Akdağ'dan aşı krizi açıklaması

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün TBMM'de AK Parti grup toplantısında domuz gribi aşısıyla ilgili açıklamaları konusunda bir ayrılık olmadığını söyledi.

Akdağ, ''Başbakanımızın 'bakanımla ayrı düşünüyoruz' dediği noktada aslında bir ayrılık yok. Çünkü biz de aynı şeyleri söylüyoruz'' dedi.

CNN Türk televizyonunda canlı yayına katılan Akdağ, Türkiye'de domuz gribi salgınında gelişmelerin bilimsel kurulun öngördüğü şekilde gerçekleştiğini söyledi.

Salgının ocak ve şubat aylarında pik yapmasının beklendiğini ancak korunma tedbirlerinin iyi alınması, aşılama yapılması halinde bu aylardaki pik seviyelerinin düşük olabileceğine işaret eden Akdağ, ''Aşılamada geç kalındığı'' iddialarının da doğru olmadığını vurguladı.

Reklam
Reklam

Türkiye'de de dünyadaki gelişmiş ülkelerin aldığı tedbirlerin uygulandığını kaydeden Akdağ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün AK Parti grubunda domuz gribi aşısıyla ilgili açıklamaları konusundaki soruyu da yanıtladı.

Erdoğan ile bu konuşmasının ardından görüştüğünü belirten Akdağ, ''Daha önce böyle bir şeyi bilmiyor muydunuz, beklemiyor muydunuz'' sorusu üzerine, ''Grup konuşmasında bu konuya temas edeceğini bilmiyordum elbette'' diye konuştu.

''Şaşırdınız mı?'' sorusuna da Akdağ, şu yanıtı verdi:

''Hayır, şöyle: Başbakanımızın 'bakanımla ayrı düşünüyoruz' dediği noktada aslında bir ayrılık yok. Çünkü biz de aynı şeyleri söylüyoruz. Başbakan'a bu hususta giden bilginin farklı olduğunu gördüm ve onu birlikte konuşmuş olduk. Yani biz başından beri aşı yapılması konusunda bir zorunluluk olmadığını çok net olarak ifade ediyoruz. Daha önce benim birçok beyanım var. Okullarda aşıya başlayacağımız zaman aileleri bilgilendirecek, hem de yeterli ölçüde bilgilendirecek formları takdim edeceğiz. Ailelerin bu husustaki görüşlerini alarak çocuklarını aşılayacağız.''

Reklam
Reklam

Bir başka soru üzerine Akdağ, ''Başbakanımızın söylediği de çok net, benim de söylediğim çok net. Arasında bir anlaşmazlık yok. Biz vatandaşa zorla aşı yapmayacağız. Böyle bir hakkımız yok. Hangi çağda yaşıyoruz? Her birey ister koruyucu sağlıkla, ister tedavi edici sağlıkla ilgili olsun kendisine veya çocuklarına yapılacak işlemler hakkında karar verme hakkına sahiptir. Bundan daha tabii ne olabilir? Sayın Başbakanımızın ifade ettiği budur'' dedi.

''(Başbakan yaptırmıyorsa ben de yaptırmayayım) demeyecek mi toplum?'' sorusuna Akdağ, şu karşılığı verdi:

''Burada çok net bir şey daha var. Bu konu zaman zaman basın tarafından biraz işin magazin tarafına götürülerek sürdürülüyor. Bu yanlış. Sayın Başbakan bir defa aşı olması gereken grubun içinde değil. Biz aşıyı risk gruplarına, 24 yaşına kadar olanlara ve gençlere yapacağız. Bu grupları Dünya Sağlık Örgütünün, dünyada bu işi iyi yapan hastalık kontrol merkezlerinin, hepsinden önemlisi kendi bilimsel kurullarımızın önerilerine göre belirledik. Sayın Başbakan şu andaki yaşı ve sıhhat durumu itibarıyla bu aşının yapılacağı kişiler arasında değil.''

Reklam
Reklam

Başbakan Erdoğan'ın aşı yaptırması durumunda, ''Risk grupları varken risk grubunda olmayan Başbakan'ın niçin aşılandığı'' eleştirileriyle karşılaşabileceklerine dikkati çeken Akdağ, ''Cumhurbaşkanı da olmayacak mı?'' sorusu üzerine, ''Bu da bilimsel kurullarımızın vereceği karara bağlı'' dedi.

''Başbakan aşılanmama gerekçesine ilişkin bir şey söyledi mi?'' sorusuna da Akdağ, ''Bu detayı konuşmadık, konuşmaya da gerek yok'' yanıtını verdi.

''İstifa edeceğiniz iddia edildi. Böyle bir şey var mı?'' sorusu üzerine de Akdağ, ''Siz şimdi öyle bir şey görüyor musunuz? Dedikodularla değil de hayatın gerçekleriyle yürümek lazım'' diye konuştu.

Bugün yaptırdığı aşıdan sonra kendisinde bir yan etki olmadığını bildiren Akdağ, bu aşıların dünyanın en seçkin bilimsel otoritelerinden ruhsat aldığını ama her ilaç ve aşıda olduğu gibi beklenmeyen yan etkiler ortaya çıkabildiğini söyledi.

Kobaylık tartışmalarının da yanlış olduğuna işaret eden Akdağ, hastalığın riskiyle aşının riskinin karşılaştırılamayacağını belirtti.

Reklam
Reklam

Bu aşıyı yaptıran birinin virüsü karşısındakine bulaştırma ihtimali olmadığını kaydeden Akdağ, hastalığa karşı zararlı olmayan destekleyici şeyler alınabileceğini ama asıl korunmanın bireysel korunma tedbirleri ve aşıyla yapılabileceğini belirtti.

Akdağ, genetiği değiştirilmiş organizmalar (GDO) ile ilgili düzenleme konusundaki bir soru üzerine de bu düzenlemenin mevzuattaki boşluğun giderilmesi amacıyla çıkarıldığını kaydetti.