"AKP olumlu, diğer partiler de ‘evet' demeli"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu zirvesinin "olumlu" geçtiğini söyledi.

ANKARA (ANKA) CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu zirvesinin "olumlu" geçtiğini söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, terör ve Kürt sorununun çözümüne ilişkin yol haritasını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a iletti. AKP Genel Merkezinde, bir saat süren görüşmenin ardından, CHP Genel Başkan Yardımcıları Faruk Loğoğlu ile Sezgin Tanrıkulu, CHP Genel Merkezinde basın toplantısı düzenledi. Loğoğlu, görüşmenin bir saat sürdüğünü ifade ederken, "Görüşme olumlu geçti. Türkiye'nin beklediği bu mesajı altını çizerek vermek istiyorum, olumlu bir görüşme cereyan etti" dedi. Loğoğlu, görüşmede çıkan iki temel sonuç olduğunu kaydederek, "Eğer meclis çatısı altındaki bütün partiler, yani dört parti Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu yöntem önerisine, yol haritası önerisine "evet' dediği takdirde Adalet ve Kalkınma Partisi bu öneriye olumlu bakıyor. Ama bizim de baştan itibaren dediğimiz gibi bu bir toplumsal mutabakat konusu olduğu için bütün partilerin buna "evet' demesi gerekiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi de aynı görüşünü taşıdığını ifade etti" dedi.

Reklam
Reklam

Bu bakımdan yapılan görüşmede MHP'nin bu konudaki katkısının mutlaka gerektiğinin ve MHP'nin bu konuda ikna edilmesi gerektiğinin defalarca altının çizildiğini belirten Loğoğlu, "Biz bu konudaki gelişmeleri, bugüne kadar yapılan açıklamalar dahil dikkatle izliyoruz. Bizim baştan beri söylediğimiz, bu konuya dar siyasi açıdan, iç politika açısından bakmadığımız, Türk toplumunun, ulusumuzun, halkımızın beklentilerine yanıt verecek bir çıkış yolu bulmak noktasında olduğunu hep söylüyoruz. Bunun için de önerdiğimiz yol haritasının buna yardımcı olacağını düşünüyoruz" dedi.

-"ÖNEMLİ OLAN 4 PARTİNİN DE KATILACAĞI KOMİSYON OLUŞTURABİLMEK"-

Kendilerinin hazırladığı önerinin, başlığının ve içeriğinin değişmez olmadığını söyleyen Loğoğlu, diğer partilerin farklı yaklaşımlarının da olabileceğini ve bunların hepsinin tartışılabileceğini vurguladı. Loğoğlu, "Önemli olan bütün tartışmaların ve bu sürecin sonunda, meclis çatısı altında, 4 partinin de katılacağı böyle bir komisyon oluşturabilmek" dedi. Bunun hem konunun özü, hem de meclis gelenekleri bakımdan zorunlu olduğunu söyleyen Loğoğlu, "İçtüzük sadece ihtisas komisyonlarına ve araştırma komisyonlarına izin veriyor. Bir de üçüncü kategori olarak teamüli komisyonlar var. Bunun olabilmesi için, ki bizim önerdiğimiz toplumsal mutabakat komisyonu bu türden bir komisyon, bütün siyasi partilerin buna "evet' demesi lazım. O bakımdan önümüzdeki günlerde, hep birlikte sadece biz değil, sizlerle birlikte, bu sonuca ulaşabilir miyiz, bu noktaya varabilir miyiz bunun arayışı içindeyiz" dedi.

Reklam
Reklam

-KILIÇDAROĞLU'NDAN BAŞBAKAN'A "ULUDERE'YE BİRLİKTE GİDELİM" ÖNERİSİ

Görüşmede, Kılıçdaroğlu'nun Başbakan Erdoğan'a "Uludere'ye birlikte gidebilecekleri' önersinde bulunduğu belirten Loğoğlu şunları kaydetti.

"Türkiye'de özellikle son zamanlarda artan siyasi gerginliği, siyasi söylemlerdeki sertliği yumuşatma bağlamında, CHP ve Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, özellikle bir özen göstermekte. Bunu sağlamak için elinden gelen her şeyi, bir parti olarak da bir lider olarak da yapmaya hazır olduğunu, bu bağlamda gerekirse siyasi atmosferi daha da yumuşatmak, daha da olumlu bir ortam yaratma bakımından Sayın Başbakan ile birlikte Uludere'ye birlikte gidebileceklerini söylediler. Bizim bugün bu görüşme sonrasında bulunduğumuz noktada, biz umudumuzu muhafaza ediyoruz, bu girişimin diğer partiler tarafından sahiplenileceğini yine bekliyor ve umut ediyoruz. Bunun için önümüzdeki günlerde gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz."

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Loğoğlu, Uludere konusunda Başbakan'ın herhangi bir tepkisi ve yorumunun olmadığını kaydetti.

Reklam
Reklam

-"MHP YETER Kİ ADIM ATSIN"-

Loğoğlu, "MHP bir noktaya takılıyor, neden "Kürt sorunu' deniyor, bunu kabul etmiyor. CHP'nin MHP'yi ikna etmek için bu ifade tarzında bir değişiklik olabilir mi?" şeklindeki bir soru üzerine, "MHP bu konuda "ben bu girişimin şu şeklide başlatılmasını ve tarif edilmesini istiyorum ve benim önerim şudur' derse ve bu öneri TBMM çatısı altında bizim önerdiğimiz komisyona benzer ve bütün partilerin katılacağı bir komisyon kurulması noktası varıyor ise biz bunu kabul etmeye hazırız. Bu değişikliğe hazırız, yeter ki bu işin içinde olacaklarını gösterir bir adım atsınlar" dedi.

-MHP VE BDP İLE RANDEVU: "GELİŞMELERE BAKACAĞIZ"-

Loğoğlu MHP ile görüşme konusunda ilk adımı kimin atacağı konusunda ise, "Bu konu biraz görüşmelerin seyrine bağlı. Bu tabi sadece CHP'nin işi de değil. Bu toplumsal mutabakat gerektiren ve herkesin elini taşın altına koymasını gerektiren bir durum. Elbette biz bu konuda görüşlerimizi, beklentilerimizi MHP'ye anlatacağız, onların görüşlerini almaya çalışacağız. Ama bu konuda diğer siyaseti partilere de iş düşüyor. Elbette MHP'nin katkısı önemli. İkna süreci sadece bizim işimiz değil. Biz üzerimize düşeni yapacağız ama diğer herkesin de kendilerine düşeni yapmaları gerekir" dedi.

Reklam
Reklam

Loğoğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin sert açıklamalarının hatırlatılması üzerine, "Sayın Bahçeli görüşlerini ifade ediyor. Biz diyoruz ki, kurulduğu takdirde meclis çatısı altındaki bu komisyona bu görüşlerle gelecek, başka türlü olamaz. Biz de kendi görüşlerimizi ifade edeceğiz. Bütün hikmet bu komisyonu oluşturabilmek ve bu diyalog sürecini sağlayabilmek" dedi.

Loğoğlu, MHP ve BDP'den ne zaman randevu isteneceğine ilişkin ise, "Biraz gelişmelere bakacağız. Bu konuyu nasıl ileri götürebiliriz onu tartacağız. Elbette görüşmek isteyeceğiz, zaten görüşmeden de her iki siyasi parti eğilimlerini belirttiler. Ama bizim amacımız bu konuda sonuca ulaşmak. Bu nedenle biz bize düşeni, CHP olarak yapmaya çalışacağız" dedi. Loğoğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'le de planlanmış bir randevunun olmadığını belirtirken, "Bu öneriye tepkiler yeterli olgunluk kazandığı takdirde ve Sayın Cumhurbaşkanı'nın katkısının olabileceğini düşündüğümüz takdirde, elbette Onu da ziyaret edebiliriz" dedi.

-"MHP'SİZ KOMİSYON OLMAZ"-

Reklam
Reklam

Loğoğlu, "MHP'siz bir komisyon olabilir mi?" şeklideki soru üzerine de, "Hayır. Çünkü önerinin özünü meclisteki bütün siyasi partilerin katılımını gerektiren bir yapı oluşturuyor. Bu sağlanamadığı takdirde bu önerinin hayata geçmesi mümkün olmayacak. Ama bu öneri kabul edilmedi diye CHP, terörün, nasıl tarif edilirse edilsin bu meselenin çözümü için çabalarından vazgeçmeyecek. Çünkü halk bunu istiyor, kan dursun, şiddet dursun. Bu beklentiye cevap vermemiz lazım. Bu konuda girişimlerimizden asla vazgeçmeyeceğiz" dedi.

Loğoğlu, "Sayın Bahçeli en çok da "akil adamlar' önerisine tepki gösterdi. Bunun terörist başı Öcalan'ın fikri olduğunu ifade etti. Uzlaşmanın sağlanması adına bu önerinizden geri adım atabilir misiniz?" şeklindeki soru üzerine de, "Bu alerji yaratıyorsa, bir sıkıntı yaratıyorsa, başka yollar da denebilir" dedi.

-BAŞBAKAN: CHP VE AKP ARASINDA TEMASLAR SÜREBİLİR-

Loğoğlu bir soru üzerine Başbakan'ın ise, bu ziyaretin önemli ve yaralı olduğunu söylediğini ifade ederek, "Gereken ölçüde ve gereken noktalarda taraflar arasında, yani Cumhuriyet Halk Partisi ve Adalet ve Kalkınma Partisi arasında temasların da sürdürülebileceğini belirttiler" diye konuştu. Loğoğlu, "Bu önerinin hayata geçirilebilmesi için MHP'nin katkısının ve orada olmasının önemli olduğu ve bu olmadığı takdirde, yani MHP'nin "ben bu işte yokum' dediği takdirde, bu önerinin hayata geçirilemeyeceği bize muhataplarımızca ifade edildi" diye konuştu.

Reklam
Reklam

Öte yandan, basın toplantısının ardından CHP MYK da Kılıçdaroğlu başkanlığında parti genel merkezsinde toplandı.

-CHP'NİN BAŞBAKAN'A SUNDUĞU ÖNERİ-

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, bugün Başbakan'a sunduğu 10 maddelik "Kürt Meselesinin Çözümü için TBMM Bünyesinde Toplumsal Mutabakat Komisyonu ve TBMM Dışında Akil İnsanlar Grubu Oluşturulması Önerisi" şöyle:

"1. Kürt meselesi ülkemizin gündeminde sürekli olarak ve üst sıralarda yer almaya devam etmektedir. Bu meselenin çözülememesinin bir sonucu olarak şiddet olayları ve terör eylemleri sürmektedir. Her gün can kayıpları yaşanmakta, ülkemizin beşeri ve ekonomik kaynakları heba olmaktadır.

2. Cumhuriyet tarihi Kürt meselesinin salt güvenlik eksenli politikalarla çözülemeyeceğinin kanıtlarıyla doludur. Genelkurmay Başkanlığı'nın verilerine göre, 1984 ile 2009'un Nisan ayı arasında tam 11 bin 735 güvenlik görevlisi ile 30 bine yakın PKK mensubu ve binlerce sivil yurttaşımız hayatlarını kaybetmişlerdir. Faili meçhul cinayetlere kurban gidenler ile kayıpların sayısı bu rakamlara dâhil değildir.

Reklam
Reklam

3. Güvenlik eksenli politikaların Kürt meselesini çözemediği acı tecrübelerle aşikâr hale gelmiştir. Başka seçeneklerin hayata geçirilmesi, ertelenemeyecek bir ihtiyaç olarak önümüzde durmaktır. Bu bağlamda, siyasi alanın toplumsal barışı sağlayacak demokratik bir çözüm için yeniden düzenlenmesi ve yeni araçların devreye sokulması gerekmektedir. Bugüne kadar değişik Hükümetler döneminde yapılan açılımlar istenilen sonuçları tam olarak vermemiştir. Bu olumsuz durumun esas nedeni, siyasi çözümün sadece Hükümetlerin işi olarak görülmesi ve TBMM'nin yeterli ölçüde sorumluluk üstlenmemiş olmasıdır. Bu, sorunun kapsayıcılığıyla bağdaşmayan bir yaklaşımdır.

4. Ülkenin önemli ve bütün toplumu ilgilendiren sorunlarının çözümünün asli adresi TBMM'dir. Kürt meselesinin çözümü ulusal mutabakat gerektirmektedir. Ulusal iradenin tecessüm ettiği çatı TBMM olduğuna göre, ulusal mutabakatın oluşacağı yer de TBMM'dir.

5. Toplum, kutuplaşmanın ve gerginliğin sürekli artmasına yol açan çözümsüzlük ortamından kurtulmak ve insanlarımızın artık yaşamlarını yitirmeyeceği, barış, huzur, güven ve güvenliği sağlayacak bir çözümü görmek istemektedir.

Reklam
Reklam

6. Anayasa gibi toplumsal mutabakat gerektiren temel bir konuda çalışma başlatarak uzlaşma arayışına giren TBMM'nin Kürt meselesinde benzer bir çalışma içinde olmaması/olamaması, izah ve kabul edilebilir bir durum değildir.

7. Bu mülahaza ve nedenlerle Kürt meselesinde, TBMM denetiminde bir süreç ve mekanizma oluşturulmasını gerekli görmekteyiz. Bu önerimizin amacı; siyasi partiler arasında doğrudan ve sürekli bir diyalog imkânı yaratmaya; görüş ve yaklaşım farklılıklarını asgarî düzeye indirmeye ve siyasetin dilini uzlaşma ve demokratik çözüm temeline oturtmaya çalışmaktır. Böylece bu meselenin; siyasi partiler arasında polemik, yıpratma, üstünlük ve yenilgi konusu olmaktan çıkarılacağını umut ediyoruz.

8. Önerimiz, TBMM bünyesinde bir "Toplumsal Mutabakat Komisyonu' ile sivil alanda, TBMM ile bağlantılı ve koordineli şekilde faaliyet gösterecek bir "Akil İnsanlar Grubu' oluşturulmasını öngörmektedir.

9. Toplumsal Mutabakat Komisyonu, TBMM'de grubu bulunan siyasi partilerin eşit katılımıyla toplam sekiz üyeden oluşacaktır.

Bu komisyonun çalışmalarına yardımcı olacak Akil İnsanlar Grubu ise, yine siyasi partilerin eşit sayıda önerecekleri toplam on iki üyeden oluşacaktır.

Toplumsal Mutabakat Komisyonu, kendi çalışma kural ve yöntemlerinin yanı sıra Akil İnsanlar Grubu'nun da görev tanımını belirleyecektir.

10. Toplumsal mutabakat arama sürecinin işleyişi ve gelişimi sürecinin konusundaki öngörümüz de aşağıdaki gibidir:

a) Hükümet; terör ve şiddetin sona erdirilmesi ve silahsızlandırma konuları dâhil, Kürt meselesinin çözümüne ilişkin düşünce ve önerilerini, bugüne kadar olanların değerlendirmesini de yaparak TBMM Başkanının oluruyla Toplumsal Mutabakat Komisyonu'na iletecektir.

b) Hükümetin yaklaşımı Toplumsal Mutabakat Komisyonu tarafından ele alınacaktır. Her siyasi parti, hükümetin mevcut duruma dair tespitlerine ve geleceğe dönük politikalarına ilişkin eleştiri ve önerilerini bu çalışmalar sırasında gündeme getirme imkânına sahip olacaktır. Ayrıca devletin ilgili kurum ve kuruluşları da görüşlerini Toplumsal Mutabakat Komisyonu'na ileteceklerdir.

c) Akil İnsanlar Grubu, öncelikle TBMM'de temsil edilmeyen siyasi partilerin görüşlerini alacaktır. Bu arada hem kendisi düşünce ve öneri üretecek, hem Toplumsal Mutabakat Komisyonu'nun kendisine vereceği görevleri yerine getirecektir. Sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarımız da katkılarını Akil İnsanlar Grubu üzerinden yapacaklardır.

d) Toplumsal Mutabakat Komisyonu çalışmalarını, göreve başlamasından itibaren altı ay içinde bitirerek, hazırlayacağı raporu TBMM Genel Kurulu'na sunacaktır.

e) Genel Kurul, rapor üzerindeki görüşmelerini tamamladıktan sonra, üzerinde mutabık kalınan ve ortak aklı yansıtacak önerileri, uygulanma isteği ve amacıyla Hükümete iletecektir.

f) Bu önerilerin hayata geçirilmesi bakımından bütün siyasi partiler mutabakatın unsurları doğrultusunda Hükümete yardımcı olacaklardır." (ANKA)

(GO/ÖZK)