Akiller Çarşamba’da

Karadeniz Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti’nden Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve Prof. Dr. Vedat Bilgin, Samsun’un Çarşamba ilçesine geldi.

Karadeniz Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti içerisinde yer alan Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu ve Prof. Dr. Vedat Bilgin, Samsun’un Çarşamba ilçesinde Eğitim-Bir-Sen tarafından organize edilen yemeğe katıldı. Yemeğe ayrıca Çarşamba Belediye Başkanı Hüseyin Dündar ve İlçe Milli Eğitim Müdür Vekili Telat Aktaş da katıldı.

Çarşamba Belediyesi Adapark Tesisleri Göl Restoran’da düzenlenen yemek öncesi basına açıklamada bulunan Karadeniz Bölgesi Akil İnsanlar Heyeti Başkanı Vedat Bilgin ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu süreci değerlendirdi.

İlk olarak açıklamada bulunan Prof. Dr. Vedat Bilgin, “Çarşamba’ya Çözüm Süreci ile alakalı olarak geldik. 30 yıllık bir beladan kurtulmak üzere geldik. Türkiye 30 yıllık bir süreç içerisinde terörle silahlı bir mücadele ile başarılı olmayacağını gördü. Çözüm sürecinin başarılı olmasında; Türkiye’nin devlet yapısı içerisindeki anti demokratik unsurların tavsiye edilmesi, millet iradesine bağlı bir yeni yapılanmanın devlet iradesine hakim olması, bilhassa referandum sürecinden sonra demokratikleşme yolunda atılan adımlar, hükümetin gerçek anlamada iktidar olması ve devlet iktidarının millet idaresi ile belirlenmesinin büyük etkisi var. Türkiye teröre karşı acemi erlerden oluşan birliklerle değil, profesyonel yapıda istihbarat ile desteklenen bir sivil irade ile mücadeleyi yeniden yapılandırmış ve son 2 yılda önemli adımlar atılarak, son bir yılda da bin 700 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Terör örgütünün 2012 yılında açıkladığı 400 km2 alanda hakimiyet kurma iddiasını Türkiye adeta onlara tükürdüğünü yalatmıştır, 4 m2 alanda bile hakimiyet kuramamışlardır. Bu hale geldikleri içinde silahlı mücadeleden vazgeçmişlerdir. Dolayısıyla, ‘Türk Devleti bölünüyor mu? Türk Devleti Türklükten vazgeçiyor mu? Millet kimliğinden vazgeçiyor mu? Bayraktan mı vazgeçiyor? Pazarlık mı yapıyor’ gibi sorular saçma sapandır. Türk devleti sadece terör örgütünü tavsiye ediyor. Türkiye, kanlı sayfayı kapatarak, kendi halkıyla yeniden bütünleşen bir süreç başlatıyor” dedi.

Bilgin devamında Anayasa sürecine de değinerek, “Türkiye demokrasisini daha da derinleştirerek yeni bir Anayasa yapacaktır. Bizim bu topraklarda 1000 yıllık bir milletleşme varlığımız vardır. Milletleştiğimiz insanlarla temel bağımız İslamiyet ve tarihtir. Modern dönemde bunun içerisine eşit yurttaşlık prensibiyle, vatandaşlık ilkesiyle bu kimlikleri yeniden inşa etmek gerekiyor. Türkiye önümüzdeki dönemde de anayasasını yenileyerek, Darbe Anayasası’nı çöpe atacaktır. Eşit yurttaşlık, inanç bağları ve bin yıllık beraberlik bu topraklarda kardeşlik bağını yeniden yüceltecektir” diye konuştu.

Bilginin açıklamalarının ardından Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu da açıklamada bulundu. Gündoğdu, “Bizim işimiz teröristle mücadele değil. Bu işe güvenlik güçlerinin işi. Terörist olduğu sürece de bu mücadele devam edecek. Terör ile mücadelede, terör eylemini bitirmek, bataklığı kurutmak, eşit yurttaşlık hakkından faydalanamayanlar için bir çözüm sürecinin içerisinde olduğumuzu bilmek gerekiyor. Zaman zaman Alevilerin, Kürtlerin ve başörtülülerin öteki ilan edildiğini biliyoruz. Hala başörtülü kadınlar Cumhurbaşkanı eşi olabiliyor ama milletvekili olamıyor. Hala Kürtler Cumhurbaşkanı olabiliyor ama Kürt olamıyor. Devletin vatandaşlarını kategorize ederek, şucu bucu dediği, 10 yılda bir dövdüğü yaklaşımdan, o kirli ortamdan ya Ergenekon, ya PKK kendine terör iklimi bulmuştur. Türkiye’nin bütün yurttaşlarını beriki gördüğü bir iklimi önemsiyoruz bunun için bu sürecin içinde yer aldık” şeklinde konuştu.

Gündoğdu açıklamalarının devamında, “Bugün teröristle görüşülüyor. Dün de yapılıyordu. Muhalefet partileri bağırıyor. 10 dakika sonra onların terörist başının idam edilmemesine garantinin altına imza attıkları ortaya çıkıyor. Şeffaflıksa sorun bu süreç şu anda daha şeffaf yürütülüyor. Bu ülkenin yüzde 50’sinden oy almış bir Başbakanın bu sürece el atmaması sorundu. Birçok ülkede sendikalar ve muhalefet partililer böyle bir süreçte ‘akan kanı niye durdurmuyorsun’ diye sorarken, Türkiye’de akan kanı niye durduruyorsun şeklinde çıkışlar var” ifadelerini kullandı.

Gündoğdu açıklamasını şöyle tamamladı: “Memurlar 3-5 kuruş para istediğimiz de ‘para yok’ dendi. Sadece Güneydoğu’da harcanan para 480 milyar dolar. Ergenekon’a harcanan parayı ise hesaplayacak bir hesap makinesi icat edilmedi. Şehitlerimiz bu sürecin kırmızı çizgilerimizdir. Her ilde şehit yakınları ile görüşüyoruz. Ondaların yakınları da bizlere ‘biz yandık başkaları yanmasın’ diyor. Acıyı çekenler ‘bu iş bitsin’ diyor. Acı üzerinden siyaset yapanlar ise devam etmesini istiyor. Bu süreç çözülürse millet olarak kazanacağız.”