Galip Ensarioğlu bulunan kemiklerin çok daha eski çıktığını söyleyerek sözü sözkonusu cesetlerin istiklal mahkemeleri tarafından verilen idam cezalarında infaz edilen kişiler olduğunu iddia etti. AK Parti Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu, Diyarbakır'daki kazıları değerlendirdi.
Habertürk'te Akşam Raporu programına katılan Galip Ensarioğlu, Diyarbakır'daki kazılarda bulunan kemiklerin İstiklal Mahkemeleri zamanından kalmış olabileceğini söyledi. Kemiklerin bulunmasından sonra Diyarbakır'a giderek kemiklerin bulunduğu İçkale'de incelemeler yapan heyette bulunan Ensarioğlu bulunan kemiklerin 30 yıllık değil çok daha eski dönemlere ait olduğunu, istiklal mahkemeleri tarafından idam edilen kişilere ait olduğunu iddia etti.
Ensarioğlu şöyle konuştu: "90'lı yılların, karanlık dönemlerin tanığıyız. Faili meçhuller, bunların iki bini aşkın ölümle sonuçlandı 3 binin üzerinde yakılan köy... 3 milyona yakın göçe zorlanan insan ve yüzbinlerce işkence... İçkale'de bulunan kemikler şikayet üzerine ortaya çıkmadı. İçkale mıntıkasında üç dört yıldır devam eden resterasyon çalışmaları var. Tesadüfen bulunmuş kemikler. O döneme ait olmadığı kayıplara ya da faili meçhullere ait olup olmadığı bilinmiyor. Cezaevinin yapılış tarihi 1880. Bulunan kemikler o tarihten sonraya ait. Bulunan kemikler mezarlık düzeni içinde tespit edilmiş değil. Üst üste atılmış cesetler.
BULUNAN KEMİKLER ÇOK DAHA ESKİ ZAMANA AİT
Ama dışarıdan baktığınız zaman kemikler çok eski döneme ait gibi görünüyor. Cesetlerin üzerinde elbise yok. Eğer 90'lı yıllara ait olsa, genelde elbiseleriyle gömüyorlardı. 90'lı yıllardan sonra yapılmış olsa giysileri bulunurdu. Çünkü o dönemde öyle atıyorlardı. Bunu tabii Adalet Bakanlığı İstanbul Adli Tıp'ta inceletiyor. Hangi döneme ait olduğu belirlenecek. 1910-25 arası benim şahsi tahminin. İstiklal Mahkemeleri'nde binlerce insan sorgulanmadan yargılanmadan idam edilmiş ve öldürülmüş. Ancak faili meçhullerle ilgisi yok demek için de erken. Adli Tıp sonuçlarını beklemek gerekiyor. 90'lara ait olmasa bile ortada bir vahşet var. 90'lı yıllara ait olmaması o dönemde faili meçhullerin işlenmediği anlamına gelmez. JİTEM'in uygulamalarını biliyoruz. Cesetler o döneme ait olsa da olmasa da gerçeği değiştirmez. İnsanların 20-30 yıllık kayıpları var. Yasını her gün tutuyorlar. Ölülerini, cesetlerini bulması, bir mezara sahip olmaları bile acılarını bir nebze dindirmiş olur. Biz bunları bulmakla mükellefiz. Devlet içinde kümelenmiş çetelerin, bu hukukdışı uygulamalarını ortaya çıkarmak zorundayız. Tarihimizle, geçmişimizle yüzleşmek istiyorsak bunları kökünden kazımak lazım."