Akdoğan: Devletin otoritesine musallat olanlara eyvallah etmeyeceğiz

Ak Parti Kırıkkale il kongresinde konuşan Yalçın Akdoğan paralel yapıya yüklendi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, "Derin devlet yapılanması, paralel devlet yapılanması, alternatif devlet yapılanması, ister Ergenekon'u, ister paralel devleti, ister KCK'sı milletin iradesine, devletin otoritesine musallat olan her kim varsa bunlara eyvallah etmedik, etmeyeceğiz" dedi. Akdoğan, paralel yapının komplo kurmadığı kimse kalmadığını da öne sürdü.

Ak Parti Kırıkkale il kongresinde konuşan Yalçın Akdoğan paralel yapıya yüklendi. Ortada meşru ve seçilmiş bir iktidar olduğuna dikkati çeken Yalçın Akdoğan, "Bunu mu tercih edeceksiniz, hayalet, kayıt dışı bir yapı, hukuku, demokrasiyi çiğneyen bir yapı var. Hangisini tercih ediyorsunuz, kimin yanında duruyorsunuz?" diye sordu. Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

Reklam
Reklam

"Mesele çok açıktır. Bir yanda açık, şeffaf, milletin oyuyla iktidara gelmiş bir parti var. Öbür tarafta entrikacı, kumpasçı, her türlü yalana, hileye başvuran bir ihanet şebekesi var. Bunların hangisini tercih ediyorsunuz. Asıl sizin pozisyonunuzu belirlemeniz gerekiyor. Yaptığı bellidir bunların. Komplo kurmadığı kimse kalmadı, tek tek vatandaşlara, ailelerine kadar. Bütün cemaatler, bütün gruplar, yapılar, devlet kurumları bunlar herkese komplo, kumpas kurdu. Algı operasyonlarıyla kendilerini temize çıkartmaya çalışıyorlar. Medya gücüyle operasyon çekmeye çalışıyorlar. Dünyada da algı operasyonu var. Türkiye'yi baskılamak için medya üzerinden operasyon çekenlerle, içeride iç siyaseti tanzim etmek isteyenler aynı anlayışa sahip. Eskiden de bunlar vardı. Komplolar kurulurdu, medya kullanılırdı. Medya şimdi hakikatin temsilcisi gibi konuşuyor. Bu darbelere alkış tutan, çomak tutan, tertipleyen medya değil miydi? Medya, darbenin üçüncü gücü olarak rol oynadı. Birileri oturuyor hikaye uyduruyor ve bunları haber veriyor. Böyle bir şey kabul edilemez."

Reklam
Reklam

Akdoğan konuşmasının devamında Said Nursi'nin talebelerinden Abdulkadir Badıllı'nın dün Şanlıurfa'da cenaze törenine katıldığını hatırlatarak, "Said Nursi'nin hazretlerinin önemli bir talebesi vefat etti, Allah rahmet eylesin. Onu defnettik. Onunla ilgili sosyal medyada 'toprağı bol olsun' diyorlar. Sanki gayrimüslim gibi. Bediüzzaman gibi birisinin en önemli talebesi vefat ediyor, arkasından hakaret ediyorlar, bu kadar alçaklar, bu kadar şerefsizler. Herkes deşifre oluyor. Bunlarla mücadele edeceğiz. Milletin emanetine musallat olan kim varsa, derin devleti, KCK'sı hiçbirisine müsaade etmeyeceğiz" dedi.

ATALAY: YIPRANMADAN YOLUMUZA DEVAM EDİYORUZ

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kırıkkale Milletvekili Beşir Atalay ise bir yandan paralel yapı ile mücadele ederken, bir yandan çözüm sürecinin devam ettiğini söyledi. Partilerinin tarihinde en büyük değişimi geçirdiğini, genel başkanlarını devletin tepesine gönderdiklerini belirten Atalay, "Değerli kardeşim Ahmet beyi partimizin genel başkanı olarak getirdik. Bu büyük yapı, bu büyük kurum yeni genel başkanın çevresinde yolumuza devam ediyoruz" dedi.

Reklam
Reklam

2015 seçimlerine hazırlandıklarını kaydeden Atalay, "Şu andaki kamu oyu yoklamaları, milletimizin değerlendirmeleri şunu gösteriyor. Aynı güçle yolumuza devam ediyoruz. Milletimiz Türkiye'de bu siyasi istikrarın bozulmasını istemiyor. Ekonomik istikrar, siyasi istikrar birlikte aynen devam edecek. Türkiye'de büyük projeler 2015'de de devam edecek. İyi bir 2015 bekliyoruz biz, hiçbir büyük sorun beklemiyoruz" dedi.

"BU KANDİL'E NANİK YAPMAKTIR"

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, yaptığı açıklamada Cizre'deki olaylarla ilgili "Bu açıkça Kandil'e nanik yapmaktır. 'Ben sizi takmıyorum' demektir" diye konuştu.

Akdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Biz her şey yolunda derken en son biliyorsunuz Kandil'den bir açıklama yapıldı; 'Eğer birileri eylemde yüzünü kapatırsa, molotof atarsa bunlar bizden değil, ajandır'. Bir gün sonra Cizre'de olaylar oldu. Birileri yüzünü kapattı, gidip molotof attı, insanların evini yakmaya çalıştı. Bu, açıkça Kandil'e nanik yapmaktır, 'ben sizi takmıyorum' demektir. İşte ne zaman sonuca yaklaşsak provokatörler devreye giriyor, hemen süreci bozmak istiyor.

Reklam
Reklam

Kamu düzeni ve güvenliğinden asla taviz vermeyiz. Cizre'yse Cizre, Silopi'yse Silopi, neresi olursa olsun devletin polisi, askeri orada olacak, vatandaşı koruyacak. Hiç kimse durumdan vazife çıkartmasın. Devlet, vatandaşının can ve mal güvenliğini koruyabilecek güç ve kudrete sahiptir"

(DHA)

Anahtar Kelimeler: