KAHRAMANMARAŞ (AA) - Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bay Muharrem bizim kendisine sorduğumuz soruların hiçbirisini cevaplamaya cesaret edemedi. Şimdi ben bir kez de Kahramanmaraş'tan Bay Muharrem'e soruyorum, bugüne kadar bölücü terör örgütüne dair çıkıp doğru düzgün bir laf etmedin. Konu terör olunca ya topu taca attın ya da örgütün diliyle konuştun. Bak, biz terörün belini nasıl kırdığımızı hem örnekleriyle anlatıyor hem de Kandil'den Afrin'e, Kato'dan Cerablus'a kadar sahada bizzat gösteriyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisince Müftülük Meydanı'nda düzenlenen mitingde vatandaşlara hitap etti.
Alana kurulan dev ekrandan vatandaşlara, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin açıklamalarının yer aldığı görüntüleri izleten Erdoğan, "Ben de buradan Bay Muharrem'e soruyorum, eğer sen sandıktan birinci çıkamazsan, siyaseti bırakıyor musun onu söyle? Seni zaten Bay Kemal, başından defetmek için aday yaptı, bunu anlamıyor musun?" diye konuştu.
Göreve milletle geldikleri ve bu yolda milletle yürüdüklerini anlatan Erdoğan, pazar günü de yine milletle yürüyeceklerini vurguladı.
Bugüne kadar muhalefet cephesinin terörle mücadele adına bir şey söylemediğini belirten Erdoğan, Muharrem İnce'nin aday olduğunda ilk olarak Edirne'deki terör örgütünün arkasındaki kişiyi ziyaret ettiğini anımsattı.
- "Gelin bu yanlışa düşmeyin"
CHP'ye gönül verenlere seslenen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
"Allah aşkına bu terör örgütüyle el ele olan bir kişiyi ziyaret eden bu adayınız, buna nasıl eliniz oy verecek, nasıl eliniz buna uzanacak? Yani bu konuda Ankara'dan İstanbul'a sözde adalet yürüyüşü yapan Bay Kemal'le yanındaki terör örgütünün yandaşlarını nasıl bir kenara koyacaksınız? Benim Kahramanmaraş'taki CHP'ye gönül veren kardeşlerimin de bu konuda farklı düşündüğüne inanıyorum. Onların da yine bu seçimde gereken dersi vereceğine inanıyorum. Aynı şekilde Saadet Partisi'ne gönül verenlere, İYİ Parti'ye ve HDP'ye gönül verenlere de sesleniyorum, gelin bu yanlışa düşmeyin. Bu ülkenin birliğine, beraberliğine, kardeşliğine oyunuzu verin, dayanışmamıza oyunuzu verin."
CumhurbaşkanıErdoğan, muhalefet adaylarının şehir hastanelerini kapatma ve havalimanı inşaatlarını durdurmaya ilişkin sözlerine değinerek, "Göreve geldik, Türkiye'nin IMF'ye borcu neydi 23,5 milyar dolar, 2013'te biz bunu sıfırladık, biliyorsunuz değil mi? Biz buyuz. Aynı şekilde 27,5 milyar dolar Merkez Bankası'nın rezervi vardı, şimdi 124 milyar dolar döviz rezervimiz var. Nereden nereye? Bu nasıl bereketli bir çalışma yaptığımızı ifade ediyor." değerlendirmesini yaptı.
Alandakilerin, "İdam isteriz" sloganlarına karşı, Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu parlamentonun kararıdır. Parlamento teklif ettiği zaman hep söyledim, 'ben bunu onaylarım' dedim, onaylarım." yanıtını verdi.
- "Münbiç, terör örgütünden boşaltılıyor"
İnce'nin hakaret, bühtan ve yalan dışında sözleri ile FETÖ ve PKK'ya yönelik açıklaması bulunmadığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bize ne diyor, 'Afrin'e girmeyin, Cerablus'a girmeyin, şuraya girmeyin, buraya girmeyin.' Hatta daha ileri gitti bu Bay Muharrem, 'Kandil'e bunlar gidemez, şuraya gidemez, buraya gidemez.' Biz, Kandil'i vurduk. 20 uçakla 10 tane önemli noktasını vurduk. İkinci operasyonda bunların liderler toplantısını yakaladık ve o liderler toplantısında da 35 önemli ismi orada bitirdik. Sen ne diyorsun, biz sizin gibi Amerika'dan gelecek telefonları beklemiyoruz, kararımızı verdiğimiz zaman adımı atarız. İşte Afrin'de de adımı öyle attık. Afrin'de, Cerablus'ta işi bitirdik ve şimdi de Münbiç'te Dışişleri Bakanım, Amerika Dışişleri Bakanıyla görüşmelerini yaptılar şimdi Münbiç terör örgütünden boşaltılıyor. Orada şimdi ne var? Bizim zırhlı taşıyıcılarımız var, Türk bayrağıyla beraber oradalar ve oraya şimdi asıl sahiplerini getiriyorlar. Kim oranın asıl sahipleri? Arap'lar. Şimdi Arap'lar Münbiç'e giriyor. Biz buyuz Bay Muharrem, Bay Kemal, siz bu işlerden anlamazsınız. Bu iş sizin işiniz değil."
Erdoğan, "ede"lerden destek beklediğini vurgulayarak, edelerin kendisini yalnız bırakmayacağına olan inancını dile getirdi.
"Bunlar yıkım ekibi, bunların Türkiye'yi kalkındırmak gibi bir derdi yok. Bunlar günü kurtarmanın, birilerine şirin gözükmenin derdindeler." diyen Erdoğan, İnce'nin iki aydır asılsız bilgilerle yapılan projeleri kötülemekten başka bir şey söylemediğini aktardı.
Muharrem İnce'nin yalan söylediğini belirten Erdoğan, şu görüşlerini paylıştı:
"Bolca iftira attı, bolca haysiyet cellatlığı yaptı. Kimi zaman ben, kimi zaman bakanlarımız, kimi zamanda bizzat genel başkanı Kılıçdaroğlu, Bay Muharrem'in yalanlarını yüzüne vurdu. Ancak Bay Muharrem bizim kendisine sorduğumuz soruların hiçbirisini cevaplamaya cesaret edemedi. Şimdi ben bir kez de Kahramanmaraş'tan Bay Muharrem'e soruyorum, bugüne kadar bölücü terör örgütüne dair çıkıp doğru düzgün bir laf etmedin. Konu terör olunca ya topu taca attın ya da örgütün diliyle konuştun. Bak, biz terörün belini nasıl kırdığımızı hem örnekleriyle anlatıyor hem de Kandil'den Afrin'e, Kato'dan Cerablus'a kadar sahada bizzat gösteriyoruz. Şimdi de az önce söyledim Münbiç'i teröristlerden temizliyoruz. Sizin itirazlarınıza rağmen güvenli hale getirdiğimiz bu bölgelere Suriyeli kardeşlerimiz geri dönüyor. Senin 'yok' dediğin teröristleri geçen hafta toplantı halindeyken bulduk, çoğu üst düzey 35 teröristi bir gece de etkisiz hale getirdik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör bataklığını kurutup, milleti bu beladan tamamen kurtaracaklarına bildirerek, şöyle konuştu:
"Peki sen terörü kapısından ayrılmadığın, Edirne'deki provokatörü yargıdan kaçırarak mı çözeceksin? Sen terör sorununu Suriye'nin kuzeyini tamamen bölücü örgüte bırakarak mı çözüme kavuşturacaksın? Sen terörle Afrin kahramanlarına dil uzatarak mı mücadele edeceksin? Benim Paşam'a kalkıp da 'apoletlerini sökeceğim' diyerek mi bunu çözeceksin. Beyefendinin morali bozuluyormuş, senin moralin bozulsa ne yazar, bozulmasa ne yazar? Sen asıl benim Mehmetçik'im moralini bozuyorsun. Sen terörü, beraber miting yaptığın, oy pazarlığı yaptığın bölücü örgütün siyasi uzantılarına koltuk vererek mi çözeceksin? İşte açıklama bugün de geldi, neymiş, işte Hanımefendi'yi ve Temel Efendi'yi yardımcısı olarak yanına alacakmış. Rüşvet-i kelam. 'Bak destekleri verirseniz, size iki koltuk veririm.'"
(Sürecek)