MERSİN (İHA) - Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Süleyman Orakçıoğlu, ihracat yapılmasına rağmen Türkiye'de ihracatçının yüzünün gülmediğini ifade ederek, Türk ihracatçısının dünyadaki en zor rekabet koşullarında ihracat yaptığını ve rekabet avantajını kaybettiğini savundu.
Akdeniz İhracatçı Birlikleri (AKİB) tarafından düzenlenen "İhracatın Akdeniz Yıldızları" ödül töreni, Taksim Group Otel'de düzenlendi. Törene, Mersin Valisi Atilla Osmançelebioğlu, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Süleyman Orakçıoğlu, AKİB Başkanlar Kurulu ve Akdeniz Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Tarık Bozbey, AKİB Genel Sekreteri Selami Gedik, Akdeniz Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Mahmut Arslan, Akdeniz Yaş Meyve Sebze İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Kavak, Akdeniz Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları Birliği Başkanı Ali Rıza Hasoğlu, Akdeniz Canlı Hayvan ve Su Ürünleri İhracatçıları Birliği Başkanı Hadi Doğan, Akdeniz Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Engin Tan Narin, Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Kadri Şaman, Doğu Akdeniz Sanayici ve İş Adamları Dernekleri Federasyonu (DASİFED) ve Mersin Sanayici ve İş Adamları Derneği (MESİAD) Başkanı Mustafa Güler, Türk-Arap İş Adamları Derneği Başkanı Mehmet Hadra, KOSGEB Mersin Merkez Müdürü Ali Çelik ve çok sayıda davetli katıldı.
Törende konuşan AKİB Başkanlar Kurulu Başkanı Tarık Bozbey, Türk ihracatçısının karşısına Çin, bürokratik engeller veya yanlış hesaplanmış kurların çıktığını ancak
ihracatçının görevinin; bunları şikayet olarak söylemek yerine ilaçlarını bulup tedavilerini yaparak yola devam etmek olduğunu söyledi. Bozbey, "Diyorlar ki 'İhracatçılar hem ağlıyor, hem de rekor kırıyor' bu nasıl bir iştir? Bu şöyle bir iştir: Dünyadaki işletmeler bütçelerinde belli bir yıpranma payı ayırır, birde kar payı ayırır. Bunları yaparak yıllarca sağlıklı bir şekilde ayakta kalırlar. Biz bunları yapmadan sadece girdi maliyetlerimizin üstüne üç beş puan koyup ayakta kalmaya çalışıyoruz. Böyle giderse bu sistemin ömrü 7-8 yıldır, ondan sonra işletmelerimizi kilo ile tenekecilere satmak zorunda kalacağız" diye konuştu.
Mersin Valisi Atilla Osmançelebioğlu ise ekonomik kalkınma ve gelişmenin 1. şartının üretim ve 2. şartının da ihracat olduğunu, ancak üretimin pazarlanamaması halinde ülke ekonomisine tek başına bir katkısı olmadığını belirtti. İhracatın ülke ekonomisi üzerinde belirleyici en önemli faktörlerin başında geldiğini kaydeden Osmançelebioğlu, globalleşen dünyada kapalı ekonomik sistemlerin başarısız olduğunu ve bu itibarla ihracatın vazgeçilmez olduğunun daha da iyi anlaşıldığını sözlerine ekledi.
TİM Başkan Vekili Süleyman Orakçıoğlu da, 2004 yılındaki ihracat artış oranının yüzde 34 iken, 2005 yılında yüzde 16'ya düştüğünü vurgulayarak, Türk ihracatçısının bugün dünyanın en değerli parasıyla ve gümrük duvarıyla ihracat yapmaya çalıştığını ifade etti.
"AB, 10 KATEGORİDE ÇİN'E KOTA KOYDU"
Türkiye'nin ihracatın önüne kendi yapmış olduğu engelleri artık sorgulaması gerektiğini söyleyen Orakçıoğlu, şunları kaydetti:
"İstanbul deklarasyonu sürecini belki bir çok arkadaşımız biliyordur, tekstil ve hazır giyim sektörünün tüm dünya sivil toplum örgütleri tarihine ve BM raporuna geçen çalışması özellikle 16 ay önce ülke olarak biz İstanbul'da başlattık bu konuda dünya ticaret örgütü ve Avrupa Birliği komisyonu nezrinde çok önemli girişimlerimiz oldu. Bu konuyu tartışmam diyen AB, 10 kategoride Çin'e kota koydu. Bu konuyu tartışmam diyen bir çok karar merkezlerindeki karar vericiler bu konuyu tartışmak zorunda kaldı. 3 gün önce ABD, 34 kategoride Çin'e kota koydu. Belki inanınca bir çok imkansızı gerçekleştirebiliyoruz. Dünyada inanılmaz bir mücadele verdik ve bunun sonucunda 2005 yılı ilk 9 ayında tekstil ve hazır giyim sektörü olarak yüzde 7,5'luk bir artış gerçekleştirdik. Bunu neye rağmen gerçekleştirdik. Özellikle kotaların kalkmasıyla ortaya çıkan haksız rekabete ve dünyanın en değerli parasıyla yapılan ihracata rağmen bunu gerçekleştirdik. Ama bizden beklenen neydi? Türkiye'nin tekstil ve konfeksiyon ihracatında yüzde 30'luk bir artış öngörülüyordu. Fakat biz inandık ve bu konuda yapmış olduğumuz çalışmalarla tüm dünya kamuoyunun gerçekten inanılmaz bir şekilde başarı olarak nitelendirdiği bir olayı gerçekleştirdik"
Konuşmaların ardından ödül törenine geçildi. Törende 31 firmaya ödüllerini, Mersin Valisi Atilla Osmançelebioğlu, TİM Başkan Vekili Süleyman Orakçıoğlu, Tarık Bozbey, Ali Kavak, Ali Rıza Hasoğlu, Engin Tan Narin, Mahmut Arslan, Ali Yiğitbaş, Hadi Doğan, Selami Gedik, Cezmi Yıldırım, Tarık Ciğer verdi.
AKİB verilerine göre Akdeniz Bölgesi'nde 2004 yılında en çok ihracat yapan ilk üç firmanın ödüllerini en çok ihracat yapan birinci firma Advansa Sasa Polyester adına, Celal Çelebi, ikinci firma İskenderun Demir Çelik adına, Uğur Yılmaz ve 3. Cam Pazarlama AŞ. adına, Ayhan Yılmaz aldı.
Firmaların ödüllerini Mersin Valisi Atilla Osmançelebioğlu verdi. Törende İhracat Özel Ödülü'nü ise Filesan şirketi adına, Bilgün TürkoğluYeşil Burun Cumhuriyeti'ne ihracat gerçekleştirerek "İhracatta En İlginç Ülke Ödülünü", Hazal Bisküvi ve Gıda adına, Sadi Kodabey, Arı sütü ihracatı gerçekleştirerek "İhracatta En İlginç Ürün Ödülünü", Kayserilioğulları adına, Osman Akbulut ve son olarak "En Eski İhracatçı Özel Ödülünü", Mahir Turan adına Selami Gedik aldı.