AK Parti Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, çözüm süreci ile birlikte PKK’nın ve HDP’nin elindeki argümanların kalmadığını belirterek, "PKK, KCK, HDP artık şunları diyemiyorlar; ’ey Kürtler bakın Türk devleti sizi öldürüyor, ey Kürtler bakın ana dilinizi konuşamıyorsunuz, ey Kürtler bakın köyünüze gidemiyorsun.’ Şimdi tam tersine döndü. Şimdi Kürtler diyor ki; ’ey Türkiye, ey devlet beni bu PKK’dan kurtar" dedi.İlim Yayma Cemiyeti Yenimahalle Şubesi’ne konuk olan AK Partili İçten, burada gündemi değerlendirdi. Çözüm süreci konusunda genel bir değerlendirme yapan İçten, Kürt sorununun bu ülkede 30 senedir olduğunu ve hem ekonomik anlamda, hem kültürel anlamda hem de sosyal anlamda ciddi rahatsızlık veren faktör olduğunu kaydetti. Ülkenin büyümesini, gelişmesini, devrimlerini engelleyen bir faktör olduğunu aktaran İçten, "Her şey bir kenara 50 bin insanımızı kaybettiğimiz bir bela tabiri caizse. Tabi bunun sebepleri var. Neden Kürt sorunu diye bir sorun var? Aslında ben hiç ’Kürt sorunu’ ifadesini kullanmıyorum; son 4-5 yıldır özellikle. Şu iddiada bulunuyorum; Kürt sorunu AK Parti iktidarıyla birlikte tamamen bitmiştir. Aslında hiçbir zamanda Kürtler bu ülkede sorun olmadı. Onun için bunu Kürt sorunu olarak telaffuz etmeyi çok doğru bulmuyorum. Ama gündem böyle oluştuğu için bazen bizlerde bunu kullanmak durumunda kalabiliyoruz. Kürt meselesi demek daha doğru olur. Bu sorunu tetikleyen birçok faktör vardır. 1925 olayları en tetikleyen olaylardan bir tanesidir. İşte Şeyh Said olaylarını resmi tarihten birçoğunuz zaten bilirsiniz. Birde bu işin gayri resmi tarih boyutu vardır. Ama özetleyecek olursak 41 tane din alimi, kanaat önderi bu olaylarda Diyarbakır’da kurulan sehpalarda idam edildi. Toplumun en önde olan insanlarına yapılmış bir zulümdür" dedi.Yine 1937-1938 olaylarından bahseden İçten, "Özellikle son birkaç gündür Başbakanımız Sayın Ahmet Davutoğlu’nun konuşmasından sonra yine gündeme geldi. Bu Dersim olayları ile alakalı. İşte Diyarbakır’dan kalkan uçaklar Dersim’i bombalar. Kadınlar, çocuklar, siviller katledildi. Yeterli gelmez, karadan önüne gelen köylerdeki insanları toplar ve toplu halde infazlar yapılır. Yine 1925 ile 1950 yılları arasında 6 binin üzerinde köy yakılmış. Bu ülkede herkesin acı çektiği doğru ama hiç kimse köyünden, evinden hiç bilmediği bir yere göç etmedi. Burada Kürtler sadece göç etti" diye konuştu."BİZ İKTİDARA GELMEDEN ÖNCE ÜLKE BÖLÜNMÜŞTÜ"AK Parti’nin iktidara gelmesiyle birlikte dil, din, mezhep ayrımının ortadan kalktığının altını çizen İçten, şöyle konuştu:"Onun için ben bunu hep söylerim, çözüm süreci AK Parti’nin ilk defa hükümete geldiği Kasım 2002’de başlamıştır. Bunu şunu için söylüyorum; biz iktidara geldiğimizde iki hafta sonra 20 küsur yıldır süren olağanüstü hali kaldırdık. Ben bunu hep dillendiriyorum, biz iktidara gelmeden önce bu ülke bölünmüştü. Hep iddia ediyorlar ya ’siz bu ülkeyi bölüyorsunuz’ diye. Ben de diyorum ki kardeşim ülke zaten bölünmüştü. Niye? 14 tane ilde olağanüstü hal ilan edilmiş. Bölgede ayrı bir yasa, batıda da ayrı bir yasa. Eğer bölmekse sen zaten bölmüşsün. O dönem bugünün HDP’si Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın yanına giderek, ’olağanüstü kaldırın, biz başka bir şey istemiyoruz’ dedi. Sayın Erdoğan’ın 2007 yılında ‘Kürt sorunu benim sorunumdur’ dedikten sonra ve 2010 yılındaki referandumdan sonra bir Kürt olarak benim için Kürt sorunu bitmiştir.""TÜRKLERİN VE KÜRTLERİN TEK SORUNU KALDI, ’PKK SORUNU"Kürtlerin birinci kimliğinin Kürt kimliği değil, İslam kimliği olduğunu söyleyen İçten, bundan Marksistlerin, BDP’lilerin rahatsız olduğunu kaydetti. Kürtlerin ve Türklerin önünde tek sorunun artık PKK ve HDP sorunu olduğunu belirten İçten, HDP’nin sorununun Kürtlerin sorunları olmadığının son 2 yılda iyice anlaşıldığını dile getirdi. PKK ile KCK’nın elindeki argümanların da artık bittiğine dikkat çeken İçten, Öcalan’ın Nevruz’da gönderdiği mektuba dikkat çekti ve Öcalan’ın HDP ve PKK’yı adeta şubesine çevirdiğini savundu.İçten, süreçte gelinen nokta ile ilgili olarak, "PKK, KCK, HDP artık şunları diyemiyorlar; ’ey Kürtler bakın Türk devleti sizi öldürüyor, ey Kürtler bakın ana dilinizi konuşamıyorsunuz, ey Kürtler bakın köyünüze gidemiyorsun.’ Şimdi tam tersine döndü. Şimdi Kürtler diyor ki; ’ey Türkiye, ey devlet beni bu PKK’dan kurtar. Niye? Önceden köyüme OHAL’den dolayı gidemiyordum, şimdi ’devlet gel beni PKK’dan kurtar, benden haraç alıyor, beni köyüme göndertmiyor’ oldu. Bu çözüm sürecinin en büyük etkisidir" dedi.PARALEL YAPI İLE MÜCADELEGençlerin sorularını da cevaplayan İçten, paralel yapıyla mücadele konusunda gelen soruları da yanıtsız bırakmadı. İçten, özellikle 7-8 Ekim Kobani olaylarında da paralel yapının parmağının olduğunun netleştiğini kaydederek, bu yapıyla mücadelenin hukuk içerisinde süreceğini bildirdi. Bu konuda devlet olarak son derece hassas olunduğunun altını çizen İçten, mücadelenin uzun soluklu olacağını vurguladı. Sohbetin ardından dernek üyeleri İçten’e teşekkür plaketi takdim etti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz