Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Diyarbakır Milletvekili adayı Alaattin Parlak, çözüm süreci ile ilgili yaptığı açıklamada, “Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi başta olmak üzere, ülkede Kürt meselesi ve çözüm sürecinin başarıya ulaşması, huzur ve barış ikliminin gelmesi için AK Parti bir teminattır. AK Parti’nin olmadığı yerde çözüm süreci ve kalkınma hamlesi de olmaz” dedi.Parlak, çözüm süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu. Yeni Anayasa süreci, son siyasal gelişmeler ve ekonomik kalkınma alanında AK Parti’nin çalışmalarını anlatan Parlak, Türkiye’nin diğer meseleleri ile birlikte Kürt meselesinin de çözümü için yeni Anayasa ve Başkanlık sisteminin önemli olduğunu ifade etti.8 Haziran günü Türkiye’nin önünün açılacağına dikkat çeken Parlak, “7 Haziran bu milletin kaderini belirleyecektir. Bunun için AK Parti desteklenmelidir. Seçimlerden siyasi bir zaferle çıkmalıdır. Bu zafer de milletin elindedir. Halk sandık başında iradesini en iyi şekilde ortaya koyup, gelecek için AK Parti’ye oy vermelidir. Eğer AK Parti seçimlerde galip çıkmazsa, Türkiye’yi kötü günler bekliyor demektir” diye konuştu.“KÜRTLER BAŞKANLIK SİSTEMİNE SAHİP ÇIKMALIDIR”Parlak, seçim çalışmalarına başladıkları günden beri insanların kendisine gösterdiği olumlu tepkilerden dolayı mutlu olduğunu ifade etti. Çözüm sürecinde kararlılık vurgusu yapan Parlak, şöyle dedi:“Kürt meselesi ile yeni anayasa ve Başkanlık sistemi arasında aslında doğrudan bir bağlantı olduğunu düşünüyorum. Eğer herhangi bir metin Kürt meselesini çözmeye matuf herhangi bir hüküm içermiyorsa, o zaman bu metin yeni anayasa olarak nitelendirilemez. Aynı şekilde Başkanlık sistemi olmadan Türkiye’nin ileriye atak yapması beklenemez. Biz Kürt meselesini gerçekten kalıcı bir şekilde çözüme kavuşturacağız. Kürtler Başkanlık sistemine sahip çıkmalıdır.”“AK PARTİ KARDEŞ KAVGASINA SON VERECEKTİR”Seçim çalışmalar kapsamında yapılan ziyaretlerde halkın yüzde 90’ının ülkede çözüm sürecinin başarıya ulaşmasıyla yeni bir huzur ve barış ikliminin gelmesi için AK Parti’nin teminat olarak gördüğünü belirten Parlak, “Siyasi kaybım bile olsa baldıran zehri içmeye razıyım, yeter ki bu işi başaralım’ diyen bir Cumhurbaşkanı ve bir hükümet var. Her şeye çözüm sürecini başlatan AK Parti hükümetidir. Sabırla devam ettiren de AK Parti’dir. Bu işi sonuçlandırmak isteyen de AK Parti’dir. O yüzden ülkede akan kanlar dursun, barış ortamı olsun milletçe bir kucaklaşma yaşayalım. Eski hatalarımızdan dönelim, gözyaşı dökmeyelim, birbirimizi kucaklayalım ve bundan sonra silahın şiddetin olmadığı, bin yıllık kardeşliğimizi tekrar yaşayalım diyorsak, kalbimiz buna inanıyorsa bunun teminatı Ak Partidir. Eğer gerçekten gönlünden çözüm sürecini geçiriyorsa bir insan bunu başlatan kimdir, her şeye rağmen bunu devam ettiren kimdir, ona oy vermelidir. O da AK Parti’dir” şeklinde konuştu.“ÇÖZÜM İLE BİRLİKTE EKONOMİK HAMLE OLACAKTIR”Çözüm sürecinin ekonomiye etkilerini değerlendiren AK Parti Diyarbakır Milletvekili adayı Parlak bu sürecin olumlu neticelenmesi durumunda ülkenin kredi notunun artırılması, istihdamda iyileşme, yatırım ve ihracatta artış gibi birçok alanda pozitif yansımalar olacağını söyledi. Şiddetin doğrudan doğruya kalkınmayı sınırlandırdığına dikkat çeken Parlak Bu açıdan çözüm süreci tam anlamıyla başarıya ulaşırsa, sadece Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayanlar için değil, bütün Türkiye toplumu için sosyo-ekonomik faydalar sağlayacağını belirtti. Parlak şöyle konuştu:“Turizm, hayvancılık ve tarımın bölgede hızla ivme kazanarak yeni gelir ve iş alanları doğacaktır. İşsizlik düşecek, güven artacak ve doğrudan yatırımcılar gelecektir. Çözüm sürecinin ilerlemesinin asayişte bir rahatlama getirecektir. Bölgeye yatırımcı ilgisi de artacaktır. Planlaması yapılan ve çalışmaları devam eden hızlı tren hatları, lojistik taşıma hatları var. Onlarla birlikte piyasa entegrasyonu daha da ilerleyecek.”Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne kalıcı bir barışın gelmesinin, bölgede uzun zamandır yatırım yapmayı düşünen tekstil, orman ürünleri, inşaat malzemesi başta olmak üzere emek yoğun teknolojiyle çalışan sektörler için büyük fırsat olacağını kaydeden Parlak, İngiliz denetim kuruluşu PriceWaterhouse Coopers, Türkiye’nin 2030 ve 2050’de milli gelirlerine göre hangi sırada olabileceğini öngören bir raporu olduğunu kaydetti. Parlak,”Rapor, Avrupa ülkelerinin düşüşte, Türkiye ekonomisinin ise yükselişte olduğunu ortaya koydu. Önce 2011 rakamlarının hatırlatıldığı raporda, Türkiye, 773 milyar dolar gelirle 17’nci sırada bulunuyor. 2030 yılında Türkiye’nin 2.1 trilyon dolar ile 15’ inci, 2050 yılında ise 4.48 trilyon dolarla 12 sıraya yükseleceği tahmin ediliyor. 2011’de ilk 10’da yer alan Almanya, Fransa ve İngiltere arasından 2050 yılına gelindiğinde, sadece Almanya’nın ilk 10’da olmaya devam edeceği öngörülüyor. Araştırmaya göre Türkiye, 2050 yılında İtalya ve İspanya gibi Avrupa ülkelerini geride bırakacak” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz