Akkuyu’nun Revize Çed Raporu Bakanlığa Sunuldu

Mersin’de kurulması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin (NGS) revize Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunuldu.Gülnar ilçesine bağlı Büyükeceli Mahallesi Akkuyu mevkiinde yapılması planlanan ve Akkuyu NGS Elektrik Üretim A.Ş. tarafından hazırlanan revize ÇED raporunun sunulduğu Bakanlığın internet sitesinden duyuruldu. Bakanlığın internet sitesinde, revize ÇED raporuyla ilgili İnceleme Değerlendirme Komisyonu’nun önümüzdeki günlerde toplanarak raporu ele alacağı bilgisine yer verildi. Akkuyu NGS’nin geçen yıl sunduğu yaklaşık 3 bin 500 sayfadan oluşan ilk ÇED raporu, formatta eksiklikler olduğu gerekçesiyle Bakanlık tarafından iade edilmişti. Bakanlık, Ekim ayında yapılan incelemeler sonucunda da raporun ek bilgilerle revize edilmesini istemişti.Akkuyu NGS’nin Bakanlığa sunduğu revize ÇED raporuna göre, Akkuyu Nükleer Güç Santrali, her biri 1200 MW kurulu güce sahip, 4 üniteden oluşacak. Akkuyu’da inşası planlanan 4 adet reaktör, 3+ nesil NGS’ler olarak kabul edilen VVER-1200 teknolojisi ile gerçekleştirilecek. Akkuyu NGS’nin inşaatı tamamlandıktan sonra yılda yaklaşık 35 milyar kWh elektrik enerjisi üretilmesi planlanırken, Akkuyu NGS Projesi’nin toplam maliyetinin 20 milyar dolar civarında olması öngörülüyor. Santralde elektrik üretiminin 2020 yılı ortasında başlaması hedeflenen Akkuyu Nükleer Santrali’nin işletme ömrü de 60 yıl olarak planlanıyor.“FOSİL YAKIT FİYATLARINA BAĞIMLILIĞI AZALTACAK”2011 yılı verilerine göre Türkiye'deki toplam enerji üretiminin yüzde 72'sinin fosil yakıtlarla üretildiği, bunun yüzde 45’ini doğal gaz, yüzde 27’sini kömürün oluşturduğu ifade edilen raporda, Türkiye’nin, doğal gazda Rusya, İran ve Azerbaycan'dan yapılan ithalata bağımlı olduğu, kullanılan kömürün yalnızca yarısının yerli olarak üretildiği ve bu durumun Türkiye'nin kömür pazarını ithalata bağımlı kıldığı belirtildi. Raporda, bir nükleer güç santrali inşa edilmesinin ise ithal edilen doğal gaza ve kömüre bağımlılığın azaltılması ve yüksek petrol fiyatlarının yaşandığı dönemlerde ekonomi üzerinde oluşan döngüsel baskının azaltılması için ideal bir yöntem olduğu savunuldu.“15 BİN YENİ İŞ POZİSYONU YARATILACAK”Akkuyu Nükleer Santrali’nin inşaatıyla birlikte yeni iş olanakları yaratılacağına işaret edilen raporda, “Projenin üç aşaması boyunca doğrudan ve dolaylı yeni iş alanları yaratılacaktır. İnşaat, işletme ve işletmeden çıkarma aşamalarında doğrudan yer alacak işgücünün yanı sıra, girdi ve tüketim malı sağlayan endüstriler başta olmak üzere, enerji üretimi tedarik zincirinde yer alan tüm sanayi sektörleri üzerinde dolaylı etki olacaktır. HAA (Hükümetlerarası anlaşma) uyarınca, 15 yıllık ESA (elektrik satın alma) döneminin sonunda PŞ (‘proje şirketi), Türk tarafına net karının yüzde 20’sini ödeyecektir. Böylelikle uzun dönemde Türk devleti bütçesi için istikrarlı bir yıllık gelir sağlanmış olacaktır” denildi.Akkuyu NGS Proje Sahası’nın hemen bitişiğinde kurulması planlanan ve içerisinde kalıcı konut alanlarının olacağı yaşam merkezinde yaklaşık 4 bin 500 kişilik bir yerleşim alanı inşa edileceği bilgisine yer verilen raporda, “Proje inşası ve işletmesinin en yoğun inşaat döneminde 12 bin 500 çalışan yer alacaktır. Bunun yüzde 70'i yerli işgücü olacak ve bilahare yaklaşık 4 bin işletme personelinin çalışması söz konusu olacaktır. İşletme aşamasındaki istihdam nedeniyle olacak toplam etki ile yaklaşık 15 bin yeni iş pozisyonu yaratılmış olacaktır. İnşaat çalışanları bin 500 dolar, işletme personeli 3 bin dolar maaş alacak” ifadeleri kullanıldı.Akkuyu NGS’nin üreteceği elektriğin bugünkü elektrik enerjisi tüketiminin yüzde 17’sine karşılık geldiği vurgulanan raporda, santralin çevreye olan etkisine de geniş yer verilerek, şunlar kaydedildi: “Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde, normal işletme koşullarında karbon ve diğer sera gaz emisyonları neredeyse sıfır olacak. 4 enerji ünitesinin toplam karbondioksit emisyonunu yılda 17 milyon ton azaltacağı öngörülüyor. Bu oran, 2010 yılında yapılan elektrik enerjisi üretimi sırasında salınan karbondioksit miktarının yüzde 18’ine ve 2010 yılında ülkede salınan toplam karbondioksit miktarının yüzde 6’sına denk geliyor. Akkuyu Nükleer Santrali’nin işletilmesi sırasında ihtiyaç duyulacak soğutma suyu, Akdeniz’den karşılanacak. Akkuyu NGS soğutma sularının denizel alandaki yayılım ve dağılımı, Gazi Üniversitesi öğretim üyesi tarafından hazırlanan üç boyutlu “Hidrodinamik Taşınım Modeli”ne (HYDROTAM-3D) göre gerçekleştirilecek. Buna göre, en olumsuz koşullar altında dahi soğutma suyu deşarjının deniz suyu sıcaklığında en fazla 0,5 derece sıcaklık artışına neden olacak. Bu modelleme çalışmasına göre oluşacak 0,5 derecelik ısı artışı, su ortamındaki tek hücreli canlılar, deniz yosunu gibi çeşitlilikler, yerleşik balıkçılık açısından önemli olan mikroskopla görülebilen hayvanlar topluluğu ve gıda zinciri üzerinde ve foklar üzerinde herhangi bir olumsuzluğa neden olmayacak. Biyolojik izleme sistemi çerçevesinde, NGS tarafından gelecek tehditlerin önlenmesine yönelik koruyucu tedbirler uygulanacaktır.”Raporda ayrıca, Akkuyu NGS sahasında inşa edilecek Türkiye'nin ilk nükleer santralı için MSK-64 ölçeğine göre 9 şiddetinde olabilecek bir depremde güvenli durdurma dahil olmak üzere, birçok risk etkenleri hesaba katılarak uygulama yapıldığı da belirtildi.