ANKARA (İHA) - Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, akaryakıt kaçakçılarını ihbar edenlere ve operasyona katılan güvenlik güçlerine ele geçirilen akaryakıtın yarısının ödül olarak verileceğini söyledi.
Kaçakçılığı ihbar edenler ve operasyona katılanlar, yakalanan akaryakıtın yüzde 10'unu hemen, yüzde 15'ini ise mahkeme kararından sonra alacaklar. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şahin, Yeni Başbakanlık Binası'nda düzenlediği basın toplantısında akaryakıt kaçakçılığıyla mücadelede alınacak yeni önlemleri belirlemek üzere oluşturulan Komisyonun aldığı kararlar ve hazırlanan Kanun Tasarısı hakkında ilgi verdi.
Türkiye'de kullanılan araç sayısıyla kullanılan akaryakıt miktarında yaşanan değişimlere bakılarak akaryakıt kaçakçılığının boyutları konusunda bir değerlendirme yapılabileceği ifade eden Şener, 1990 yılında kullanılan araç sayısının 3 milyon 750 bin 678 olduğunu, bu rakamın daha sonraki yıllarda sürekli arttığını ifade etti. Araç sayısının 1995'te 5.9 milyona, 2000 yılında 8.3 milyona, 2005 yılında ise 11 milyon 145 bin 828'e yükseldiğine işaret eden Şener, 2006 yılı Şubat ayı itibariyle ise araç sayısının 11 milyon 325 bin 464'e ulaştığını bildirdi. 1990'dan 2005'e kadar araç sayısının 3 kat arttığını belirten Şener, bunun da yüzde 200'e tekabül ettiğini ifade etti.
1990 yılında ham petrol tüketimi 23 milyon ton iken 2005 yılında 25.5 milyon tona ulaştığını belirten Şener, ham petrol tüketimindeki artışın yüzde 11 olduğunu söyledi. Araç sayısındaki artışla ham petrol tüketimi arasında bir uyumluluğun olmadığına dikkat çeken Şener, karşılaştırma yaparken ham petrolden öte akaryakıt satış miktarlarındaki değişime bakmak gerektiğini dile getirdi.
Yıllık akaryakıt satış miktarının 1990 yılında 12.6 milyon ton, 1995'te 17.3 milyon ton, 2000 yılında 18.2 milyon ton, 2005 yılında ise 16.8 milyon ton olduğuna işaret eden Şener, 1990 ile 2005 yılları arasındaki artışın yüzde 33 olduğunu belirtti. Araç sayısında yüzde 200, akaryakıt tüketiminde ise yüzde 33'lük bir artışın söz konusu olduğunu kaydeden Şener, 2000'li yıllardan itibaren oto gazlı araç sayısında da artış olduğunu ve 2005'te 1.5 milyon oto gazlı aracın kullanıldığını anlattı. Şener, oto gazlı araçlar çıkartıldığında araç sayısındaki artışın yüzde 157 olduğunu, araç sayısındaki artışla petrol tüketimi arasındaki uyumsuzluğun yüzde 124 olduğunu görüldüğünü söyledi. Şener, akaryakıt kaçakçılığı konusunda araştırma yapmak üzere kurulan Meclis Araştırma Komisyonu'nun çalışmalarına göre Türkiye'ye 2 yılda 7 milyon ton akaryakıtın kaçak girdiğini, bunun da 10.7 milyar Dolar vergi kaybına yol açtığını ifade etti.
AKARYAKIT KAÇAKÇIĞIYLA MÜCADELEYE İLİŞKİN KANUN TASARISI
Türkiye'nin geleceği, organize suç örgütleriyle etkin mücadele, haksız kazanç ve suiistimallerin önüne geçilmesi, adil bir vergi ortamı sağlanması ve ürün güvenliğinin sağlanması bakımından akaryakıt kaçakçılığının önlenmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Şener, "Akaryakıt kaçakçılığının üzerine yoğun bir şekilde gidilmektedir ve gidilecektir" dedi.
Komisyonun kurulmasından itibaren yapılan çalışmalar neticesinde bir eylem planı ve bir kanun tasarısında karar kıldıklarını belirten Şener, eylem planının Başbakanlık Genelgesi haline dönüştürüldüğünü ve 1 Mayıs'ta bütün kurum ve kuruluşlara gönderildiğini kaydetti.
Hazırlanan genelgede akaryakıt kaçakçılığıyla mücadelede kurum ve kuruluşların işbirliği ve koordinasyonuna yönelik hükümlerin bulunduğunu anlatan Şener, genelgede ayrıca Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun Ulusal Marker belirleme işlemlerini yeni bir gecikmeye meydan vermeksizin en kısa sürede tamamlayacağının belirtildiğini söyledi.
Akaryakıt kaçakçığıyla mücadeleye ilişkin Kanun Tasarısı'nın da Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını belirten Şener, tasarının tüm Bakanlar tarafından imzalandığını ve kısa süre içinde TBMM'ye sevkedileceğini açıkladı. Şener, tasarıyla akaryakıt kaçakçılığıyla mücadelede sorun olan yakalanan akaryakıtın tasfiyesinin hızlandırıldığını, ihbarcı veya yakalayana ödül sisteminin getirildiğini, kaçakçılara ağır cezaların öngörüldüğünü bildirdi.
Tasarının hem ihbar edene hem de yakalayan güvenlik görevlilerine etkin bir ödülü içerdiğini anlatan Şener, dağıtıcı lisans sahiplerine, bayilerinde kaçak akaryakıt kullanımını engelleyen tedbirler getirme zorunluluğunun getirildiğini ifade etti. Dağıtıcı lisans sahiplerinin, kaçak akaryakıt kullanmaları halinde ceza mükellefiyetiyle karşı karşıya getirildiklerini ifade eden Şener, kaçak akaryakıt tespit edilen her seferde 500 bin YTL ceza öngörüldüğünü dile getirdi.
Getirilen ödül sistemi ile ilgili de bilgi veren Şener, kaçak akaryakıtın, yakalanmasından sonra 1 ay içinde, hangi ilin sınırları içinde yakalandıysa o ilin İl Özel İdaresi tarafından satılacağını duyurdu. Kaçak akaryakıtın satışından elde edilen gelirin yüzde 25'inin ihbarcılara ödeneceğini kaydeden Şener, bu ödemenin yüzde 10'unun hemen, yüzde 15'inin ise mahkeme kararı kesinleştikten sonra yapılacağını ifade etti.
Şener, satıştan elde edilen gelirin yüzde 25'inin ise operasyona katılan güvenlik güçlerine verileceğini belirterek, bu o'deener, 2000'li yıllardan itibaren oto gazlı araç sayödemenin de yüzde 10'unun hemen, yüzde 15'inin mahkeme kararından sonra yapılacağını bildirdi. Bakan Şener, geri kalan miktarın ise İl Özel İdarelerinde kalacağını açıkladı.
Yakalanan kaçak akaryakıtın laboratuvar tahlilleriyle birlikte 1 ay içinde satılacağını anlatan Şener, 100 milyon YTL değerinde kaçak petrol yakalanması ve bunu bir kişinin ihbar etmesi halinde 10 milyon YTL'nin ihbarcıya, 10 milyon YTL'nin de güvenlik güçlerine bir ay içinde verileceğini, geri kalan 15'er milyon YTL'nin de mahkeme kararının kesinleşmesinden sonra ihbarcı ve güvenlik güçlerine dağıtılacağını ifade etti. Şener, 50 milyon YTL'nin ise akaryakıt hangi ilin sınırları içinde yakalandıysa o ilin il özel idaresine kalacağını belirtti.
"ULUSAL MARKER"İN ERTELENMESİ
Kaçak akaryakıt ticareti yaptığı tespit edilen kişinin, akaryakıt bedelinin 3 katı civarında cezaya çarptırılacağını açıklayan Bakan Şener, bu kişinin lisansı bulunması halinde lisansının da iptal edileceğini ve bir daha o kişiye akaryakıt ticareti lisansı verilmeyeceğini ifade etti.
Hazırlanan düzenleme ile akaryakıt kaçakçılığını imkansız hale getireceklerini belirten Şener, yasal zeminde iş yapan dürüst insanların zararlı çıkmayacaklarını vurguladı. Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Şener, açıklamalarının sonunda basın mensuplarının sorularını cevapladı. Şener, "Ulusal Marker'in ertelenmesi, kaçakçılığın teşvik edilmesi anlamına gelmiyor mu?" şeklindeki soru üzerine Ulusal Marker'in sisteme girmesi ile ilgili çalışmaları yapma yükümlülüğünün EPDK'ya ait olduğuna işaret etti.
EPDK'nın bu konuda bazı çalışmalar yaptığını hatırlatan Şener, 4 ayrı ihale yapıldığını ancak bu ihalelerin çeşitli gerekçelerle iptal edildiğini bildirdi. Şener, "Halbuki belli bir süre içinde devreye girme zorunluluğu vardı. Yayınlanan genelge ve hazırlanan tasarı çerçevesinde EPDK bu konudaki sorumluluğunu hızlı bir şekilde yerine getirecektir. Bir tarih sınırlaması yok. Bu konuda yapılacak teknik çalışmaların tamamlanması için gerekli süreyi, Ulusal Marker'in tamamlanması için gerekli asgari süre olarak görüyoruz. Bunu EPDK'nın da algılamasını bekliyoruz" diye konuştu.
Şener, yargı kararının aleyhte olması halinde ihbarcıya ve güvenlik güçlerine verilen ödülün ne olacağına yönelik soru üzerine pratik bir ödül mekanizması düşündüklerini belirtti. Bu mekanizmayla kaçak akaryakıt işi yapanlarla işbirliği halinde olan kişilerin tasfiye edileceğini belirten Şener, akaryakıt kaçakçılarının artık kimse ile bir teması kuramayacaklarını vurguladı.
İşbirliği yapan kişinin de artık kaçakçılardan sağlayacağı maddi menfaate bakmayacağını dile getiren Şener, Kanun'un yürürlüğe girmesiyle kaçakçılık mekanizmasının tamamen ortadan kalkacağına inandıklarını vurguladı. Ödülün, yargı sonrası verilmesi halinde cazibesini kaybedeceğini ifade eden Şener, "Yargı kararı farklı çıkarsa bu başka bir durumdur. Belge ve bilgi düzeni içinde nelerin kaçak olup olmadığı rahatlıkla belli oluyor. Buna karşın kesinleşmesi için yargı kararı gerekiyor. Kararın aleyhte çıkması halinde hukukun genel ilkeleri çerçevesinde karar değerlendirilecektir. Genel ilkeler neyse odur" dedi.
Şener, akaryakıt kaçakçıları ile işbirliği yapanlar arasında kamu görevlilerinin bulunup bulunmadığı sorusu üzerine bu konuda bir özelleştirme yapılamayacağını vurguladı. Şener, "Herkes olabilir. Bu, yargı kararıyla belli olur. İstanbul'da bir büyük operasyon yapıldı. Bazı kamu görevlileri de yargıya sevkedildi" diye konuştu.
"Ödül mekanizması suiistimal edilebilir mi?" sorusu üzerine de Şener, "Ödülü verdiğiniz kişi sizin tespit ettiğiniz, sizin alanınızdan kişilerdir. Dolayısıyla suiistimal alanı geniş değildir. Biz önceliği hareket alanı kontrol edilemeyen kaçakçılara yönelttiğimizde bu düzenlemenin gerekli olduğunu görüyoruz" açıklamasında bulundu.