ANKARA (İHA) - Türkiye'de yıllardır önüne geçilemeyen akaryakıt kaçakçılığına kesin darbe, Ulusal Marker sistemiyle vurulacak. Türkiye'de kullanılan akaryakıt, içine enjekte edilecek kimyasal maddeyle işaretlenecek ve bu maddeyi içermeyen akaryakıt kullanan istasyonların kapısına kilit vurulacak.
Ulusal Marker Temin ve Teslim Anlaşması'nın imzalanması dolayısıyla, bugün Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanlığı'nda bir toplantı düzenlendi. Toplantıya EPDK Başkanı Yusuf Günay ve EPDK yetkililerinin yanı sıra, Petsel-Serem ve İngiliz John Hogg firmalarının ortaklığında oluşturulan PHS Konsorsiyumu'nun yetkilileri de katıldı.
İmza töreni öncesinde bir konuşma yapan EPDK Başkanı Yusuf Günay, Türkiye'deki petrol piyasasında bugüne kadar etkin bir denetim sistemi kurulamadığına işaret ederek, bu durumun hem Türk ekonomisi, hem sektör hem de milyonlarca akaryakıt tüketicisi açısından büyük sorunlar doğurduğunu belirtti. Bir yandan, sınırlardan Türkiye'ye ciddi oranda kaçak akaryakıt girdiğini, diğer yandan ise kaçak ve standart dışı ürünlerin tüketicilere satıldığını anlatan Günay, jandarma, Emniyet ve Sanayi Bakanlığı ile son bir ayda yaptıkları toplantılarda, bu konuda bir durum tespiti yaptıklarını ifade etti. Günay, "Bu çalışmalar sonucunda gördük ki, ülkemizde kaçak, kalitesiz ve standart dışı akaryakıt kullanım miktarı giderek artmış, yöntemleri giderek çeşitlenmiş, sistematik ve organize hale gelmiştir" diye konuştu.
Türkiye'nin çok ucuza akaryakıt alınabilecek ülkelerle çevrili olması ve sahillerin uzunluğunun, özellikle deniz yoluyla yapılan kaçakçılığın önünü açtığına dikkat çeken Günay, Türkiye'de akaryakıttan alınan verginin yüksekliği nedeniyle kaçak akaryakıtın, piyasa fiyatının çok altında satışa sunulmasının yasadışı yollardan para kazanma arzusunda olanları teşvik ettiğini vurguladı. Resmi raporlara göre, Türkiye'deki akaryakıt tüketiminin yüzde 20'sine yaklaşan bölümünün ülkeye kaçak yollarla girdiğine işaret eden Günay, bu durumun hem milyarlarca dolar vergi kaybına yol açtığını, hem de insan sağlığına ve çevreye zarar verdiğini belirtti.
Bu tablonun, sektörde kurallara uygun rekabet eden şirketlere karşı bir güven problemi doğurduğuna da dikkat çeken Günay, şunları söyledi:
"Yasaları hiçe sayanları, 2004 yılında 29 milyar YTL ekonomik büyüklüğe ulaşmış ve ülkemize 18 milyar YTL vergi geliri sağlamış dev bir sektörün tamamına mal etmek büyük bir haksızlıktır. İşte bu yüzden hepimize düşen sorumluluk, kaçakçılığı meslek, usulsüzlüğü erdem sayan çürük elmaları, Türkiye'nin her yerine kuralıyla hizmet götürenlerin arasından ayıklamak olmalıdır."
"AKARYAKIT, GÜMRÜK VE RAFİNERİLERDE İŞARETLENECEK"
Bu kapsamda atılan en önemli adımlardan birisinin 2003 yılında 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun çıkartılması olduğunu vurgulayan Günay, kanun çerçevesinde yapılan düzenlemelerle sektör oyuncularının görev ve sorumluluklarının açık bir şekilde tanımlandığını, yasa ve mevzuata aykırı davranışlara karşı etkili idari yaptırımlar ve para cezaları getirildiğini ve ulusal marker adında etkin bir uygulamanın hayata geçirildiğini ifade etti.
Ulusal Marker ile Türkiye'nin her noktasında serbest dolaşıma girecek olan 15 milyon tonun üzerinde akaryakıtın, gümrükler ve rafinerilerde belli oranlarda işaretleneceğini anlatan Günay, ardından ülke genelinde 200 adet Marker kontrol cihazıyla yapılacak denetimler sonucunda, piyasada satılan akaryakıtın ulusal marker denetiminin yapılacağını kaydetti. Günay, ulusal marker içermeyen veya içinde yeterli şart ve seviyede ulusal marker bulunmayan akaryakıt için gerekli işlemler yapılarak yasal prosedürün başlatılacağını dile getirdi. Ulusal Marker Temin ve Teslim Sözleşmesi kapsamında Petsel-Serem ve İngiliz John Hogg firmalarının ortaklığında oluşturulan PHS Konsorsiyumu'nun EPDK adına ulusal marker temin edeceğini ve İstanbul, Ankara ve Mersin'de stoklayacağını açıklayan Günay, Türkiye'ye özgü, taklit edilemez ve güvenliği birkaç aşamada sağlanan bir Marker geliştirildiğini ifade etti.
Marker konusunda geçtiğimiz günlerde Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile bir protokol imzaladıklarını duyuran Günay, piyasanın denetimine yönelik Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü'nün desteğini almak üzere, önümüzdeki hafta da İçişleri Bakanlığı ile protokol imzalayacaklarını belirtti.
Ulusal Marker uygulamasının tek başına akaryakıt kaçakçılığını önleyemeyeceğine işaret eden Günay, buna karşın uygulamanın, kaçak akaryakıtın Türkiye genelinde pazarlanabilmesine engel teşkil edeceği için akaryakıt kaçakçılığına darbe vuracağını bildirdi. Günay, "Ulusal markeri kaçakçıların korkulu rüyası haline getiren husus da budur" dedi.
TÜRKİYE'YE ÖZEL DNA KODU
Günay'ın konuşmasının ardından Serem Petrol yetkilisi Selim Sanver, DiTag 201 Ulusal Marker Sistemi'nin tanıtımını yaptı. Sistemin benzin, dizel ve biodizel için kullanılabileceğini ifade eden Sanver, akaryakıtta Ulusal Marker bulunup bulunmadığının 3 aşamalı olarak denetleneceğini ifade etti. Sanver, 1. aşamada saha testi, 2. aşamada laboratuar testi, 3. aşamada ise DNA testi yapılacağını söyledi. Ulusal Marker olarak tanımlanan kimyasal sıvının yakıta eklendiğinde gözle görülemediğini, tehlikeli atık oluşturmadığını, yakıtın fiziksel özelliklerinde değişikliğe neden olmadığını, taklit edilmesi ve yakıttan ayrıştırılmasının mümkün olmadığını, kimyevi reaksiyona girmediğini belirten Sanver, saha ölçüm aletleri ve laboratuar testiyle ilgili de bilgi verdi. Son aşamada uygulanan DNA testinin kesin sonuç verdiğini vurgulayan Sanver, DNA kodunun Türkiye'ye özel olarak üretildiğini, DNA bileşeninin tesadüfen bulunabilmesinin mümkün olmadığını dile getirdi. Sanver'in tanıtımının ardından EPDK Başkanı Günay, basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Günay, denetimlere güvenlik güçlerinin de katılıp katılmayacağı ve denetimin ne kadar sürede tamamlanacağı sorusu üzerine denetim sisteminin ayrı bir hadise olduğunu ifade etti. Denetimin protokol imzalanan kamu kurumlarıyla birlikte yapılacağını kaydeden Günay, standart dışı, ulusal marker içermeyen akaryakıt satan bayi, depo ve taşıma araçları tespit edildiği anda bunların mühürleneceğini açıkladı. Geçici olarak yapılan mühürleme bildiriminin kurula iletileceğini ifade eden Günay, kurulun geçici mühürleme kararını ya kesin ve süresiz faaliyetten men kararına çevireceğini ya da denetimde hata olmuşsa kaldıracağını söyledi. Saha analizinin 2 dakikada tamamlandığını ifade eden Günay, testin 3 aşamasının ise toplam 10 günde tamamlandığını bildirdi.
Günay, sistemin maliyetiyle ilgili bir soru üzerine, sistemin maliyetinin 1 litrede yaklaşık 3 Ykr, 1 tonda ise 3 YTL olduğunu dile getirdi. Toplantının sonunda Ulusal Marker Temin ve Teslim Anlaşması imzalandı. Anlaşmaya EPDK adına Yusuf Günay, PHS Konsorsiyumu adına ise John Hogg firması temsilcisi Kazım Türker ve Petsel-Serem temsilcisi Fatoş Serin imza attı.