Beşiktaş Ortaköy’deki Galatasaray Üniversitesi binasının yanmasının nedenleriyle ilgili incelemeler sürerken, eski Sağlık Bakanı Bülent Akarcalı, üniversite mütevelli heyetinin yangınla ilgili hesap vermesi gerektiğini söyledi.
Galatasaray Üniversitesi'nin kurulmasında büyük pay sahibi olan Bülent Akarcalı, Cihan Haber Ajansı'na (Cihan) konuştu. Yangında üniversite yönetiminin ihmalinin olduğunu söyleyen Akarcalı, "İstanbul’da tarihimizden miras kalan az sayıdaki bir değer olan Galatasaray Üniversitesi’nin bulunduğu binanın, içindeki kıymetler ile birlikte yok olması gerçekten insanı üzüyor. Ancak daha da üzücü olanı, Türkiye’ye her konuda örnek olması gereken önde gelen insanların yönetiminde olduğu Galatasaray Üniversitesi’nin yangına karşı hiçbir tedbir almamış olmaları. Galatasaray Üniversitesi’nin mütevelli heyetinin üniversite ile ilgili olarak yönetici, sorumlu konumunda olan herkesin önce vicdan muhasebesi yapması gerekir.” dedi.
Galatasaray Üniversitesi’nin Fransa ile Türkiye'nin ortaklaşa kurduğu bir üniversite olduğunu hatırlatan Bülent Akarcalı, üniversite üst yönetiminin tedbir almamış olmasının soruşturulması gerektiğini dile getirdi. Akarcalı şu ifadeleri kullandı: “Bu üniversite, Galatasaray camiasının üniversitesi değil. Ben Galatasaraylıyım diyen hiç kimse üniversite kurulurken cebinden para falan koymuş değildir. Yiğit Okur adındaki bir avukat arkadaşımız ciddi miktarda buraya para bağışlamıştır. Ama bu üniversite adı Galatasaray olsa da Türk milletinin üniversitesidir. Fransa ile Türkiye arasındaki bir kültür antlaşmasına dayalı olarak kurulmuştur. Üniversitenin kurulması için 1984’den 1991’e kadar bizzat ben uğraştım. 1991’de Süleyman Demirel hükümeti ile birlikte milletvekili olan rahmetli Coşkun Kırca da bir Galatasaraylı olarak bununla ilgilendi. O zamanki iktidar partisinin kadrosunda milletvekili olduğu için de Galatasaray Üniversitesi olarak adının konulmasını sağladı. Üniversite oluşması fikrinin yüzde 99’unu ben geliştirdim, Jack Chirac ile başlayıp Mitterrand ile bitirdim. Türkiye Fransa arasındaki ilişkilerini araştıracak, geliştirecek, Fransa’da Türk kamuoyunun oluşmasını amaçlayan bir üniversiteydi. Tam tersine üniversitenin amacı Fransa’yı Türkiye’de tanıtmak değildi. Ama bir camiaya mal edildi. Şimdi bu camiaya mal edildiğine göre camianın sorumluları da hesap vermek zorunda."
"Üniversitenin Galatasaray adının saygınlığını üstlenen kişiler, üniversiteye karşı görevlerini yerine getirmemiştir." diyen Akarcalı, "Dolayısıyla savcılığın çok ciddi bir şekilde üniversite üst yönetiminden bu konuda neden tedbir alınmadığına dair soruşturma yapması ve ihmali olanların ortaya çıkarılması gerekir. Bu tam anlamıyla suç duyurusu şeklinde olmalıdır. Türkiye’de bu gibi ihmaller, sorumsuzluklar ve lakayt davranışlara karşı da çok ciddi bir sınav verilmelidir. Ayrıca bina yandıktan sonra bu binayı da Galatasaray camiasının kendi şahsi servetlerinden restore ettirmesi gerekir. En azından bu kaybı bir ölçüde telafi edecek bir yaklaşım olur.” ifadelerini kullandı.
‘İNAN KIRAÇ ÜNİVERSİTEYE SAHİP ÇIKSIN’
Bülent Akarcalı, vatandaşın bir futbolcuya milyonlarca TL para harcarken, 20-30 bin TL tarihi binaya nasıl harcamadığını haklı olarak sorduğunu söyledi. Akarcalı şöyle konuştu: “Galatasaray Kulübü’nün en ufak bir hukuki sorumluluğu yok belki ama manevi sorumluluk çıktı ortaya. Bu manevi sorumluluk karşısında da maddi bir yük yüklenmeleri lazım. En azından bu binanın restore edilmesini, Galatasaray’ın zengin insanlarının yapması lazım. Başta İnan Kıraç olmak üzere. Çünkü Galatasaray Vakfı Başkanı olarak bu üniversiteye sahip çıkması gerekir. Sayın Kıraç sanata, şuna buna ciddi miktarda para harcayan birisidir, dolayısıyla buraya da para harcayabilir.”
‘PARASI OLANLAR SORUŞTURMADAN MUAF MI DEĞİL Mİ GÖRECEĞİZ’
Mütevelli heyet üyelerinin oturdukları köşklerde aldıkları tedbiri üniversite de alıp almadıklarını savcılığın soruşturmasını isteyen Akarcalı, parası olanlar soruşturmadan muaf mı değil mi yakın zamanda göreceğini belirtti. Akarcalı, “Üniversiteyi sorumlu bir şekilde kim yönetmediyse, mütevelli heyetinin içinde bulunanlar, bundan birebir sorumludur hesap vermesi gerekir. Türkiye’de bu şimdi emsal olacaktır. Kesin olarak ortada görevi ihmal durumu var. Kendi oturdukları köşklerde aldıkları tedbiri burada aldılar mı? Bu konu cumhuriyet savcılığının soruşturması gereken bir husustur. İstanbul’da yanan İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü binası içinde aynı şey geçerli. Burada da bir servet yandı. Geçmişte de Gaziosmanpaşa Ortaokulu yandı sonucunda otel yapıldı. Bunlar takipsiz kalınca kim yandığına gidiyor, eski İstanbul yangınları gibi. Bu işten canı yanan olursa aklına başına toplayıp belki tedbir alabilirler. Şimdi göreceğiz bakalım parası olanlar soruşturmadan muaf mı değil mi?” şeklinde konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz