Akılları karıştıran 22 komplo

Dünya tarihine etki eden bu olayların aradaki sır perdesi geçerliliğini hiçbir zaman kaybetmiyor.


Amerika'nın tarihindeki en dramatik saldırı şüphesiz Pearl Harbour saldırısı.Komplo teorilerine göre bu, Amerika'nın kendi kendine yarattığı bir dram. Teröristler, Başkan Roosvelt'in, saldırıdan haberi olduğunu ve bile bile bu saldırıya göz yumduğunu düşünüyor. Söylenene göre Kore, Birleşmiş Milletler, Peru ve Britanya hükümeti daha önce Amerika'yı uyarmış ancak bu uyarılar dikkate alınmamış, böylece Japon şifreleri çözülmemiş, saldırı da geri püskürtülmüştür. Amerika, her ne kadar atom bombası ile intikamını geri almış olsa da, belli ki bu göz yumuşun çok daha derin anlamları olduğu oratadadır.

Reklam
Reklam

Asırlar boyunca sonelerini okuyup oyunlarını izlediğimiz ingiliz Edebiyatı'nın usta kalemi aslında Shakespeare değil de bir başkası mıydı? Eserlerin gerçek sahibi olarak ingiliz düşünür olan çağdaşı Francis Bacon, yine çağdaşı ingiliz oyun yazarı ve şair Christopher Marlowe gibi isimler öne sürülüyor. Shakespeare hakkında çok az biyografik veri olması bu teoriyi öne atanları cesaretlendirip "Shaksper of Stratford" diye bilinen bir aktör ve iş adamının böyle bir karışıklık yarattığı iddiasına kadar götürüyor işi.


Kısa adı HAARP (High Frequency Active Auroral Research Program) olan ve ABD tarafından Iyonosfer'in özelliklerini ve davranışlarını araştırmak üzere Alaska'da sürdürülen çalışma meraklı gözlerin ilgi odağı. Tabii ABD'nin böyle bir olaya hayır amacıyla girişmeyeceğini, gerçekte bunun askeri amaçlı bir proje olduğunu savunanlar var. iddialara göre Alaska'da geliştirilen özel bir silah, atmosfere yayılan dalgalar yayıyor. Bu dalgalar, kontrol altına alınarak istenildiğinde depremlere veya uçak kazalarına neden olabiliyor.

Reklam
Reklam

Tarih 21 Aralık 1988. Heathrow'dan New York semalarına doğru havalanan uçak Iskoçya'nın Lockerbie bölgesine düştüğünde bilanço 270 ölüydü. Ne var ki bu sıradan bir kaza değildi. Uçak havadayken patlamıştı. Bu olayın sorumlusu olarak Libyalı Abdelbaset Ali Mohmed Al Megrahi 2001 'de tutuklandı. (Fakat geçtiğimiz Ağustos ayında ölümcül hastalığından ötürü serbest bırakıldı.) Ancak iddialar, CIA'in Avrupa'dan ABD'ye güvenli bir uyuşturucu rotası çizdiği, bahsi geçen uçaklara Suriyeli uyuşturucu satıcıları aracılığıyla mal yüklettiği ve dolayısıyla yüklenen bavulların kontrolünü yaptırmadığ: için de olay günü, içinde uyuşturucu olan çantayla bomba çantasının bunun bilen birilerince değiştirildiği yönünde. Hatta başka, bir iddia, bu çanta değişiminden CIA'in haberinin olduğunu buna rağmen yürüttükleri operasyon kirli bir iş olduğundan engellemeye yanaşmadıklarını öne sürüyor. Olayı, Washington'daki üstlerine bildirmek KV için aynı uçağa binen görevlilerin, diğer kurbanlarla birlikte öldüğü de teoriler arasında.

Reklam
Reklam

2004 yılında Hint Okyanusu'nda meydana gelen dev dalgalar bugün bile tartışılmaya devam ediyor. Tsunamiyi aslında İsrail ve ABD ortak yapımı bir nükleer bombanın denemesi sırasında meydana gelmiş bir yan etki olarak yorumlayanların sayısı her geçen gün artıyor. Mısır ve Ortadoğu'daki birçok gazete işin peşini bırakmayarak iddiaları Müslümanlara zarar vermek üzere yapılan bir saldırı boyutuna kadar taşımayı başardı. Doğal afet mi, Tanrı'nın gazabı mı yoksa kasıtlı bir saldırı mı? Kimse işin içinden çıkamadı.


Çizgi romanların renkli ve sevimli dünyalarına bulaşmayanınız yoktur. Ancak bu tablonun göründüğü kadar masum olmadığım düşünenler var. Süper kahraman olarak kalbimizde yer eden Superman'in yayınlandığı ilk tarih 1938. Bu tarihin önemi bir sene sonra patlak veren ikinci Dünya Savaşı'nda yatıyor. Kahramanların ortak özellikleri ABD'yi dışarıdan gelen tehlikelere karşı korumak. Dolayısıyla bilinçaltına yerleştirilen "Düşmanımız var!" korkusu ideolojik bir manevra olabilir. Ne dersiniz, kahramanlara şüpheyle bakmanın zamanı geldi mi?

Reklam
Reklam

Dünyayı kasıp kavuran ve müzik tarihine altın harflerle yazılan Beatles grubu hakkındaki spekülasyonların ardı arkası kesilmiyor. Çiçek çocukları olarak bilinen 68 kuşağı gençleri uyutmak için Beatles'ın devlet tarafından kullanıldığı söylentileri bir de grubun yaşayan son üyesi Paul McCartney'in aslında 1966 yılında trefik kazasında öldüğü iddaları var.Grubun fanları albümlerin kapaklarında gerçek olduğuna şüphe ile bakılan Paul McCartney'nin canlı performansına kadar her detayı inceliyor. Ünlü Abbey Road albümünün kapağında tek çıplak olan Paul McCartbney! Şeytan ayrıntılarda gizli yoksa?


1990'lar teknolojinin askeri güçler tarafından kullanıldığına dair bir dolu kopmlo içeriyor. 1970'lerin başından beri sulan sessiz ve radara yakalanmayan hayalet helikopterlerin gerçekten düğüne dair iddialar da yine 90'ları buluyor. Avrupa Birliği ve ABD'nin bu helikopterleri casusluk gibi gizli görevlerde kullandığı, araçların donanımının UFO teknolojisine dayandığı gibi düşünceler hayret verici. Gerçeğini olmasa bile merakınızı gidermek adına Mel Gibson'ın Komplo Teorisi isimli filminde bu helikopterleri görebilirsiniz.

Reklam
Reklam

İklim değişikliklerinden şüphe duyan bazı septikler küresel ısınmanın tamamıyla insan beyninin ürettiği bir uydurmaca olduğunu düşünüyor. Bu komplonun dünya nüfusunu çok daha yüksek vergilere alıştırmak ve daha otoriter bir vönetimin dünyaya hâkim olması için ortaya atıldığı da teoriler arasında. Dayandıkları tez ise ısının,1998 yılından beri sabidenmesi ve seneden bu yana da düşmeye tası. Septik düşünce gününüz dünyasında hakim olmaya başladı ve bu da doğal olarak komplo teorilerine yansıdı gibi gözüküyor.


Dünyanın önde gelen gizli örgütleri ile ilgili teoriler bir hayli fazla. En çok komplo teorilerinin üretildiği gizli örgüt ise şüphesiz CIA. 11 Eylül saldırısının bile arkasında CIA ve MOSSAD'ın olduğu ortaya atılan iddiaların en yaygını. Dr. William Campell'ın ortaya attığı iddia ise korkunç ama aynı zamanda düşündürücü. Campell'a göre AİDS Virüsü, dünya nüfusunu azaltmak için KGB ve CIA'nin dünya sağlık örgütü ile bitlikte laboratuarda ürettiği bir silah. Vay canına!


Tarihimizdeki en ilgi çekici bahislerden biri de Baltacı Mehmet Paşa ve Rus Çariçesi Katarine arasında yaşandığı varsayılan karmaşık hikâye. Sözüm ona, Mehmet Paşa, Katarina'mn baldan tatlı bedenine tamah etmiş ve Prut Kuşatmasını kaldırarak, Ruslarla barış anlaşmasına varmıştır. Böylece Osmanlı imparatorluğu olası bir zafer ve büyük toprak kazancını avuçlarının içerisinden kaçırmıştır. Ancak hikâye ve gerçek arasında bazı çelişkili noktalar bulunmaktadır. Öncelikle iyi bir eğitim almış bir Osmanlı paşasının böylesine iradesiz davranması için delirmiş olması lazımdır. Bununla birlikte kuşatma sırasındaki veriler hiç de anlatıldığı gibi görünmemekıedü. Yeniçeri bozulmuş, dağılmaya başlamıştır. Baltacı Mehmet Paşa henüz sefer esnasında yeniçerilerin kazan devireceğini haber almıştır. Bu koşullarda kuşatmanın daha fazla uzamasının, büyük bir hezimetle sonuçlanması kaçınılmazdır. Balatacı Mehmet Paşa bu nedenle Rus Çarı Deli Petro'yla anlaşmaya vararak kuşatmayı kaldırmıştır.

Reklam
Reklam

Georgia'da, ana yolun biraz ilerisinde tam 500 bin adet plastik tabut bulunuyor. Eğer yolunuz bir gün oraya düşerse bunların her birini rahatlıkla fark edip görebilirsiniz. Komploculara göre bu tabutlar Hitler'den kalma toplama kamplarına ait. Tabii bu, aldatma da olabilir. Bit yeniği çok... Amerikalının öldürüldüğüne dikkat çekip sıkıyönetim ilan etmek isteyenlerin varlığı bile tartışılıyor. Gerçek, tabutların turistlerin uğrak yeri olması. Eyalet polisi bu yüzden ayakbastı parası alırken kimsenin gözünün yaşına bakmıyor.


CIA'in davranış kontrolü de denilen beyne hükmetme faaliyetleri 1950'lerde başladı. ABD vatandaşları üzerinde kullanılan MK-ULTRA kod adlı bu programa ait çok sayıda dosyanın, programda başından beri yer alan CIA Başkanı Richard Helms tarafından, 1973 te görevi bıraktığı sırada yok edildiği söylenmesine rağmen eski CIA görevlisi Victor Marchetti programın halen devam ettiğini iddia ediyor.


John E Kennedy suikastında en son ortaya atılan komplo teorisi, Mossad'ın bu işin mimarı olduğu. "İsrail hipotezi"ni güçlendiren nokta, Kennedy'nin ardından başkan olan Johnson'ın, İsrail'e olan büyük yakınlığı ile perçinleniyor. O tarihe kadar görev yapan Amerikan başkanları içinde en fazla İsrail yanlısı sayılan Johnson, ilk kez Yahudi Devleti'ne büyük miktatlarda silah yardımı yapmış. Ayrıca 1967 savaşı sırasında İsrail'e gizli yollardan askeri araç ve deneyimli personel göndermiştir. Bu komplo teorisini destekleyen yazar Paul Findley, "İsrail hükümeti Johnson başkan olursa, her şeyin lehlerine dönüşeceğini bilmekteydi ve gerçekten de öyle oldu. Kennedy'nin ölümünden sonra ABD ilk defa İsrail'e çok geniş çapta silah göndermeye başladı" diyor. Böylece akıllara takılan soru işareti lambalarını bir bir yakıyor.

Reklam
Reklam

Ne diyebiliriz ki? İnsanlar efsaneleri hep yaşatmak isterler; hele söz konusu isim Elvis'se. Onun halen yaşadığına inanan hayranları birkaç iddianın arkasına sığınıyor. Bunlardan biri; Elvis'in mezar taşında ikinci isminin Aron'un Aaron diye yazıimış olması. Sanatçının diğer adı zaten Aaron ancak ailesinin, ismin Elvis'in ikiz kardeşi Jesse Garon Presley'e benzemesi için mezar taşında Aron diye değiştirmeye çalıştıkları söyleniyor. Diğer komplo teorisi de Presley'nin '90'larda yaşadığı bir motosiklet kazasına dek hayatta olduğu. İki gazete konuyla ilgili detaylı haberler yayımlamıştı.


Sonradan CIAye bilgi sızdırıp Amerika'ya sığınan Sovyet mülteci Anatoliy Golitsyn, İngiltere'de '64, '66 ve '74 yıllarında başbakanlık yapmış olan Wilson'ın aslında KGB ajanı olduğunu ileri sürdü. Wilson'ın ezeli rakibi olan Hugh Gaiskell'in de KGB tarafından öldürüldüğünü ve böylece Wilson'ın İşçi Partisi'nin başına geldiğini de iddialarına ekledi. BBC'nin 2006'daki bir belgeselinde İngiltere'de 1974 yılında Wilson'a karşı askeri darbe planlandığı vurgulanmıştı.

Reklam
Reklam

Temmuz 2005'te Londra'nın Luton İstasyonunda meydana gelen ve 56 kişinin ölümüne neden olan saldırıyı çantalanda taşıdıkları bombayla Muhammed Sıddık Han, Şizad Tanvir ve Germaine Lindsay teröristlerin gerçekleştirmediği iddia ediliyor.Kamera kayıtlarında Sıddık Han'ın. tahmin edilen kişinin el ve kollarından rayla oransız görüntüsünden ötürü sonra platformda eklendiği kuşkusu var


Türkiye'nin Sekizinci Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümünün ardından çeşitli komplo teorileri ortaya atıldı. Bu teorilerilere göre Özal öldürülmüştü. Aradan geçen yıllar, şüphelerin daha artmasına neden oldu. Özellikle eşi, Semra Özal'ın bu konuda ki açıklamaları kafa karıştırıcı: "Turgut Bey, Büyük Türk birliğini gerçekleşrmek istiyordu. Bu nedenle öldürüldü. Ölümden bir gece önce sefaretteki bir sergiye katılması için ona yoğun bir şekilde baskı yapıldı. orada yine ısrarlar üzerine hiç sevmediği halde servis edilen limonatayı içmiş." Turgur Özal'a 1988 yılında düzenlenen suşkast ve ölümün ardında otopsi yapılmaması komplo teorilerini ilginç bir boyuta taşıyor.


Dünyayı kasıp kavuran geçtiğimiz aylarda hayatını kaybeden Michael Jackson ölmedi, öldürüldü. Adli tıp araştırması sonucu ortada net olmayan birçok veri var. Herşeyi kenara bırakırsak, ölümünden sonra en komik komplo teorileri ürerila unvanını alabilecek biri o kanımızca. Rahibe kılığında hastaneden kaçtığı, Eskimolarla yaşadığı , meyve çiftliğinde kurup gül gibi geçindiği, ortaya atılan iddalar arasında.


Önceden evcil hayvanlarımızda görüp basını koparmamak suretiyle çekip çıkardığımız bu yaratıklardan son birkaç yıldır ölesiye korkuyoruz. Öyle ki; Kırım Kongo Kanamalı Ateş virüsü taşıyan kenelerin Türkiye'de ilk kez 2002'de görülmelerinden bu yana bahar ve yaz aylarında gönlümüzce cimlere bile oturamaz olduk. Her ne kadar iklim değişiklikleri kimyasal atıklar ve doğal dengenin bozulması gibi unsurlar ortaya çıkmalarında rol oynasa da sadece ülkemizde bu hastalıktan bugüne kadar 92 kişinin ölmesi bunun bir biyolojik savaş olduğu teorilerini doğuruyor. İlk kez 1944'te Kırım'da Sovyet askerlerinde görülen hastalık (hatta bu tarih Kırım Tatarlarının oradan sürüldüğü zamana denk geliyor; o nedenle mikrobun asıl Tatar nüfusunu kırmak için kene yolu ile bulaştırdığı iddia edildi:) 1956'da Kongo'da göeüldüğünden bu adı almış.


Tarihe Rosıuell olayı olarak geçen ve 1947 yılında gerçekleştiği iddia edilen UFO enkazı komplo teorilerinin en eskilerinden. Görgü tanıklarının etrafa yayılan parlak metal parçalarını gördüğünü söylemesi ve askeriyenin olayı örtbas etme çabalan büyük bir çelişkinin olduğunu gösteriyor. 1989 yılında doktor Glenn Dennis'in dünya dışı bir varlığa otopsi yaptığını söylemesi olayın popülerliğini arttırdı. Bazı eski ordu mensupları 90'ların sonunda aslında enkazın Sovyet atom bombalarını tespit etmek üzere tasarlanmış balon ve cesedin de denek bir asker olduğu yönünde açıklamalarda bulundu. Ancak 1960'larda patlak veren uzay yarışının temellerinin Roswell olayında ele geçirilen UFO enkazından elde edilen teknolojiye dayandığını düşünenler çoğunlukta.


16 Temmuz 1969'da ne oldu? Amerikalı astronot Neil Armstrong aya ayak bastı mı? Yoksa bu ABD'nin dünyaya ve özellikle S.S.C.B.'ye her alanda borusunun öttüğünü göstermek için ortaya koyduğu büyük bir senaryo muydu? ugün hala bu soru tartışılıyor. Elbette teoriyi pek çok kafa karıştıran veriyle desteklemek de mümkün. İşte Amerika'nın büyük serüvenini gölgede bırakan sorular: Ay yüzeyinde sıcaklık 280 fahrenhayt dereceyi buluyor. 60'lı yılların teknolojisine göre bu sıcaklıkta fotoğraf kâğıdının kavrulması lazım. O yıllarda radyasyonu önleyen elbiseler olmadığı halde astronotlar nasıl korunabildiler? Ay'da atmosfer olmadığı için rüzgâr da oluşmaz. Peki, Amerikan bayrağı nasıl dalgalanabiliyor?
Fotoğraflarda, neden gökyüzünde hiç yıldız göremiyoruz?
Ayda çekilen karelerdeki gölge ve ışıklar gerçeği yansıtmıyor. Bunlarla donanımla stüdyolarda oynanmış olması muhtemel.