AKPM Başkanı Çavuşoğlu: Avrupa'daki ırkçılık korkutucu düzeye geldi

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı ve Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa'nın en ciddi sorununun...

Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Başkanı ve Antalya Milletvekili Mevlüt Çavuşoğlu, Avrupa'nın en ciddi sorununun artan ırkçılık olduğunu belirterek, yabancı düşmanlığının korkutucu bir düzeye geldiğini söyledi.
Mevlüt Çavuşoğlu, Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Avrupa Birliği Araştırma ve Dokümantasyon Merkezi'nce Kültür ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'AKPM Bakış Açısıyla Komşuluk Politikaları ve Arap Dünyası' başlıklı panele katıldı. Panelde konuşan Çavuşoğlu, AKPM'nin çalışmaları, Avrupa'da yükselen ırkçılık, ekonomik kriz ve Arap dünyasında yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
Çavuşoğlu, 1949 yılında kurulan Avrupa Konseyi'nin 47 ülkesinden oluşan ve 800 milyonu temsilen 636 milletvekilinden oluşan AKPM'nin ilk defa bir Türk ve bir Müslüman tarafından yönetilmesinin kendisine nasip olmasından büyük bir mutluluk ve onur duyduğunu kaydetti.
Çavuşoğlu, "Gerçekten orada başkanlığı almak bir hayaldi. Benden önceki 24 başkan 47 üyesi olmasına rağmen 10 ülkenin dışına hiçbir zaman çıkmamıştı. Türkiye'nin başarılı dış politikaları, ekonomik olarak büyümesi özellikle demokratikleşme ve insan hakları konusunda katettiği mesafeden de güç alarak bu yola çıktık. Son iki yılda da başkan olarak bu sorumluluğun bilincinde, ilk defa bir Türk'ün ve bir Müslümanın başkanlık yaptığı bir ortamda, herkesin gözünün üzerimizde olduğu bir ortamda elimizden gelen katkıyı sağlamaya çalıştık." dedi.
AKPM'de parlamenter diplomasisini çok başarılı bir şekilde yürüttüklerini ifade eden Çavuşoğlu, siyasi sorunları olan üye ülkelere yardımcı olduklarını, Avrupa Konseyi ile sorunları olan ülkelere yönelik güven arttırıcı adımlar attıklarını dile getirdi.
Üye ülkeler arasındaki çatışmalar ve dondurulmuş itilafların çözümüne de katkı sağladıklarını belirten Çavuşoğlu, şöyle devam etti: "Kıbrıs, Avrupa Konseyi'nin üyesi. Ama maalesef KKTC orada istediğimiz düzeyde temsil edilemiyor. Avrupa kurumlarının içinde iki tane KKTC milletvekilini kendi bünyesinde barındıran tek örgüt Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi. İki KKTC'li milletvekili arkadaşımızla orada omuz omuza birlikte çalışırız. Bu da bizim etkili çalışmalarımızın bir sonucudur. Kıbrıs'ta iki tarafa da ziyarette bulunduk. Orada güneye nasıl muamele yapıldıysa kuzeye de aynı muameleyi gösterdik. Onların eşit olduğunu, iki toplumun eşit olduğunu altını çizerek orada vurguladık."

Reklam
Reklam

AVRUPA'DAKİ EKONOMİK KRİZ
Avrupa'daki ekonomik krize de değinen Çavuşoğlu, ekonomik krizin Avrupa'yı çok derinden vurmaya başladığını söyledi.
Ekonomik krizin demokratik kurumlara etkisini görüldüğüne vurgu yapan Çavuşoğlu; "Özellikle seçilmiş insanların yerini teknokratların alması demokrasi açısından sakıncalıdır. Halkın seçtiği hükümetlerin yerine teknokratların gelmesi tercih edilen bir durum değildir. Bu konuda ciddi kararlarımız ve tavsiye kararlarımız var. Ülkelerin bunları ciddiye alması ve uygulamasını arzu ediyoruz." diye konuştu.
Bugün Avrupa'nın en ciddi sorununun artan ırkçılık, hoşgörüsüzlük, yabancı düşmanlığı ve islamofobi olduğunu savunan Çavuşoğlu, konuyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu gerçekten korkutucu bir düzeye gelmiştir. Maalesef bugün Avrupa'da ki ırkçı partilerin gerek ulusal seçimlerde gerekse Avrupa Parlamentosu’nda sandalye sayısını giderek arttırdığını görüyoruz. Bu ırkçı söylemleri kullanan partilerin bazı eylemler içinde olduğunu görüyoruz. En son Hollanda ırkçı partisinin bir milletvekilinin Egemen Bağış'ın Brüksel'deki toplantısında nasıl kriz çıkarmaya çalıştığı, nasıl dinimize ve inançlarımıza saygısızca davrandığını maalesef orada gördük."

Reklam
Reklam

"IRKÇILIĞIN TERÖRİZME VARMASI ENDİŞE VERİCİ"
Avrupa'daki merkez partilerin ırkçı partilerin söylemleri ve eylemleri içinde olmasının daha endişe verici olduğuna dikkat çeken Çavuşoğlu: sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün Sarkozy'nin içinde bulunduğu durum budur. Bugün Merkel'in içerdeki kaygılardan dolayı Türkiye'ye karşı Almanya'da ki çok kültürlülüğün çöktüğünü söylemesinin sebebi de budur. Bugün pek çok ülkede ki merkez partiler maalesef kaybettikleri oyları alabilmek için o popülist ırkçı söylemler ve eylemler içine girmiştir. Daha endişe verici olan bugün artık bu ırkçılığın terörizme varmasıdır. Norveç'teki bir kişinin yüzlerce genci öldürmesinin sebebi de budur. Daha dün Belçika'da bir kişinin buna benzer bir eylemle 7 vatandaşı öldürmesinin sebebi budur. Yine bir İtalya'nın iki Afrikalı'yı öldürüp intihar etmesinin sebebi de budur. Fransa'da Sarkozy tarafından Romanların sınır dışı edilmesi, aynı şekilde Hollanda'da minare yasağı ile ilgili referanduma gidilmesi, Fransa'da kılık kıyafetle ilgili yasak getirilmesi bunların hepsi Avrupa'da artan ırkçılık ve yabancı düşmanlığının bir islamofobinin sonuçlarıdır."
Gelişen bu olaylara tepkilerini koyduklarını anlatan Çavuşoğlu, Avrupa'da artan ırkçılığın önüne geçmenin en etkili yolunun kültürler arası diyaloğa ve bunun dini boyutuna önem vermek olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, parlementerler meclisinin en önemli önceliğinin kültürler arası ve dinler arası diyaloğu arttırmak olduğunu vurguladı.

Reklam
Reklam

"HALKIN İSTEKLERİNİN ÖNÜNDE HİÇBİR İKTİDAR DURAMAZ"
Tunus'ta bir seyyar satıcının kendisiyle yakmasıyla başlayan ve bugün Kuzey Afrika ve Arap dünyasını etkisi altına alan Arap baharı ile ilgili konuşan Çavuşoğlu, sonuçları ile ilgili soru işaretleri bulunan bir gelişmeyi yaşadıklarını söyledi.
Halkın isteklerinin önünde hiç bir iktidarın duramayacağını ifade eden Çavuşoğlu, bölgedeki gelişmelerle ilgili şunları kaydetti: "Tunus'ta istikrar vardır. Aynı şekilde Fas'ta da bu istikrarın olduğunu söyleyebiliriz. Bugün aynı şeyi Libya için söyleyemeyiz. Libya'da ciddi bir kaos vardır. Burada Türkiye başta olmak üzere batı ülkelerinin objektif bir şekilde her hangi ekonomik ve siyasi bir kaygı gütmeksizin yardımcı olması gerekiyor. Mısır'da hala kırılgan bir yapı var. Bu iki ülkenin de bizim gibi uluslararası örgütlerle diyalog kurma konusunda bir tereddütleri olduğunu görüyoruz. Suriye en vahim olan ülke. İnsan hakları ihlalinin ve mevcut iktidarın kendi insanlarını acımasızca öldürdüğünü, muhalefette olanların yakınlarına neler yapıldığını görüyoruz. Bundan endişe duyuyoruz."
"Esad tavsiyelerimizi dinleseydi, reformları yapsaydı bugünkü sonuçlar olmazdı." diyen Çavuşoğlu, "Bir kıvılcım diyorsunuz bir Arap baharı başlıyor. Halkın bu isteklerinin önünde hiçbir iktidar duramaz. Halen demokrasi içinde olmayan, ülkelerini ve halklarını demokratik biçimde yönetmeyen zulüm içinde olan iktidar ve liderler için alınması gereken mesaj budur. En zayıf insanlar bile bu değerler etrafında birleştiği zaman en güçlü, en zalim iktidarları bile yıkabiliyor. Arap baharından çıkarılması gereken ders budur." ifadesini kullandı.

Reklam
Reklam

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz