AK Parti'li Şeker: Sağlam Bina Yapmanın Ve Hayat Kurtarmanın Neresi Rant

AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, Kentsel Dönüşüm Yasası'nın rant yasası olarak eleştirilmesine tepki gösterdi....

AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, Kentsel Dönüşüm Yasası'nın rant yasası olarak eleştirilmesine tepki gösterdi. Şeker, "Sağlam binalar yapmanın, sağlıklı bir çevre oluşturmanın neresi rant Allah aşkına? Hayat kurtarmanın neresi rant?" diye sordu.

Kocaeli'nin İzmit ilçesinde, 'Kentsel Dönüşümde Sektörler Buluşuyor' konulu toplantıda sektör temsilcileri bir araya geldi. Toplantıya Vali Ercan Topaca, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, Kocaeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sezer Komşuoğlu ve sektör temsilcileri katıldı.

Reklam
Reklam

AK Parti Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker, toplantıda yaptığı konuşmada yapılan yapıların planlı olmamasını eleştirdi. Bu kapsamda Kocaeli'nin durumuna değinen Şeker, "Kocaeli'ne bakalım; maalesef planlamalar zamanında yapılmadığı için vatandaş, devletin önünde, belediyelerin önünde gitmiş. Kendi kafasına göre yapılarını yapmış. Arkadan belediyeler gitmiş o bölgeyi planlamış. Planlamış ancak yeterli sosyal donatılar, yollar, yeşil alanlar ayrılmamış. Bunun neticesinde sokak ortasında çocuklar oyun oynamaya devam ediyorlar. Düz mahallelerde çıkmaz sokaklarla karşı karşıya kalıyoruz. Ticaret ve sanayinin olduğu yerlerde TIR'lardan geçilmiyor. Planlama olmadığı için bu sıkıntıları bizzat biz bu bölgelerde yaşıyoruz." dedi.

Şeker, kentsel dönüşüm için çıkarılan yasanın içeriğinin çok geniş olduğunu belirtti. Yasanın 3 ayağının olduğunu anlatan Şeker, "Bir yapıların sağlamlığı, iki zeminin sağlamlığı, üç çevre ve sağlık." ifadelerini kullandı.

Yasaların eksiklerinin olabileceğini belirten Şeker, "Hepimizin eksiklikleri vardır, süre içerisinde ikazları dikkate aldığımız zaman eksiklik giderilir. Yardımcı olmak lazım. Ben Kocaeli'nin bu anlamda öncü olacağına inanıyorum." şeklinde konuştu.

Reklam
Reklam

Yasanın rant yasası olarak eleştirilmesine değinen Şeker, şunları kaydetti: "Yasa Allah aşkına rant mı? Bir hayatı kurtarmanın neresi rant? 1999 Marmara Depremi'nde kaybettiğimiz insanın bir tanesinin tırnağını geri getirme şansımız var mı? Hep bizim hatamızdan dolayı oldu. Bir daha bu hataları yapmayalım. Yeni insanlar hayatını kaybetmesin. Sağlam binalar yapmak, sağlıklı bir çevre oluşturmanın neresi rant, Allah aşkına? Tabii insan üzülüyor. Acaba bu tür insanlar, bu uygulamaları yapınca her şeyi rant amaçlı mı yapıyor? Buradan böyle bir sonuç çıkıyor. Hayat kurtarmanın neresi rant merak ediyorum? Eksiklikler olabilir, bunları birlikte konuşalım, tartışalım en doğrusunu yapalım. Hiç tartışmadan, konuşmadan, sonuçları değerlendirmeden kalkıp baştan reddetmenin doğru bir uygulama olacağına inanmıyorum. Hepimizin sorumluluğu var."

UZUN: DEPREM DEĞİL RİSKLİ YAPILAR ÖLDÜRÜYOR

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İrfan Uzun ise çeşitli tarihlerde yaşanan afetler sonrasında pek çok vatandaşın hayatını kaybettiğini, bu kayıpların büyük bir kısmının yanlış yer seçimi ve mevzuata uygun olmayan yapılardan kaynaklandığını belirtti. Depremin değil, riskli yapıların insanı öldürdüğünün altını çizen Uzun, bunun önüne geçmek için herkesin kendi yapısının riskli olup olmadığını kontrol ettirmesi gerektiğini dile getirdi.

Reklam
Reklam

Kentsel dönüşümün en önemli amacının insan hayatını korumak olduğuna dikkat çeken Uzun, şöyle devam etti: "Başbakanımız konuya ne denli önem verdiğini göstermiştir. Bakanlığımızda hazırlanarak yasallaşan kanunla, afet riskli alanların dönüştürülmesi, tespiti, yıkımı, yerlerine sağlıklı ve güvenli konutların yapılması amaçlanmaktadır. Dönüşümle, vatandaşlar hak ettiği güvenli yapılara kavuşturulacak. Yapıların yıkımından yapımına kadar gerekli düzenlemeler yapılmıştır."

Kentsel dönüşümde birlik ve beraberliğin önemine vurgu yapan Uzun, "Bu dönüşüm, siyasi çıkar, rant amacı gözetmeden başarıya ulaşacak. Burada herkes görevini yerine getirmeli." diye konuştu.

Kocaeli'nin depremin yıkımını ve kötü yapılaşmanın acılarını gördüğünü hatırlatan Uzun, "Bu nedenle Kocaeli dönüşüme en çok desteği vermesi gereken illerin başında gelmektedir." ifadelerini kullandı.

Dönüşümün sadece kamu eliyle değil, aynı zamanda özel sektörün etkili katılımıyla başarıya ulaşacağını vurgulayan Uzun, kentsel dönüşümün amacının sadece binaları yıkıp yeniden yenilerini yapmak olmadığını, şehirlerin estetiğine de kavuşacağını ifade etti.

Reklam
Reklam

Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ise dönüşümün sabır isteyen bir durum olduğunun altını çizdi. Sağlıksız, riskli olan her şeyden kurtulunması gerektiğine vurgu yapan Karasomanoğlu, depremde depremin kendisinin değil, binaların korkuttuğunu kaydetti. Karaosmanoğlu, " Yaptığımız binalara güvenmiyoruz. İnsanların her biri bunu düşünemeyebilir ama toplumu yönetenler bunu düşünmek zorundayız. Faturası çok ağır acı oluyor." diye konuştu.

TOPACA: RİSKLİ YAPILARI TEK TEK TESPİT ETTİK

Vali Ercan Topaca ise kentin refahıyla yapıların yapımının doğru orantılı olduğunu belirterek, "Bu tarihte böyleydi, bugün de böyledir." dedi. Topaca, ülkenin bir dönüşüm yaşadığını, bu dönüşümün birçok sorunu ortaya çıkardığını anlattı. Topaca, dönüşümün amacının insanlara dar gelen, ihtiyacı karşılamayan kentleri, ihtiyacı karşılar haline getirmek olduğunu dile getirdi.

Kanunun en çabuk uygulanması gereken kentlerden birinin Kocaeli olduğunu kaydeden Topaca, şunları kaydetti: "Riskli yapıları tespit ettik. Orta hasarlı yapıların tespiti için binalara tek tek girdik. 3 bin 751 binanın orta hasarlı olduğunu belirledik. İlan ettik, şimdi bazı itirazlar var. Güçlendirmeyi yaptım diye. Bunları değerlendiriyoruz. Muhtemelen toplam sayı bin civarında daha düşecek. Diğerleri acilen ele alınması gereken binalar var. Bunun ilacı, çözümü bu yasadır. Bu yasanın imkânlarıyla yapacağız. Bu yasa çıkıncaya kadar, bütün Türkiye'de aynen uygulanacak sistem yoktu. Bu yasada tespitin usulü belirlendi. Bu tespiti yapabilecek lisanslı şirketler oluşturulmaya çalışılıyor. Şuanda ilimizde yok. Biz olmasını istiyoruz ve teşvik ediyoruz. Şirketleri bulduk. Kamu da tespit edebilir. Ama yapmamalı."

Reklam
Reklam

Yapıların yapımı sırasında kültürel kimliğin oluşturulmasının önemine dikkat çeken Topaca, "Vilayet binasını yaparken, estetiği kültürel kimliği yüklemeye çalıştık. Kamu binalarında bunu yapmaya çalışıyoruz. Belediyeden ricamız, kültürel kimlikli binalara öncelik vermek, onları teşvik etmek konusunda müştereken çalışalım. Müteahhitlerden özellikle rica ediyoruz. Projeleri hazırlarken kendi kentimizin kültürümüzün eserlerini taşıyan binalar yapalım. Kentler kültürüyle rekabet edebiliyor. Kentimiz belli bir çekim alanı oluşturmasını istiyorsak, bunlardan bir tanesi de mimari kimliktir. Mimari kimlik konusunda ülkemizde kentlerimiz biraz kimliksiz. Gelin hep beraber kentimizin mimari kimliğini oluşturalım." açıklamasında bulundu.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz