriyet Türkiye Cumhuriyeti" şeklinde konuştu.
"SADECE KÖYLERİMİZİN YOLU VE SUYU İÇİN 2 KATRİLYON AYIRDIK" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti'nin bölgesel milliyetçiliğe de karşı olduğunu söyledi. Türkiye'nin her yerinin aynı güzellikte olacağını söyleyen Erdoğan, "Her bölge aynı modern yapıya sahip olacak. Aynı çağdaş yapıya sahip olacak. Bu nedenle biz yola çıkarken, '15 bin kilometre duble yol' dedik. Biz 'Türkiye'nin her yerini modern ağlarla kaplayalım, ilkel yollar olmasın' dedik. Yolunuz ve suyunuz yoksa, medeniyetten bahsedemezsiniz. 2007'nin sonuna kadar Türkiye genelinde yolu ve suyu olmayan bir köy kalmayacak. Bu yıl sadece köylerimizin yol ve suyu için ayırdığımız para 2 katrilyon" dedi.
Hükümetin eğitim ve sağlık başta olmak üzere, bir çok alanda getirdiği yenilikleri anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hizmetlerimizi eleştiriyorlar. Bunlar mürteci. Ama biz çalışmaya devam edeceğiz. 'Çocuklarımız okula gitsin' diye yardımda bulunuyoruz. Belirlenen parayı anneye veriyoruz. Artık tüm okullarımızda bilgisayar var. Üniversite öğrencilerimize ödediğimiz burslar 130 milyon liraya ulaştı. Göreve geldiğimizde çocukların kitabı yoktu. Bütün ilköğretimde kitapları biz vermeye başladık. Devlet ve hükümet olarak bu kararı aldık. Öğrencilerimiz okula başlarken sıralarının üzerinde kitaplarını buldular. Önümüzdeki yıldan itibaren liselerin de kitap ihtiyacını ücretsiz olarak yine biz karşılayacağız. Ana muhalefet uygulamanın yanlış olduğunu söyledi. 'Zengine niye veriyorsunuz?' dediler. AK Parti'nin temel ilkesi, 'öğrencinin zengini, fakiri olmaz'".
Başbakan Erdoğan, eğitimde süratle öğretmen açığının da kapandığını söyledi. Milli Eğitim Bakanlığı'nın milli bütçenin en ön sırasında olduğunu ifade eden Erdoğan, "Çünkü bizim medeniyetimizin önem verdiği şey bilimdir. Bu çok önemli. Dinimizin bile ilk gereği okumaktır. Bizim kitaplarımızda 'yat yat uyu, uyu uyu yat' yazıyordu. Yatarak, uyuyarak ancak kabak, karpuz büyür. Biz 'oku oku, çalış çalış' diyoruz" açıklamasında bulundu.
"MUHALEFET KAÇACAK, BİZ KOVALAYACAĞIZ" Erdoğan, sağlıkta da önemli adımlar atıldığını hatırlatarak, "Ana muhalefet 'Hastaneler birleşmez' diyordu ama oldu. Çünkü iş bilenin, kılıç kuşananındır. SSK hastanelerinde vatandaş ilaç için kuyrukta bekliyordu. Artık işçi kardeşlerimiz de ilacını serbest eczanelerden alıyor. Ana muhalefeti anlamak mümkün değil, salonu bırakıp gidiyor. Demokrasiden kaçılır mı? Millet seni parlamentodan kaçmak için değil, parlamentoda oturmak için gönderdi. Orada konuş. Bunların konuşacak bir şeyi yok. Tek yaptıkları kaçmak. Onlar kaçacak, biz kovalayacağız. Genel Sağlık Sigortası çıkarıyoruz, buna 'Hayır' diyorlar. Yıllarca bu ülkede yavrular hastanelerin kapısından uzaklaştırıldı. Bu kanunla, her doğan bebek 18 yaşına kadar ücretsiz olarak hastanelerden istifade edecek, herhangi bir kart istenmeyecek. Hangi hastaneye giderse, orada çözümü bulacak" diye konuştu.
Toplu konut çalışmaları hakkında da bilgiler veren Erdoğan, bu konudan her vatandaşın istifade etmesini istediğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Göreve geldiğimizde Merkez Bankası'nın döviz rezervi 20 milyar dolardı. Kasada yok denecek kadar az para vardı. Şimdi kasada 58 milyar dolar var. Merkez Bankası'nın IMF'ye borcu yok. İşçiden, memurdan nema adı altında paralar topladılar. 14.5 katrilyon topladılar. Devlet, halkına, memuruna, işçisine borçlu. 'Devlet işçisine borçlu olmaz' dedik ve bu paraları biz ödedik. AK Parti farkı bu. İmarzedelere 8.5 katrilyon ödedik. Bizden öncekiler bu paraları hortumculara gönderiyordu. Hortumculara 50 milyar dolar gönderdiler. Biz bu parayı şimdi millete gönderiyoruz. Artık daha farklı bir Türkiye olacak. Artık cebimizdeki paranın alım gücü artıyor. Artık büyüyen bir Türkiye var".
Konuşmasının sonunda partilileri ayağa kalkmaya davet eden Başbakan Erdoğan, "Beraber yürüdük biz bu yollarda" isimli parçayı hep bir ağızdan söyletti.