Havaların ısınıp hasadın başlamasıyla bazı sebzelerin hal fiyatlarında gerileme yaşanırken, bazılarında ise yükselişler oldu. İstanbul ve Antalya hal fiyatlarına göre, özellikle son dönemde hasadın da artmasıyla birlikte, domates, kıvırcık, pırasa, patates ve soğan fiyatlarında son 1 ayda önemli oranda gerilemeler yaşandı. İstanbul halinden alınan rakamlara göre, 1 Haziran’da en düşük 8 lira olan domatesin fiyatı 1 Temmuz’da yüzde 40’lık gerilemeyle 5 liraya indi. 6 liraya satılan ıspanağın fiyatı yüzde 33’lük düşüşle 4-5 liraya, 8 olan patatesin fiyatı da yüzde 35,7’lik düşüşle 5 liraya geriledi.
Bu dönemde bazı ürünlerin fiyatlarında ise yüzde 730’u aşan artışlar yaşandı. Örneğin; İstanbul halinde 1 Haziran’da en düşük 6 lira olan sivri biberin fiyatı 1 Temmuz’da yüzde 66’lık artışla 10 liraya yükseldi. Bu dönemde fasulyenin fiyatı yüzde 54’lük artışla 13 liradan 20 liraya, dolmalık biberin fiyatı yüzde 25’lik artışla 12 liradan 15 liraya yükseldi. Antalya halinde ise 1 Haziran’da en düşük 1,5 lira satılan çarli biberin fiyatı yüzde 733’lük artışla 12 liraya çıktı. Aynı halde 2-7 lira arasında satılan sivri biberin fiyatı yüzde 350 artışla 9-22 liraya 1,5 liradan satılan kabağın fiyatı yüzde 200 artarak 4,5 liraya fırladı.
TZOB İstanbul İl Koordinasyon Kurul Başkanı Ömer Demir, son iki yıldır stokçuluk ve karaborsacılığın en üst seviyeye çıktığını ve hala da devam ettiğini söyledi. Demir, vatandaşın tarlada 80 kuruş olan patatesi 13 liraya tükettiğini ifade ederek, konuyu yakından takip eden devletin bu karaborsacılardan hesap soracağını kaydetti. Demir, “Bunlar vatandaşın en hassas noktası olan gıdadan vurmaya çalışıyor. Darbe girişimi ile yapamadıklarını gıdada karaborsacılığı ile yapmaya çalışıyorlar. Kötü emellerini hayata geçirmek istiyorlar” dedi.
Yenişafak'ın haberinde, kısa sürede hayata geçecek Hal Yasası ile karaborsacılığın önüne geçileceğini ifade eden Demir, “Hal Yasası’yla birlikte ürünün nereden kaç liraya çıktığını, yolda kaç lira masraf olduğunu, ne kadar kâr edildiğini, kaç paraya satıldığını göreceğiz. Böyle olunca bu vurguncular buradan fırsat elde edemeyecekler” diye konuştu. Hal yasası ile birlikte büyük sermaye sahiplerinin köylüden doğrudan ürün alamayacağına işaret eden Demir ayrıca karaborsacılıkla uğraşanların tamamen ticaretten men edilmesi gerektiğini savundu.
Ömer Demir, zamların akaryakıt ve gübre fiyatındaki artıştan kaynaklandığını iddia edenlere sert çıktı. Demir, "Keşke benzine, mazota, nakliyeye gelen zamdan dolayı sebze fiyatları artsa. Mazota gübreye gelen zamlara rağmen çiftçi 2 liralık üründen 50 kuruş kazanıyor. Ancak birileri yüzde 300’ün üzerinde kârı cebe atıyor. Bunun izah edilebilir bir tarafı yok. Bu bir ticaret değildir, bu bir serbest piyasa değil. Çiftçiyi üretimden vazgeçirip, piyasayı tamamen ellerine geçirmek istiyorlar. Ama biz her şeye rağmen üretiyoruz” diye konuştu.