Akademisyen Alkin’den Dünya Ekonomisine İlişkin Önemli Açıklamalar

Yıldız Teknik Üniversitesi’nin düzenlediği Genç Türkiye Zirvesi’nin birinci günü “Ekonomi Üretimi ve Değer Üretimi 2023” oturumunda Akademisyen Prof. Dr. Kerem Alkin, Dünya ve Türkiye Ekonomisi ile ilgili önemli tespitlerde bulundu.

Yıldız Teknik Üniversitesi tarafından düzenlenen Genç Türkiye Zirvesi’nde “Ekonomi Üretimi ve Değer Üretimi 2023” oturumunda Akademisyen Prof. Dr. Kerem Alkin, Dünya ve Türkiye Ekonomisine dair önemli açıklamalarda bulundu. Yıldız Teknik Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Güler Aras’ın başkanlığında, Prof. Dr. Kerem Alkin ve TİM Başkan Vekili Ali Nedim Güreli’nin katılımıyla gerçekleşen ‘Ekonomi ve Değer Üretimi 2023’ oturumunda ’Ekonomik büyümeyi sürekli kılarak cari açık azaltılabilir mi, neden ürettiğimiz birinci kalite ürünleri ihraç ederken diğerlerini biz kullanıyoruz, 2023 yılı ihracat hedefimiz nedir, Afrika ve Ortadoğu açılımları, ekonomi büyüyor ama işsizlik niye düşmüyor gibi konular üzerinde duruldu.

“Ulusal bir ekonomide iş dünyasının yüzde doksanı Türk hakimiyetindeyse o zaman o alana hakimsinizdir” diyen Kerem Alkin, “Milli bankacılığın kalmaması yabancı ülkelerin problemidir ama bizde bunun için endişeye kapılacak bir durum yok. 1990’lı yılların sonları siklet merkezinin batıdan doğuya doğru kaydığı bir dönem farkedildi veTürkiye’nin de içinde olduğu 11 gelişmekte olan ekonomi ülkesi 21.yy’da ekonominin yapılanmasında kritik bir rol üstlenecek. Ortalama yaşam standardındaki insan sayısı artıyor ama bu artışın tümü dünyanın doğusundan gelişmekte olan ekonomiden geliyor. Bu artışın sadece 600 milyonu Çin vatandaşı olacak ve Çin ile Hindistan dünya ekonomisini belirleyen iki ülke olacak.” dedi.

“OBAMA’YI ZİYARETİ ATLANTİK İTTİFAKI’NI AKILLARA GETİRİYOR”

Alkin, “Obama iki kere üst üste başbakan oldu ve serbest ticaret anlaşmasına Türkiye tarafından tepki gösterildi. Almanya, Sovyet tehdidinin ortadan kalktığını düşündüğünden NATO’ya ihtiyacı kalmadığını vurguladı. Dünya 2060 raporuna göre, 2011 yılından itibaren 2030 yılına kadar katma değerden bir kayıp söz konusu, bu kayıpta Hindistan ve Çin’e uğruyor. Üretim ve tüketim doğuya doğru kayıyor, o yüzden serbest ticaret stratejisi uygulanmasına karar veriliyor. Sosyal medyada bilgi akışı olağanüstü ama bunu yüzeysel almamak gerekiyor” dedi.

Türkiye’nin uluslararası derecelendirme notu düşük tutulacak bir ülke olmadığını ifade eden Alkin, “Türkiye Cumhuriyeti 55 yıldır Atlantik ittifakı için doğuda bir sorumluluk gerçekleştiriyor ve bu sorumluluk nedeniyle halkın ekonomik, siyasi ve askeri alanda ödemediği bedel kalmadı. Türkiye’nin AB’ye alınması gerektiği savunuluyor ve bunların hiç biri tesadüf değil. Türkiye’nin komşu ülkeler üzerinde demokrasi, dünyayla bütünleşme, piyasa ekonomisi modeli olmak üzere üç strateji izlenmesi isteniyor.Türkiye, uluslar arası derecelendirme notu düşük tutulacak bir ülke değil” diye konuştu.

Konuşmasında gençlere de seslenen Alkin, sözlerini şu şekilde tamamladı;

“Siz gençler; Hindistan’a çalışın, Hintçe öğrenin. Önümüzdeki dönemde 2030’da Hindistan ekonomisi büyümeye devam ederken, İngilizcenizin yanında bir diliniz daha olsun ve dilinizi yıldızı yükselen ülkelere göre belirleyin. Çok niş alanlar geliyor, 2020 yılını devirdiğimizde sağlık ve turizm hizmetini birleştirerek bu insanların ihtiyaçlarını karşılayacak bir ülke gerekiyor. Coğrafyası sebebiyle bunu yapabilecek tek ülke Türkiye’dir. Ekonomide özkaynağı arttırarak, Türk halkını tasarrufa özendirmeliyiz. Rekabetçi bir ekonomi gerekiyor.”