AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, "Türkiye'nin AB üyeliğine her zaman karşıydım. Hala karşıyım" açıklamasıyla ilgili, "Bizim muhatabımız tek tek AB ülkeleri değil, AB'nin tüzel kişiliğidir. Biz o bağlamda müzakerelerimizi sürdürüyoruz" dedi.
Mehmet Ali Şahin, Karabük'ün Eskipazar İlçesi'nde bir restoranda muhtarlarla bir araya geldi. Şahin, çıkışta gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin açıklaması hatırlatılan Şahin, Türkiye'ye AB'ye katılım müzakereleri yapma kararını AB'nin verdiğini ifade ederek, şöyle dedi:
"Bizim muhatabımız tek tek AB ülkeleri değil, AB'nin tüzel kişiliğidir. Dolayısıyla bizi AB içerisine kabul etme konusunda Türkiye'nin görevlerini yerine getirdiği ve bu nedenle müzakerelerin başlayacağına AB karar vermiştir. Bu kararın altında federal Almanya yetkililerinin de imzaları vardır. Sayın Merkel, şu anda Almanya Başbakanı olarak kişisel görüşlerini kamuoyu ile paylaşmıştır. Bizim için önemli olan AB tüzel kişiliğinin kararıdır. Biz o bağlamda müzakerelerimizi sürdürüyoruz. Fasıllar üzerinde çalışmalar yapıyoruz. Nitekim bir takım fasıllar açıldı, diğerlerinin de açılması için dönem başkanı ülkelerle müzakerelerimiz devam ediyor. Biz verdiği sözün arkasında duran bir ülkeyiz. Muhataplarımızın da verdiği sözlerin arkasında durmasını bekleriz. Siyasette ve devlet yönetiminde tutarlılık son derece önemlidir."
Şahin, "Türkiye'nin AB'ye girme isteği ve arzusunda bir değişiklik oldu mu?" sorusu üzerine de "AB kimi ülkelerinin bu tür açıklamaları bizim vatandaşlarımızın AB’ye olan güvenini sarsmaktadır. Dolayısıyla onların da AB'ye Türkiye'nin katılımı konusunda zaman zaman tereddütlü bir yaklaşım içerisinde bulunmalarını anlayışla karşılamak lazım" dedi.
Seçim anketleriyle ilgili soru üzerine de Şahin, 1 Kasım seçimlerinde tek başına AK Parti iktidarının çıkacağına inandığını belirterek, "Tek başına AK Parti iktidarının artık satın alındığını görüyorum. Bunun piyasayalara da yavaş yavaş yansıdığı kanaatindeyim. Halkımız 4 aydır Türkiye’de yaşanan siyasi belirsizliğin 1 Kasım’dan sonra devamını istemiyor. Dolayısıyla oyunu o istikamette kullanacaktır. Hatta ben 1 Kasım’a doğru bu konunun çok daha netleşeceğini düşünüyorum" diye konuştu.
(DHA)