Bundan dolayı 40 yaşından sonra rutin akciğer kontrolleri yaptırmak gerekir. Erken tanıda ise cerrahi gündeme gelebiliyor. Cerrahide son yıllarda uygulanan Minimal İnvaziv Yöntemler cerrahi sonrası hastanın iyileşme süresini kısaltıyor.
Konu ile ilgili Göğüs Cerrahisi Uzmanı. Doç. Dr. Özkan Demirhan önemli bilgiler paylaştı.
”Son yıllarda tüm cerrahi branşlarda olduğu gibi göğüs cerrahisinde de Minimal İnvaziv Yöntemler tercih edilmektedir. Bunlar Videotorakoskopik ve Robotik ameliyatlardır. Robotik ameliyatların pek çok avantajından söz edebiliriz. Cerrah açısından baktığımızda, cerraha torakoskopik aletlerin sağlayamadığı serbestlik derecesinde ve el bileğinden daha avantajlı deneyim sağlamasına neden olmaktadır. Ayrıca el titremesinin de önüne geçen bir yöntemdir. Öte yandan görüntü 3 boyutlu olduğu için cerraha alan derinliği sağlar. Diğer taraftan Video Yardımlı ameliyatlar olan VATS tekniği de günümüzde erken evre akciğer kanserinde hasta açısından herhangi bir olumsuz durum yoksa ve onkolojik açıdan yeterli bir cerrahi uygulanabilecekse VATS ile rezeksiyon öncelikle yapılmalıdır. Bu teknikle 2 veya tek küçük kesi ile cerrahın eli göğüs kafesine girmeden, özel aletler ve kamera yardımı ile yapılan ameliyat yöntemidir. VATS ile akciğer kanseri ameliyatlarından wedge rezeksiyon, segmentektomi, lobektomi, sleeve lobektomi, genişletilmiş rezeksiyonlar ve pnömonektomi yapılmaktadır. Kapalı ameliyatlar küçük çaplı lezyonlarda tercih edilir ancak büyük çaplı santral (hiler) kalbe yakın kitlelerde bu ameliyatları önermiyoruz bunun yerine açık ameliyatların yapılması gerekir.
Kapalı ameliyatların avantajları
Bu ameliyatların en büyük avantajı komplikasyonları minimuma indirmesidir. Öte yandan ameliyat sonrası hasta daha az ağrı hisseder, hastanede kalış süresi azalır. Onkolojik tedavi gerekse bile bu hastaların tedaviye yanıtı daha başarılı oluyor.”