'AKP ne dediyse bir fazlası'

CHP yeni ekonomi stratejisini iddialı hedeflerle açıkladı.

CHP, 2023’e yönelik Türkiye vizyonu için yüzde 5’lik ortalama büyüme hedefini fazla mütevazi buldu. CHP “Biz yüzde 7 büyümeye odaklı politikalar üreteceğiz. Yüzde 5 ile ancak yerimizde sayar, dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına giremeyiz. İhracat için 545 milyar dolar hedefi de yeterli değil, bizce 650 milyar dolar olmalı” diyerek bu hedeflere yönelik yol haritasını çizdi

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, ekonomi kurmayları ile birlikte dün ekonomi basınının karşısına çıkarak Cumhuriyet’in 100’üncü yılına doğru yeni ekonomi hedeflerinin ne olması gerektiğini, CHP’nin insan ve üretim odaklı yeni ekonomi stratejilerini ortaya koydu. CHP’nin ekonomi kurmaylarından Faik Öztrak, öncelikle neden yeni bir stratejiye ihtiyaç olduğunun altını çizdi:

Reklam
Reklam

-Büyümenin oynaklığı çok fazla. Ayrıca genel algının aksine 2003-2010 döneminde Türkiye’nin büyüme hızı yüksek değil. Türkiye benzer ekonomiler arasında büyüme yarışında geride kaldı. 2002’ye kadar bize benzeyen ülkeler arasında büyüme sıralamasında 51’inci iken şimdi 71’inci sırada. Türkiye 1946-2002 döneminde ortalama her yıl yüzde 5 büyümüşken, 2003-2010 döneminde ortalama 4.8 büyüdü. Bu arada rekabet gücü geriliyor, cari açık artıyor. İç tasarruflar geriledi. Özel sektörün döviz pozisyon açığı artıyor. Büyüme istihdam yaratmıyor. Yine benzer ekonomiler içinde Türkiye’nin işsizlik sorunu kötüleşiyor.

Ardından Kemal Kılıçdaroğlu sözü aldı ve CHP’nin insan ve üretim odaklı ekonomi stratejisinin yaklaşımını ortaya koydu. Kılıçdaroğlu’nun 2023’e yönelik hedeflerinin oldukça iddialı olduğu dikkati çekti.
Yılda yüzde 7 büyümeliyiz

-Türkiye için ortaya konan yüzde 5’lik büyüme hedefi çok mütevazidir ve yeterli değildir. Biz yıllık ortalama yüzde 7’lik büyüme hızı öngörüyoruz. Yüzde 5’lik büyüme ve 2023’de 2.1 trilyon dolarlık gayri safi yurtiçi hasıla ile dünyada ilk 10 ekonomi arasına girmemiz imkansızdır. Zira Asya ülkeleri o kadar hızlı büyüyor ki bu hedef bizi 17’inci sıraya demirletir. Biz eğer dünya ile bir yarışa gireceksek ortalama yüzde 7 büyümeli, 2023’de milli geliri 2.6 trilyon dolara çıkarmalıyız.

Reklam
Reklam

Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın ortaya koyduğu 2023 yılı için 545 milyar dolarlık ihracat hedefini de yeterli görmedi ve kendilerinin iktidar olması halinde tüm politikalarını bu rakamı 650 milyar dolara yükseltmek hedefine yönelik kurgulayacaklarını söyledi. Strateji belgesinde yok ancak CHP 2023’de ithalatın da 750 milyar dolar seviyesinde olacağını öngörüyor.

Faik Öztrak, ekonomik dengeleri kurarken, tüm bileşenleri dikkate aldıklarını, kötü verileri görmezden gelmediklerine de dikkat çekti. Bu arada Öztrak, cari açıkla ilgili mesajlar verirken 2023 yılına kadar cari açığın milli gelire oranını yüzde 2.5’e kadar çekmeyi hedefleyeceklerini vurguladı. Öztrak, son yıllarda çok hızlı düşen iç tasarrufların oranını yüzde 18’lere çıkarmanın da hedeflendiğini vurguladı.

Devletin kasası, bağımsız Gelir İdaresi olacak tüm gelirler orada toplanacak

Kemal Kılıçdaroğlu, tıpkı ABD’nin vergi kurumu IRS gibi Gelir İdaresi’ni bağımsız bir yapıya kavuşturmak istediklerini belirtirken, bu kurumun devletin tüm gelirlerini toplayan kasa haline geleceğini de söyledi. Kılıçdaroğlu “SGK artık prim toplamayacak.

Reklam
Reklam

Sadece hizmet vermeye odaklanacak. Kimden toplanacak, nasıl toplanacak diye uğraşmayacak. Bu organizasyonun tek çatı altında toplanması Cumhuriyet tarihinin en büyük bürokratik konsolidasyonunu da beraberinde getirecek. Kağıt ve insan tasarrufu olağanüstü boyutlarda olacak. Her beyanname veren yurttaş beyannamesinin arkasında bir yıl önce ödediği vergilerin nereye harcandığını da görecek.

Türkiye için % 7 olan büyüme rakamı Güneydoğu için % 9.5 olacak, Mısır’a gidilmeyecek

Kemal Kılıçdaroğlu ekonomi hedefleri ile ilgili bilgi verirken en ayakları yere sağlam basan somut projelerini Güneydoğu için ortaya koydu. 2023 yılına kadar Türkiye genelinde yılda ortalama yüzde 7, Doğu ve Güneydoğu bölgeleri için yılda ortalama yüzde 9,5 büyüme hızı hedeflediklerini anlatan Kılıçdaroğlu, Doğu ve Güneydoğu ile ilgili bir teşvik politikası sürdüreceklerini, var olan teşvik politikasının o bölgeye hiçbir yararı olmadığını söyledi.

Kılıçdaroğlu’nun bölge ile ilgili stratejisi şöyle:

-Doğu ve Güneydoğu bölgelerimiz, Ortadoğu’nun lojistik üssü haline getirilecek ve yine orası enerji tesislerinin de üssü olacak. Doğalgaz, petrol boru hatları oradan geçiyor. Güneş enerjisinden yine bu bölgede yararlanacağız.

Reklam
Reklam

-Mısır’ın tekstile verdiği teşviklerin daha fazlasını Doğu ve Güneydoğu bölgelerimiz için vereceğiz. Bizim iş adamlarımız gidip orada yatırım yapacaklar.

-Güneş tarlaları kuracağız.
-Mayınlı arazileri topraksız köylülere vereceğiz.

-Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki değişimden sonra bölge ülkeleri refahı daha çok bölüşen bir yapıya kavuşacak. Bu Türkiye için orta ve uzun vadede fırsattır. Güneydoğu bölgesi sadece Türkiye’yi değil, bu bölgeleri de besleyecek.

-Tarımın dışında bölgeyi hayvancılık merkezi haline getireceğiz.

4 mali af çıktıysa ekonomi kötü yönetilmiştir4 mali af çıktıysa ekonomi kötü yönetilmiştir

KEMAL Kılıçdaroğlu’nun diğer mesajları da şöyle oldu:

-KOBİ’lere 0 faizli kredi vereceğiz. KOBİ yıl içinde ödediği vergi ve sigorta primi kadar tutarı bir sonraki yıl devletten 0 faizli kredi olarak alabilecek.

-AKP’nin iktidar olduğu dönemde tam 4 kez mali af çıkarılıyorsa bu ekonominin iyi yönetilmediğinin en net göstergesidir. Demek ki esnaf, tüccar zor durumda. Ne vergisini ne de primini ödeyememektedir.

Reklam
Reklam

-Çiftçinin kullanacağı mazot 1.5 TL olacak. Hesapsız kitapsız bir taahhüt değil bu. Ziraat Odası ile bir hesap yaptık. Çiftçinin kullandığı mazot miktarı 3.2 milyar litre. Vergisini almadığımız takdirde kaynak 5.4 milyar TL oluyor. Aile Sigortası’nın da maliyetini 8.5 milyar TL olarak açıklamıştık.

-Asgari ücretteki vergiyi sembolik seviyeye çekeceğiz.

-Peşin vergiyi kademeli olarak kaldıracağız.

Türkiye nükleer teknoloji ile tanışmalı ancak bu anlaşma o imkanı vermiyor

Kemal Kılıçdaroğlu’na Japonya’daki depremden sonra yaşanan nükleer krizle birlikte görüşlerinin değişip değişmediği soruldu. Kılıçdaroğlu bir bütün olarak enerji ile ilgili görüşlerini şöyle özetledi:

“Akademisyenlerle görüş alışverişinde bulundum. Deprem nükleer için büyük tehdit değil diyorlar. Japonlar tsunamiyi öngöremedi sorun da buradan çıktı. Türkiye mutlaka nükleer teknoloji ile tanışmalı. Ancak Akkuyu anlaşması ne yazık ki Türkiye’ye bu şansı tanımıyor. Türk mühendisler orada çalışamayacak bile. Bir de yapılan anlaşmanın şartları tartışmalı. Benzer bir santralin Rusya’da yarı fiyatına yapıldığına dair duyumlarımız var. Neden bunu kimse sorgulamıyor. Türkiye’nin enerjide dışa bağımlı hali vahim. Ancak daha vahimi bunun da tek bir ülkeye bağımlı tutulması. O anlaşmanın arkasındaki gerekçeleri bulacağız. Gerekirse tekrar oturup konuşacağız.”

Reklam
Reklam