"CHP bu seçimlerde, 1 milyon 700 bin daha fazla oy alarak oylarında artış gösterdi. özellikle İstanbul ve İzmir'de oy oranını artıran CHP'nin, istanbul'daki artışında adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun etkili olduğu gözlendi. Ege ve Akdeniz bölgelerine oy oranı olarak bakıldığında CHP'ye yükseldi. CHP Akdeniz, Marmara ve Ege'de siyasi parti görünümü kazandı. Ancak, diğer bölgelerde hala bir ilerleme kaydedemedi. CHP, seçim çalışmalarında laikliği ideolojiye döndürdü, onun üzerinden laiklik siyaseti yaptı. Genel başkan meydanlarda güncel konulara, işsizliğe ekonomik krize değinirken, parti teşkilatı adaylar ve milletvekilleri ev ev dolaşarak, AKP'nin laikliği tehlikeye soktuğu anlatıldı. Bu da bir bloklaşma oluşturdu."
MHP ORTA ANADOLU'YA YAYILDI
Seçim analizinin MHP ile ilgili bölümünde ise, MHP'nin orta Anadolu'da oy oranının artırdığı tespiti yer aldı. Raporda, "MHP AKP'nin güneydoğu politikasını ırkçı siyasete dönüştürdü. AKP'nin politikalarını bazı (hassas)yerlerde etnik milliyetçi çizgiyle anlatarak seçmeni etkiledi. MHP dış politika ve Kürt sorununu kullandı. Bunu seçmene iki şekilde anlattı. 1-Kürtlere taviz veriliyor, Kıbrıs sorununda ABD'ye ve AB'ye taviz veriliyor' denilerek halkın milli duygularıyla oynandı" tespitleri yapıldı.
DTP GÜNEYDOĞU'DA ETKİLİ
Raporda, DTP'nin bölge ve etnik siyaset yaptığı vurgulanarak, "DTP Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesi'nde özellikle Diyarbakır'da oy oranını artırdı. DTP de CHP ve MHP'den farklı bir siyaset izlemedi, kimlik siyasetiyle hareket etti ve AKP'nin politikalarını seçmenine, 'DTP ve terör örgütünün varlığına yönelik politikalar üretiyor' diyerek çatışma ortamına götürdü" denildi.
AKP NEDEN BAZI İLLERDE BAŞARISIZ OLDU, NEDEN OY KAYBETTİ
Analizde, yerel seçimlerin genel seçim ikliminde geçtiği; bu atmosferin kutuplaşmalara neden olduğu, bunun da MHP, CHP ve DTP'ye oy kazandırdığı, kendi partisinin kazanamayacağını anlayan seçmen, AKP'ye karşı muhalefetteki güçlü aday üzerinde birleştiği ifade edilerek, "pek çok ilde yaşanan bu süreç, bazı illerde seçimin kaybedilmesine yol açtı." denildi. Hayal kırıklığı yaratan iller için de şu tespitler yapıldı:
YOL YAPILDI AMA GÖNÜL YAPILMADI
ANTALYA: Antalya'da hizmet sorunu yok. Vatandaşın yolu yapıldı ama gönlüne giden yol yeterince yapılmamış. İldeki en büyük sorun; yöneticilerin halkla kopuk olması, hizmetlerin geniş kitlelere aktarılmaması, başta belediye başkanı Menderes Türel'in halkla iyi ilişkilerde geri kalması, yerel mutabakat sağlanamaması, adaylar arasında diyalog ve koordine tesis edilememesi. DP tabanı CHP'ye kayarken, AKP bunu tespit edemedi.
ŞANLIURFA: Milletvekilleri arasında ve teşkilat içinde uyumsuzluk etkili oldu. Aday belirme konusunda karmaşa yaşandı. "Fakıbaba" tek etken değil.
MANİSA: CHP ve MHP arasında ittifak oldu. Burada MHP tabanı CHP'ye geçiş yaşadı. Aynı ittifak Balıkesir ve İzmir'de yaşandı.
TESPİTLER-
Seçim analiz çalışmasında, kaybedilen yerlerde tespit edilen eksikler rapora özet olarak şu şekilde yansıdı:
-Sandık başlarında hakimiyet sorunu yaşandı, güvenlik güçleri yasa gereği sandıklara yaklaşamadı. Sandık başlarında örgüt yandaşları tarafından seçmene baskı kuruldu. Çoğu yerde örgütün şehir elemanları tarafından sandıkbaşlarının işgal edildiği gözlemleri var."
-Yerel seçimler genel seçim ikliminde geçti. Bu atmosfer kutuplaşmalara neden oldu. Bu da MHP, CHP ve DTP'ye oy kazandırdı. Kendi partisinin kazanamayacağını anlayan seçmen, AKP'ye karşı muhalefetteki güçlü aday üzerinde birleşti. Pek çok ilde yaşanan bu süreç, bazı illerde seçimin kaybedilmesine yol açtı.
-Halk, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde, AKP'nin adımlarını ve demokratik açılımlarını kendilerinden değil, daha çok DTP'den dinledi. Böyle olunca da TRT Şeş, asimilasyon aracı olarak anlatılarak aleyhe propaganda malzemesi yapıldı.
-Teşkilatlar, milletvekilleri ve hükümet üyeleri arasında uyumsuzluk yaşandı. Yerel aktörler hizmetleri halkın derinliklerine anlatamadılar. AKPliler tanıtımda yeterli olamadı.
-AKP, Güneydoğu politikasında "hizmet siyaseti" ile "kimlik siyaseti" arasında dengeyi koruyamadı. Aradaki fark iyi anlatılamadı.
KÜSKÜNLER SP'YE YÖNELDİ
-AKP'ye küsenler SP'ye yöneldi. Bu da bazı illerde önemli rol oynadı.
-Hizmetlerin özümsenmesi için zaman ihtiyaç var ve bu zaman ayarlanamadı.
-Hizmetler hızlı yapıldı, seçim yatırımı olarak değerlendirildi.
-Bazı illerde yanlış adaylar seçildi. Milletvekilleri ile belediye başkanları arasındaki uyumsuzluk ve tartışmalar aday belirlemede olumsuz sonuçlar verdi.
-Güneydoğu'da oylar ideolojik siyaset yapanlara gitti. Bazı illerde de verdiğiniz hizmetler dikkate alınmadı.
-Bazı belediye başkanlarının yanlış tutumları ve halkla bütünleşememesi oy kaybına neden oldu.
Analiz raporunda; AKP'nin oylarının azalmasına etken olarak seçmenlerin değerlendirmelerinde ekonomik kriz, işsizlik, iktidarın piyasaların canlandırılmasına yönelik tedbirleri yeterince alamaması faktörleri de rol oynadığı tespiti yer aldı ve Yolsuzluk iddialarının da gündeme gelmesi seçmenin tercihlerinde etkili oldu" denildi.
SONUÇ VE KURGULAR: AKP TÜRKİYE'NİN MERKEZİNDE
Seçim raporunda AKP'nin şu şekilde değerlendirildi:
-Türkiye "kimlik siyasetinin" çatışma noktası oldu, ancak onların birbirleriyle çatışmasını oy dağılımına bakınca bu çatışmayı önleyen AKP'dir.
-AKP, bu oy dağılımıyla "etnik milliyetçilik olmasın, vatanseverlik olsun demiştir.
-Laiklik ideolojik olmasın.
-Din de ideolojik-politik argümana dönüşmesin. Bu muhafazakarlık söylemine dönüştürülsün.
-AKP, Türkiye'deki sorunları özellikle güneydoğu politikasını üniter devlet yapısıyla çözebilecek durumda.
NELER YAPILACAK?
Sonuç bölümünde, AKP'nin başta politikaları olmak üzere, kabinede, genel merkez ve grup yönetiminde, il teşkilatlarında büyük ölçüde bir değişim geçirmesi vurgulandı.
Medya ile ilişkiler değerlendirilerek geliştirilmesi görüşlerine yer verildi.
-AKP 2016'YA KADAR İKTİDAR-
AKP'nin seçim analizinde bilimsel başlık adı altında yürütülen ve akademisyenlerin yaptığı tespite göre ilginç bir de sonuç bölümü çıktı.
Buna göre; "AKP'nin aldığı oy oranı ve diğer partilerin oy oranlarıyla kıyaslandığında AKP hala Türkiye'nin birinci partisi oldu ve potansiyel olarak bundan sonra yapılacak iki seçimde yine birinci parti ve hatta iktidar partisi olarak devam edeceği gözlendi. AKP 2002'den beri 4 seçim kazandı, bundan sonraki iki seçimi de garanti ederken, 2016'ya kadar iktidar partisi olarak kalacağı ve bu potansiyele sahip olduğu gözlenmiştir" denildi.