ANKARA (ANKA) - AKP Kırıkkale Milletvekili Vahit Erdem, Meclis'te milletvekillerine posta yoluyla gönderilen ve sıkıntıya neden olan, "DTP'nin Kürt Sorununa ilişkin Demokratik Çözüm Projesi" isimli kitapçığı değerlendirirken, "Yüce Meclis çatısı altında kendisine yer bulan, teröre bulaşmış bu örgütle arasına mesafe koymayan DTP'nin, çözüm olmaktan ziyade terör örgütünün siyasi manifestosu sayılabilecek, ülkenin anayasada güvence altına alınmış üniter yapısını ortadan kaldırmaya matuf bir dökümanla karşılaşmış olduğumu peşinen ifade etmek istiyorum" dedi.
-DTP'NİN PKK'NIN SİYASİ UZANTISI OLMASI KABUL EDİLEMEZ-
Erdem yaptığı yazılı açıklamada, DTP Genel Başkanı Ahmet Türk'ün imzalı yazı ekiyle milletvekillerine posta yoluyla gönderilen, DTP'nin Kürt sorununa ilişkin "Demokratik Çözüm Projesi" isimli kitapçığını sert sözlerle eleştirdi. Erdem, DTP'nin Kürt toplumunun bile sadece belli ideolojik kesimini temsil ettiğini savunduğunu öne sürerek, "DTP'nin toplumumuz için önemli tehdit oluşturan ve onbinlerce can almış,AB ve ABD başta olmak üzere pek çok devlet tarafından uluslararası terörist örgüt olarak kabul edilen PKK terör örgütü ile işbirliği içerisinde görünmesi ve onun parlamento içerisinde siyasi bir uzantısı gibi yer alması kabul edilemez bir durumdur" dedi.
Erdem, DTP'nin çözüm için gündeme taşıdığı kitapçığın, bu ortamda çözüm olmasının mümkün olmayacağı görüşünü dile getirdi. Erdem açıklamasında, "PKK'nın terör eylemlerine devam ettiği, halkı isyana teşvik, ettiği ve DTP'nin de bu eylemleri desteklediği bir ortamda çözüm üretilmesi ve uygulanması imkansız derecede zordur" görüşüne yer verdi. Erdem, söz konusu kitapçıkta yer alan, "Söylemde etnik bir temele dayanmadığı iddia edilen Türk Milliyetçiliği anlayışı bir tarafa, aslında askeri, idari ve yargısal devlet örgütlenmesinin tamamında Türk etnisitesini esas alan bir anlayışın hakim kılındığı tartışmasızdır" ifadelerinin projenin tüm inanırlığını yok etmeye yeterli olduğu görüşünü savunarak, şöyle dedi:
"Kitapçıkta ileri sürülen ‘Demokratik özerklik' adı altında eski sol ve Marksist ideolojileri hatırlatan özerk bölgeler, uygulanması mümkün olmayan teorik ve Türkiye'yi yönetim kaosuna sokacak görüşlerdir. Ayrıca Türkiye'de etnik ve coğrafi olarak kesin çizgilerle ayrılacak bölgeler de mevcut değildir."