AK Parti'li Katırcıoğlu: "Kadınlarımız, ebruya benziyor"

"Ebru sanatı da öyle... Her rengin, her farklılığın, her özelliğin, birbirini ötelemeden, ayrıştırmadan, yok saymadan bir araya gelerek bir tabloyu oluşturması gibi..." - "1934 yılındaki kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan kanunu, kadınlar kullanamadı. 2001 yılına kadar ortalamasını aldığınızda bu oran yüzde 2,4. Neredeyse kadın yok gibi... Ama 2001 yılında AK Parti hükümetleri ile bu oran yüzde 4,4'e çıkıyor, bugün de yüzde 17,8. Kadın, sadece siyasette değil, bulunduğu her alanda, karar alma mekanizmalarında kendini kanıtlıyor" - "Kanunlar, yasal düzenlemeler tek başına yeterli değil. Zihinsel dönüşüm, toplumsal kabulleniş de gerekiyor"

AYNUR EKİZ - AK Parti Kocaeli Milletvekili Radiye Sezer Katırcıoğlu, kadınların ebru sanatındaki renkler gibi karışmadan ama ahenk içinde topluma büyük bir değer kattığını söyledi.

Aynı zamanda Ebru Sanatçısı olan Katırcıoğlu, kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilişinin 85'inci yılında ebru teknesi başında kadın ile ebru sanatı arasındaki ilişkiyi, kadınların topluma kattığı güç ve sinerjiyi AA muhabirine anlattı.

Ebru sanatında, bir sıvının üzerine atılan renklerin hepsinin ayrı bir noktada birbirine karışmadan ancak bir ahenk içinde bütünlük sergilediğine işaret eden Katırcıoğlu, "Bu anlamda toplumumuzdaki kadınları ebruya benzetiyorum. Çünkü her kadının topluma kattığı değer çok farklı, bir araya geldiği zaman da oluşturduğu sinerji, sağladığı fayda çok daha güçlü ve özel oluyor." diye konuştu.

Reklam
Reklam

- "Ülkemin kadınlarını çok şanslı görüyorum"

Türkiye ile gurur duyduğunu vurgulayan Katırcıoğlu, "Gelişmiş ülkelerden çok daha önce bizde seçme ve seçilme hakkı kanunla verilmiş. Bu ileri görüşlülüğü, kadına verilen önemi gösteriyor. Bu anlamda kendimi, ülkemin kadınlarını çok şanslı görüyorum." ifadelerini kullandı.

Kanunlara rağmen kadınların 2001 yılına kadar haklarını kullanamadığına dikkati çeken Katırcıoğlu, "Kadınların hepsinin kullanamadığı değil, kadınlar içinde de bir ayrımcılığı ne yazık ki bu ülkede yaşadık. Kadının, kadına karşı ayrımcılığının en kötü örneklerini ne yazık ki yaşadık. Kanun var, kanunu hayata geçiremedik. Toplumumuzun büyük bir kısmındaki kadınları da toplumun her alanından uzak tutan bir anlayışla mücadele ettik. Bugün geldiğimiz noktada, bize verilen bu hakkı tüm kadınların eşit fırsatlar noktasında kullandığını görüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Katırcıoğlu, 2015 yılında başörtülü kadınların da milletvekili seçilerek Meclise girme hakkı kazandıklarını hatırlatarak, "Siyaset felsefesinde bir gerçek vardır. Sadece yasal düzenlemeler, mevzuatlar toplumsal meselelerde yeterli değildir. Beraberinde o toplumu oluşturan insanların da onu içselleştirmesi, kanun uygulayıcılarının, güvenlik kuvvetlerinin, kurumların herhangi bir yerindeki her çalışanın o kanunu içine sindirmesi, beraberinde onu hayata geçirmesi gerekir." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Katırcıoğlu şöyle devam etti:

"1934 yılındaki kanunu kadınlar kullanamadı. 2001 yılına kadar ortalamasını aldığınızda bu oran yüzde 2,4. Neredeyse kadın yok gibi... Ama 2001 yılında AK Parti hükümetleri ile bu oran yüzde 4,4'e çıkıyor, sonra yüzde 9, sonra yüzde 15'e çıkıyor, bugün de yüzde 17,8.

İstikrarlı bir artış var. Kadına güven var. Kadın, sadece siyasette değil, bulunduğu her alanda, karar alma mekanizmalarında kendini kanıtlıyor. Kadına gösterilen güvenin karşılığını görüyoruz. Kanunlar, yasal düzenlemeler tek başına yeterli değil. Zihinsel dönüşüm, toplumsal kabulleniş de gerekiyor. Kadınlar, artık toplumun her yerinde... Siyasette, ekonomide, ticarette, sanatta dünyada kendini kanıtlamış isimlerimiz var. Türkiye de bu anlamda nüfusunun yarısını da ülkenin geleceğine katmış oluyor. Bu anlamda çok özel bir gün. Ebru sanatı da öyle... Her rengin, her farklılığın, her özelliğin, birbirini ötelemeden, ayrıştırmadan, yok saymadan bir araya gelerek bir tabloyu oluşturması gibi."