ADANA (İHA) - AK Parti Adana Milletvekili Ayhan Zeynep Tekin Börü, evli erkeklerin bir eve kapanarak belirli bir süre boyunca kadın gibi yaşayacakları "He's a lady" adlı yarışma programının çekimlerine izin verilmemesi gerektiğini bildirdi.
Börü, yaptığı açıklamada, geçen yıl yayınlanmasını verdiği mücadele sonucu engellediğini hatırlatarak, "Birileri bazı konuları modernlik ve farklılık adı altında sürekli gündeme getirerek kültürel dezenformasyonu hızlandırmaktadırlar. Milli değerlerlerimizle bağdaşmayan, kültürel gen yapımızı tahrip edici, sözde adı yarışma olan bu tür programlar kötü örnek teşkil ederek genç nesillerimizin zihinlerinin bulanmasına sebep olmaktadırlar.
Yayınlanması düşünülen sözde yarışma programının gençlerimizin hatta toplumumuzun ruh dünyalarına son derece ters, eşcinselliğe özendirici, gençleri dolaylı yollardan farklı eğilimlere itici bir yayın içeriğine sahip olduğuna inanıyorum. Televizyon programlarının her zaman bir belli seviyede olması gerektiğine inanıyor ve arzuluyorken ahlaki sınırları bu derece zorlayan bir programın ekranlarda yer almaması konusunda yetkilileri ve kamuoyunu göreve davet ediyorum" dedi.
Sansüre başından beri karşı olan bir milletvekili olduğunu ifade eden Börü, "Bu konuda kazanılmış olan haklardan bir geriye dönüş söz konusu olmaz. Fakat unutulmamalıdır ki, hiçbir yayıncılık anlayışına Türk milletinin etik değerlerinin taban tabana zıddı ve mevcut olan güzel hasletleri bozucu tarzda faaliyet yapma gibi bir hak da verilemez" diye konuştu.
Bu tür programların mahrem yaşamı baz alması sebebiyle ilgi uyandırdığını ve son derece ucuz bir maliyete sahip olmalarından dolayı da yayıncılarının tercih nedeni olduğunu söyleyen Börü, şunları söyledi:
"Ne yazık ki önemli olan sadece izlenme oranları olduğundan izleyicinin şahsiyetine verdiği zarar tamamen gözlerden uzak tutuluyor .Bu tür programlara "engel konulmasın, yasaklara karşıyız" diye beyanat veren yapımcılar, yayınların verdiği tahribatın eğitimle aşılacağını söylüyorlar. Peki bu eğitimi kim verecek ? Sadece bu eğitimi aile ve devlet vermekle mi sorumlu.
Anne babalarından, arkadaşlarından daha çok insanlar televizyon ile haşır neşir olurken ve televizyonlar ucuz maliyetli programları tercih edip eğitici ve öğretici programlar hazırlamaz ve yayınlamazken böyle bir eleştiride bulunmak insafsızlıktır. Televizyon kanalları mantar gibi her gün ekranlarımızda bir yenisi başlayıp biten bu programları herkesin, özellikle çocukların istedikleri an izlemelerinin mümkün olamayacağı bir hale getirmesi ve şifreli kanallar aracılığı ile bu yayının yapılmasının meseleyi büyük ölçüde çözüme kavuşturacaktır. İşte ancak o zaman başından beri ardına sığınılan "kumanda elinizde" bahanesinin tarafları eşitlenmiş olur."
Konuya yetkililerin ve Türk halkının gerekli duyarlılıkla yaklaşacağını söyleyen Börü, bilinçli televizyon yayıncılığı anlayışının galip geleceğine ve kamuoyunun bu türden duyarlılıklarını televizyon yapımcılarıyla ve 178 Alo RTÜK hattıyla paylaşacaklarına inandığını kaydetti.