Akdeniz'de doğal gaz gerginliği tırmandı

Türkiye ve Kıbrıs hükümetlerinin yetkilileri, Kıbrıs açıklarında süren doğal gaz çalışmaları konusunda birbirlerini suçlayarak karşılıklı gözdağı verdiler.

Türkiye ve Kıbrıs arasında, Kıbrıs'ın doğal kaynakları konusundaki gerginlik, Rum tarafı adına Akdeniz'de petrol ve doğal gaz sondajının başladığı haberleri ile tırmandı.

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Hristofyas konuyu BM platformunda gündeme getireceğini söylüyor.

Anadolu Ajansı, Rum kaynaklarına dayanarak Amerikan Noble Energy şirketinin, Kıbrıs açıklarında 'Afrodit' olarak adlandırılan 12. parselde sondaj sürecine dün akşam başladığını bildiriyor. Reuters ise sondajın değil, sondaj için gerekli son hazırlıkların başladığını duyurdu.

Reklam
Reklam

Kıbrıs'ı bir süredir bu yönde adım atmaması için uyaran Türkiye, son gelişmeler ardından tutumunu sertleştirdi ve misillemeye girişeceğinin işaretlerini verdi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Kıbrıs'ın faaliyetlerine "Bu bir tahriktir, bu bir provokasyondur." diyerek tepki gösterdi.

Bakan Yıldız, Türkiye'nin Kıbrıs'ın kuzeyindeki Türk yönetimi ile kıta sahanlığı anlaşması imzalamayı planladığını, bu şekilde TPAO'nun Rumların arama faaliyetlerine misilleme olarak gelecek hafta aramalara başlayabileceğini açıkladı.

İki tarafın gemilerinin aynı bölgede karşılaşması olasılığının yanında, Bakan'a göre, sismik arama gemisine Türk deniz kuvvetleri de refakat edebilir.

AB-Türkiye ilişkilerine de yansıyabilir

Enerji Bakanı'na göre, konu ayrıca AB için Türkiye ve Kıbrıs arasında bir tercih gerektirebilir.

Yıldız, Türkiye'nin AB dönem başkanlığının Kıbrıs'a verilmesine karşı olduğunu hatırlattı.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay da hafta sonunda, Kıbrıs müzakereleri olumlu sonuçlanmaz ve Avrupa Birliği dönem başkanlığı 2012'de Kıbrıs'a verilirse ilişkilerin dondurulacağını söylemişti.

Reklam
Reklam

Türkiye'nin uyarıları ise Kıbrıs'ta aynı sertlikte karşılandı.

Kıbrıs hükümeti sözcülerinden Hristos Hristofides, 'Bu gibi tehditlerin kabul edilemez olduğunu' söyledi ve 'Türkiye Kıbrıs'ta işgalci bir güçtür" ifadesini kullandı.

Hıristofyas BM'den Türkiye'ye baskı isteyecek

Kıbrıs Cumhurbaşkanı Dimitris Hristofyas ise Türkiye'nin ''hidrokarbon yatakları saptama araştırmaları dolayısıyla protesto ve gerginlik yaratma hakkı olmadığını'' iddia etti.

''Doğal kaynaklarını kullanmak devletlerin egemenlik hakkıdır." diyen Hristofyas, ''Kıbrıslı Rumların ve Kıbrıslı Türklerin birlikte yöneteceği 'Birleşik Federal Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, doğal zenginliklerinden istifade edeceğini ve ortaya çıkacak menfaatlerden iki toplumun da faydalanacağını'' savundu.

Yataklardaki hidrokarbon kaynaklarının miktar ve kalitesi konusunda fikir sahibi olmalarının bir yıl alacağını kaydeden Hristofyas, Türkiye ile Kuzey Kıbrıs arasında kıta sahanlığının sınırlanması için anlaşma yapılmasının ''yasa dışı'' olacağını söyledi.

Reklam
Reklam

Hristofyas, BM Genel Kurulu toplantısı çerçevesinde yapacağı temaslarda da konuyu gündeme getirecek.

Rum lider ''Türkiye'nin tehditleri ve müzakere masasında karşılaştığımız zorlukları ortaya koyacak, destek, dayanışma ve çözümde işbirliği yapması için Türkiye'ye nüfuz kullanılmasını talep edeceğiz'' dedi.

Müzakerelerde yeterli ilerleme sağlanamamasından Kıbrıs Tük tarafını sorumlu tutan Hristofyas, Derviş Eroğlu'nun cumhurbaşkanlığına seçilmesinden bu yana sorunların arttığını öne sürdü.

Kıbrıslı yetkililer daha önce, keşif faaliyetlerine muhalefetin sürmesi halinde, Türkiye'nin AB müzakerelerinin de bloke edilebileceği uyarısında bulunmuştu.

Avrupa Komisyonu ise, taraflardan soğukkanlılıkla hareket etmelerini ve çözüme odaklanmalarını istedi.

Sözcü Maja Kocijancic, ''AB tüm taraflara en kısa sürede kapsamlı çözüme ulaşılması için çaba gösterme çağrısı yapıyor'' derken, Türkiye'ye seslendi:

"Türkiye'ye iyi komşuluk ilişkileri ve sınır ihtilaflarının sulh yoluyla çözümüne olumsuz etki edebilecek tehdit, ya da sürtüşme yaratabilecek adım ve davranışlardan kaçınma telkininde bulunuyoruz" dedi. AB Dış Politika Sorumlusu Catherine Ashton'ın sözcüsü olan Kocijancic, dönem başkanlığı takviminde değişiklik yapılmasının ise söz konusu olmadığını belirtti.

Reklam
Reklam

Birleşmiş Milletler de taraflara soruna barıçşı çözüm bulma çağrısı yaptı, gelecekteki bir çözüm çerçevesinde her iki tarafın da kazançlı çıkacağını kaydetti.

Akdeniz'deki sondaj gerilimi sadece Türkiye ve Kıbrıs'ı değil, Lübnan, Mısır gibi bölgeye kıyısı olan ülkeleri ve İsrail'i de ilgilendiriyor.

Kıbrıslı Rum yetkililer keşif faaliyetlerinin önünü açmak için Lübnan ve Mısır ile anlaşmalar imzalamış, Türkiye bu anlaşmaların feshini istemişti.

İsrailli Delek Grubu ise keşif ve sondaj faaliyetlerini yürüten Noble şirketinin ortağı.

Avrupa Birliği'nden sorumlu bakan Egemen Bağış da dün yayımlanan bir mülakatında bu bağlantıya işaret ederek, Kıbrıs'ın, "İsrail için Truva atı görüntüsü vermekten kaçınması" gerektiğini söylemişti.

Delek ve Teksas merkezli Noble, daha önce Kıbrıs'ın bölgedeki murahhas ekonomik bölgesine 60 km. mesafedeki Leviathan sahasında 453 milyar metreküp doğal gaz bulunduğunu duyurmuştu.