Güneydoğu Anadolu Akil Adamlar Heyeti Başkanı Yılmaz Ensarioğlu, gazeteci Yazar Etyen Mahçupyan, sanatçı Yılmaz Erdoğan, M. Emin Ekmen, Kezban Hatemi'nin bulunduğu heyet, sabah saatlerinde 3 bin yıllık tarihi geçmişi bulunan Deyrulzafaran Manastırı'nı ziyaret etti. Heyet burada Deyrulzafaran Manastırı Metropoliti Saliba Özmen, Kırklar Kilisesi papazı Gabriel Akyüz ve Süryani cemaati tarafından karşılandı. Manastırı gezen Akil İnsanlar Heyeti daha sonra metropolit Salibe Özmen’in makamına geçerek, barış süreci hakkında Özmen’e bilgi aktardı. Yaşanan süreç hakkında ve bölgedeki temasları hakkında metropolit Salibe Özmen’e bilgi veren Güneydoğu Anadolu Akil İnsanlar Heyeti Başkanı Yılmaz Ensarioğlu, amaçlarının gittikleri yerlerde insanların bu olaya bakış açısını öğrenmek olduğunu belirtti. Bölgedeki insanların barış sürecine olan sıcaklığı olumlu bulduklarını belirten Ensarioğlu, "Kalıcı, köklü ve toplumsal barış için yapılaması gereken neler var. Bunları daha çok tespit etmeye çalışıyoruz. Bunların sonucunda bunları rapora döküp yetkili mercilere ileteceğiz” dedi. Süryanilik ve Süryaniler bu toprakların en önemli ve en kadim unsurlardan bir tanesi olduğunu vurgulayan Ensarioğlu, "Yaşadığımız Kürt sorunu doğrudan tarafı olmasa da doğurduğu sonuçlarından ciddi ölçüde onlarında etkilendiğini ciddi sorunlarla karşı karşıya kaldıklarını biliyoruz. Hatta geçmişteki sayıları ile şimdiki sayıları bir biri ile karşılaştırsak bile o bile süreç hakkında bir kanaat varmak için bu bile yeter. Yarın için biz sizin özellikle atılması gereken adımlardan sizin de düşüncelerinizi almak istiyoruz" diye konuştu.
Mardin- Diyarbakır Süryani cemaati ruhani lideri metropolit Salibe Özmen ise, Başbakanın yürütmüş olduğu barışa ve iç huzura yönelik bu önemli projenin yürümesi için din adamları olarak her zaman dua ettiklerini söyledi. Özmen, "Ülkemiz gerçekten barışa huzura ihtiyacı vardır. 30 yıldır akan kanın durması her toplumdan, her etnisiteden her dinden kültürden insanları bu süreçte kaybettik. Tabi ki ölen insanları geri getiremeyiz. Onlara ağladık. Onları sevdik kalbimize gömdük. Ama geçmişimizden ders alarak hareket etmeliyiz. Artık bu barış içimizi ısıtır" şeklinde konuştu. Herkesi bir araya getirip herkesi kucaklaşmasına vesile olacak olan barış sürecini Süryani cemaati olarak destek verdiklerini kaydeden Özmen, "Bütün etnisiteleri bütün kültürlerin dinlerin bir arada olması. Zaten Türkiye Cumhuriyeti'nin daha önceki sürecinde bu vardır. Çok kültürlülük, çeşitlilik, zaten hem zenginliğimiz hem de gerçeğimizdir. Onun için bizim için yabancı olmayan bu yapımızı tekrar kavuşmamız için ben şahsen dua ediyorum. Ve herkesin bu sürece katkı sağlamak için dua ediyorum. Ölen her insan her ağaç bizim için kayıptır. Mardin’de Kürtlerle, Türklerle Alevilerle, Araplarla, Süryanilerle, farklı kültürlerle güzeldir. Ve aynı şekilde Türkiye’de farklı illerde bu çeşitlilik vardır. Ve bu çeşitlilik bizim en doğal hakkımız ve gerçeğimizdir" ifadelerini kullandı.