Akdeniz tipi beslenme karaciğeri koruyor!

Karaciğerin; vitaminleri, şekeri ve demiri depolamak, kandaki amonyak gibi zararlı atıkları, ilaçları ve diğer zehirli maddeleri metabolize etmek gibi son derece önemli işlevleri var.

Bu nedenle karaciğerimize özen göstermemiz yaşamsal öneme sahip. Aksi takdirde “hepatit” olarak adlandırılan karaciğerde iltihaplanma sorunu oluşuyor. İltihabın kronikleşmesi sonucunda da kalıcı hasar, yani “siroz” gelişiyor. Daha da kötüsü, hasarlanmış karaciğer dokusunda kanser gelişme riski yüksek oluyor. Aslında yaşam tarzımızda yapacağımız değişiklikler ve düzenli takip ile karaciğerinizi korumamız hiç de zor değil! Acıbadem International Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Nurten Türkel Küçükmetin, sağlıklı bir karaciğer için almamız gereken önlemleri şöyle sıraladı:

Reklam
Reklam

Akdeniz tipi beslenin: Akdeniz tipi beslenme karaciğer yağlanmasını önlüyor. Bu nedenle Akdeniz tipi beslenmeye özen gösterin, hayvansal yağlar, işlenmiş et ürünleri, sakatatlar, fazla miktarda karbonhidrat ve şeker tüketiminden ise kaçının. Günlük taze meyve ile sebze yemeye dikkat etmeniz ve trans yağlardan uzak durmanız, karaciğer sağlığınız için çok önemli. Karaciğerden toksik maddelerin atımına yardımcı olduğu için mevsiminde daha sık enginar ve tüm sarı ile yeşil sebzeleri tüketmenizde de fayda var. Omega 3 ile antioksidanlar da karaciğerin yağlanmasını azaltıyorlar. Antioksidanlar zararlı toksinlere karşı koruma sağlıyor, toksinlerin vücuttan atılma sürecini hızlandırıyor, karaciğerin normal fonksiyonlarını yerine getirmesine yardımcı oluyorlar. Antioksidanlar için en iyi doğal besin kaynakları ise meyve ve sebzelerdir.

Alkol tüketimini kısıtlayın: Alkol karaciğere en çok zarar veren etmenlerden biri. Erkeklerde günde 80 gramdan, kadınlarda da günde 20 gramdan fazla ve 10 yılın üzerinde alınan alkol, siroz riskini arttırıyor. Bu nedenle karaciğer sağlığı için alkolü bırakmanız ya da oldukça az tüketmeniz çok önemli.

Reklam
Reklam

Bu enfeksiyonlardan korunun: Ülkemizde kronik Hepatit ve siroza en sık Hepatit B ile C virüsü neden oluyor. En sık kan yolu ile bulaşsalar da, cinsel yolla veya anneden bebeğe de geçebiliyorlar. Hepatit B aşısı koruma sağlıyor. Ancak Hepatit C için şu ana kadar bir aşı yok. Korunmak için; kan ve kan ürünlerinin kontrolünün iyi yapılması, diş fırçası, tıraş bıçağı gibi kişisel eşyanın ortak kullanılmaması, manikür, pedikür, dövme ile piercing yaptırırken sterilizasyona dikkat edilmesi ve bulaşma riski yüksek kişilerin aşılanması öneriliyor.

Fazla kilolarınızdan kurtulun: Alkol karaciğer yağlanmasının tek sorumlusu değil. İster tek başına, isterse iltihapla birlikte gelişmiş olsun, yağlı karaciğerin en sık görülen nedeni, günümüzün önemli sağlık sorunu olan, obezite! Toplumda herhangi bir sebeple ultrason yapılan her 4-5 hastadan birinde, yağlı karaciğer görülüyor. Kilonun yüzde 10’unun verilmesinin ise yağlı karaciğer riskini azalttığı gösterilmiş. Karaciğer yağlanmasından korunmak için alkol kullanımını kesmek, sigarayı bırakmak, kilo vermek, egzersiz yapmak ve kan şekerini kontrol altında tutmak çok önemli.

Reklam
Reklam

Gelişigüzel ilaç kullanmayın: Hekim tarafından önerilmeyen ilaçları ve bitkisel kökenli tedavi ürünlerini kullanmaktan kaçının. Ağrı kesici ve ateş düşürücüler, kortizon türevi ilaçlar ile bazı antibiyotikleri, doktor tarafından önerilen doz ve sürede almanız çok önemli. Bu ilaçların aşırı dozları ya da gereksiz yere uzun süreli kullanılmaları karaciğer yapısının bozulmasına ya da karaciğer yetmezliğine yol açabiliyor.

Düzenli egzersiz yapın

Yapılan araştırmalara göre; diyet ve egzersiz birlikte yapıldığında karaciğer yağlanmasının azalmasında daha etkili oluyor. Ancak hızlı şekilde kilo vermek de karaciğeri yağlandırabiliyor. En ideali haftada ortalama 500-900 gram vermeniz. Bu nedenle egzersizi dengeli ve zamana yayarak yapın. Örneğin haftada 5-6 gün, her biri 30-45 dakika süren orta derecede aerobik egzersizleri yapabilirsiniz.

Günde 1-2 fincan kahve için

Karaciğer yağlanması karaciğer hücreleri içinde yağ damlacıklarının birikmesi sonucu oluşuyor. Zamanla yağlanmanın miktarı ile ilişkili şekilde karaciğerde yapısal ve fonksiyonel bozukluk ortaya çıkıyor. Yağlanmaya bağlı karaciğerde oluşan iltihaplanmaya da “steatohepatit” adı veriliyor. Steatohepatit’in yıllarca sürmesi, siroza neden olabiliyor. Özellikle son yıllarda yapılan çalışmalarda; mekanizması tam anlaşılmamış olmakla birlikte, günde 1-2 fincan kahvenin karaciğerin yağlanma ve karaciğer kanseri gelişme riskini azalttığı bildirilmiş.

Reklam
Reklam